Hindustan Times gazetesinin haberine göre, Bihar eyaletine bağlı Nawada bölgesinde kimliği belirsiz yaklaşık 100 kişi, ülkedeki en alt sınıfı temsil eden Dalitlerin yaşadığı 80 evi ateşe verdi.
Olayda geleneksel kast sisteminde neredeyse hiçbir hakka sahip olmayan ve dokunulmazlar olarak adlandırılan Dalitlere ait 21 ev tamamen kül olurken, 59 ev zarar gördü.
Emniyet yetkilileri, olayda can kaybı veya yaralanan olmadığını belirterek, 15 şüphelinin gözaltına alındığını ve olayın sebebinin araştırıldığını söyledi.
Muhalefetteki Hindistan Ulusal Kongresi Partisi (INC) Başkanı Mallikarjun Kharge, söz konusu saldırıya tepki göstererek, Başbakan Narendra Modi yönetimini Dalitleri koruyamamakla suçladı.
Eski Uttar Pradeş Başbakanı ve Bahujan Samaj Partisi (BSP) lideri Kumari Mayawati, X'ten yaptığı açıklamada, yoksul Dalitlerin evlerinin yakılmasını kınayarak, "Hükümet, suçlulara karşı sert önlemler almalı ve mağdurlara finansal destek sağlamalı" dedi.
Kast sistemi ve Dalitler
Hindu kutsal kitaplarında anlatıldığı şekilde toplumda bir tür tabakalaşmanın varlığını ve bunun sürdürülmesini ifade eden kast sistemi ülkedeki toplumsal düzenin de temelini oluşturuyor. Bu yapının sistemli bir hale dönüşmesinde Hindu kutsal kitaplarından Manu Smriti'nin (Manu Kanunları) önemli bir yeri olduğu belirtiliyor.
Binlerce yıldır devam eden bu sistemde toplum, Brahminler (Din adamları), Kşatriyalar (Askerler-yöneticiler), Vaisyalar (Tüccarlar) ve Sudralar (Hizmetçiler-köylüler) olarak 4 sınıfa ayrılıyor. Farklı kastlar arası evlilikler sonucu oluşan yüzlerce ara kast da bu sistemin içerisinde yer alıyor. Çocuklar, doğum ile anne ve babanın kastını devralıyor ve sistem de bu şekilde kuşaktan kuşağa aktarılıyor.
Dalitler ise geleneksel olarak bu dört kastın ve sistemin dışında bulunurken, toplumun da en alt sınıfı olarak görülüyor. Manu Kanunlarında diğer gruplar tarafından dışlanması istenen Dalitlerin üst kastlara mensup kişilerle iletişim kurmalarının önemli ölçüde engellendiği, başkalarıyla tokalaşma, belirli saatlerden sonra dışarı çıkma gibi temel sosyal etkileşim olgularından da uzak bırakıldığı göze çarpıyor.
Toplumda Dalitlere yönelik "pek de sorgulanmayan" bir baskının oluşmasında gerek Manu Kanunları gerek farklı Hindu kutsal kitaplarında Dalitlerle ilgili yazılanların önemli bir etkisi bulunuyor.