İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, AB Konseyi dönem başkanlığını yürüten Macaristan'ın Tahran Büyükelçisi Giola Peto, Bakanlığa çağrılarak Tahran'ın konuya ilişkin güçlü itirazları iletildi. Avrupalı Büyükelçi'ye, "İran'ın toprak bütünlüğüne yönelik bazı asılsız ve hukuka aykırı iddiaların şiddetle kınandığı" ve AB ülkeleri dahil tüm ülkelerin, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesine uyması gerektiği hatırlatıldı.

KİK-AB ortak bildirisinde Körfez'deki adalarda İran'ın "işgalci" olarak nitelendirilmesinin ise Tahran tarafından "hukuki değerden yoksun ve sorumsuz açıklamalar olarak" kabul edildiği aktarıldı. Macaristan Büyükelçisinin de İran'ın itirazlarını AB yetkililerine ileteceğini bildirdiği kaydedildi.

KİK ve AB liderleri arasında 16 Ekim'de Brüksel'de yapılan "Barış ve Refah için Stratejik Ortaklık" zirve sonrasında yayımlanan bildiride, "İran'ın balistik füze ve insansız hava araçları programının bölgeyi ve ötesini tehdit ettiği ve bu programların durdurulması gerektiği" belirtilmişti.

Bildiride, İran, egemenliğinde bulunan ancak Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) de hak iddia ettiği Basra Körfezi'ndeki 3 adada "işgalci" olarak nitelendirilmişti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, aynı gün yaptığı açıklamada, "Üç ada her zaman İran'a aitti ve sonsuza kadar da öyle kalacak. Avrupa'nın bölgemize yönelik kötü niyetli 'böl ve yönet' müdahalesi dönemi çoktan sona erdi." ifadelerini kullanmıştı.

İRAN İLE BAE ARASINDAKİ ADALAR ANLAŞMAZLIĞI

Hürmüz Boğazı'na yakınlığı ve bölgedeki petrol potansiyeli sebebiyle stratejik konumda yer alan Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili İran ve BAE hakimiyet iddiasında bulunuyor.

Putin: Rusya aynı şekilde karşılık verecektir Putin: Rusya aynı şekilde karşılık verecektir

Adalar 1971'e kadar İngiliz işgali altındaydı. Kasım 1971'de İngiltere'nin adaların kontrolünü BAE'ye devrederek çekilmesinin hemen ardından İran adalarda hakimiyeti ele geçirdi. BAE, adalara askeri güçlerini konuşlandıran İran'ı "işgalci" olarak niteliyor.

Adalar üzerindeki haklarının tarihsel olarak çok eskilere dayandığı tezini ileri süren İran, bu toprakların geçici olarak 1903'te İngilizlerin eline geçtiğini ve 1971'de iade edildiğini, dolayısıyla "o tarihte henüz kurulmamış olan BAE'nin hakimiyet iddiasında bulunamayacağını" savunuyor.

BAE ise adalardaki hak iddiası doğrultusunda Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunuyor.

Editör: Ela Duyar