İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, derginin yeni sayısı 8 makaleden oluşuyor.
Derginin başeditörlüğünü yürüten İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dergideki yazısında, yaşanılan çağın, artan küresel sorunlar, süreğen kaos, kriz ve çatışma ortamları nedeniyle "krizler çağı", küresel riskler karşısında öngörülebilir gelecek sağlamaktan yoksun dünya sistemi nedeniyle de "belirsizlikler çağı" olarak adlandırıldığını ifade etti.
Bilgi ve hakikat ekseninde yapılan "bilgi çağı" ve "hakikat ötesi çağ" gibi adlandırmaların ise bir yandan bilgiyi elde etme, işleme ve aktarmanın artan önemini ortaya koyduğunu öte yandan tahrif edilen nesnel gerçekliğin yıkıcı sonuçlarını gözler önüne serdiğini bildiren Altun, "dijital çağ", "hız çağı" ve "bilgi düzensizliği çağı" gibi diğer tanımlamaların da köklü değişim ve dönüşümleri işaret ederek dikkatleri hızlı ve yüksek tempolu bilgi akışının beraberinde getirdiği tehlikelere yönelttiğini vurguladı.
Bu ve eklenebilecek diğer tanımlamaların, aynı çağı tasvir etmesinin, küresel ölçekte toplumsal ve siyasi imalar barındırdığına dikkati çeken Altun, "Nitekim günümüz dünyasında hızla anlamlandırılması ve yönetilmesi gereken dönüşümsel gerçeklikler ve meydan okumalar, ardı ardına mücadele alanları açıyor. Bu mücadelede iletişim süreçlerinin doğru yönetilmesi hayati önem arz etmeye, iletişimin süreçteki rolü ve etkisi artmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işaret ettiği iletişim seferberliği doğrultusunda İletişim Başkanlığının hayata geçirdiği "Türkiye İletişim Modeli" çerçevesinde çağın meydan okumalarıyla mücadele etmeyi sürdürdüğünü belirten Altun, Nisan 2025'te yayımlanacak "Filistin Özel" ve Temmuz 2025'te yayımlanacak 14. sayılara araştırmacıların güncel ve özgün çalışmalarını beklediklerini bildirdi.
Dergide yer alan makalelerden "Algı Yönetimi Bağlamında X Platformunun Dezenformasyonla Mücadelede Bir Araç Olarak Kullanımı: Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Örneği" başlıklı makalede Ömer Faruk Özgür, İletişim Başkanlığı bünyesinde ihdas edilmiş Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin (DMM), X platformu özelinde dezenformasyonla mücadele için kullandığı stratejik yaklaşımı tespit etmeyi amaçlıyor.
DMM gönderilerinde ele alınan dezenformasyon içerikli paylaşımların önemli bir kısmının (yüzde 64) sosyal medya platformları aracılığıyla yayıldığı tespitinin yapıldığı makalede, bulguların sosyal medyanın dezenformasyon kampanyalarındaki rolü ve etkisine ilişkin alanyazına koşut sonuçlar ortaya koyuyor.
İsmail Çağlar'ın "Digitalization Against Monopolization: Polyphony in Turkish News Media" başlıklı makalesi, dijitalleşmenin medyadaki çok seslilik üzerindeki etkisini, Türk medyasındaki tekelleşme ve oligopolleşme tartışmaları ekseninde ele alıyor.
Atalay Bahar ve Ebru Caymaz, "Ülke Markalama Perspektifinden Stratejik İletişime Yönelik Bir Trend Analizi: İletişim ve Diplomasi Dergisi Örneği" başlıklı çalışmalarında, 2013 ve 2024 yılları arasında İletişim ve Diplomasi Dergisi'nin yayımlanan 12 sayısını trend analizi yöntemiyle inceleyerek İletişim Başkanlığı tarafından öncelik verilen stratejik iletişim perspektifini ortaya koymayı amaçlıyor.
Dursun Yılmaz, "Filistin-İsrail Çatışması Üzerine Bir Çerçeveleme Analizi: Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'ndaki Söylemleri" başlıklı inceleme makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu'nda İsrail-Filistin çatışması hakkında yapılan açıklamaların farklı ideolojik ve kültürel bağlamlara sahip Batılı medya organlarında nasıl karşılık bulduğunu, medya çerçeveleme kuramıyla analiz ediyor.
"Cumhuriyet Dönemi'nde Bir Halkla İlişkiler Aracı Olarak Kamu Diplomasisi: 'Karadeniz: Seyr-i Türkiye' Belgeseli Üzerinden Bir İnceleme" başlıklı araştırma makalesinde yazar Hıdır Polat, Karadeniz Vapuru projesini, Karadeniz: Seyr-i Türkiye belgeseli üzerinden kamu diplomasisi perspektifinde, örnek olay incelemesi yöntemiyle tartışıyor.
Abraham Ename Minko tarafından yazılan "International Collaboration and Diplomacy in Disaster Management: Analyzing Türkiye's Response to the 2023 Nigerian Floods" adlı araştırma makalesi, Nijerya'da yaşanan afetin yönetiminde Türkiye'nin üstlendiği yapıcı rol üzerinden uluslararası afet yönetiminde işbirliğinin önemini ortaya koymayı amaçlıyor.
Büşra Selin Erdoğan ve Burak Erdoğan tarafından kaleme alınan "Rus Sert ve Yumuşak Gücünün Kesişimi: Bir Eğitim Diplomasisi Örneği Olarak Akkuyu NGS Personel Yetiştirme Programları" başlıklı araştırma makalesinde, Rusya'nın 2011'den itibaren Türkiye'de uygulamakta olduğu Akkuyu NGS Personel Yetiştirme Programları üzerine eğitim diplomasisi perspektifinden bir vaka analizi gerçekleştiriyor.
"Yeni Medya ve Şiddet Odaklı Eylemler: Incel Hareketi ve Çevrim İçi Denetim Stratejileri" adlı çalışmasında Tuğçe İyigüngör, çevrim içi nefret söylemi ve dijital şiddet olgusunu, aşırıcı grup örneği olarak "Incel Hareketi" üzerinden ele almış, dijital şiddete karşı farklı ülkelerin çevrim içi denetim stratejilerini, mevzuatlarını ve düzenleyici çerçevelerini araştırıyor.