GÜNDEM

İsrail ve İran çatışması devam ediyor! İki ülke arasındaki sorunun tarihi...

İsrail ordusu, İran'daki askeri bölgelere nokta atışı saldırılar düzenlendiğini duyurdu. İran medyasına göre, Tahran ve Kerec şehrinde çok sayıda patlama yaşandı. İsrail-İran düşmanlığı gizli savaşlar ve kara, deniz, hava ve siber uzay saldırılarıyla yıllar öncesinde başladı...

İsrail ordusu, İran'daki askeri bölgelere yönelik nokta atışı saldırılar düzenlendiğini açıkladı. İsrail ordu sözcüsü, "İran rejiminin son dönemde İsrail'e yönelik saldırılarına cevap olarak askeri hedefler vuruldu" ifadelerini kullandı. Bu son saldırı, bir süredir tırmanan çatışmaların en yenisiydi. Ancak İsrail ile İran arasındaki düşmanlık, on yıllardır gizli savaşlar, kara, deniz, hava ve siber saldırılarla sürüyor.

1979'da İran'da gerçekleşen İslam Devrimi, İsrail karşıtlığını devletin ideolojik bir temeli haline getirdi. Devrimden önce Batı yanlısı lider Muhammed Rıza Şah döneminde İsrail'le iş birliği yapan İran, devrimden sonra bu tutumu terk etti ve İsrail'i bölgedeki başlıca düşmanlarından biri olarak tanımladı.

1982'de İsrail'in Lübnan'ı işgali sırasında, İran Devrim Muhafızları, Lübnan'daki Şii Müslümanlarla birlikte Hizbullah'ı kurdu. Bu paramiliter grup, İsrail'in sınırlarında en büyük tehditlerden biri olarak kabul edilecekti. 1983'te, İran destekli Hizbullah’ın Lübnan'daki İsrail güçlerine yönelik düzenlediği intihar saldırıları, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesine neden oldu.

2002 yılında İran’ın gizli uranyum zenginleştirme programının ortaya çıkması, uluslararası alanda büyük endişelere yol açtı. İsrail, İran’ın nükleer silah geliştirme ihtimaline karşı güçlü tedbirler alınmasını savunuyordu. Bu gerilim, yıllar içinde artarak devam etti. 2010'da, ABD ve İsrail tarafından geliştirildiğine inanılan Stuxnet adlı bilgisayar virüsü, İran'ın nükleer tesislerine yönelik ilk büyük siber saldırı olarak tarihe geçti.

2010  yılında ABD ve İsrail tarafından geliştirildiğine inanılan kötü niyetli bir bilgisayar virüsü olan Stuxnet, İran'ın Natanz Nükleer Tesisi'ndeki bir uranyum zenginleştirme tesisine saldırmak için kullanıldı.

Bu, endüstriyel makinelere yönelik kamuoyunca bilinen ilk siber saldırı oldu.

2018'de ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesiyle, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu kararı "tarihi bir hamle" olarak nitelendirdi. İsrail, uzun süredir İran'ın nükleer programına karşı uluslararası alanda baskı yapılmasını savunuyordu.

2020'de İran Devrim Muhafızları'nın üst düzey komutanı Kasım Süleymani, ABD’nin Bağdat'taki bir drone saldırısında öldürüldü. İsrail, bu suikastı memnuniyetle karşılarken, İran da bu saldırıya Amerikan üslerine füze atarak karşılık verdi.

2024 yılına geldiğimizde ise, gerilim bir kez daha zirveye çıktı. İsrail, Nisan ayında Şam'daki İran Büyükelçiliği'ne düzenlediği hava saldırısında üst düzey İranlı komutanları hedef aldı. Bunun sonucunda, İran 13 Nisan'da İsrail topraklarına insansız hava araçları ve füzelerle saldırarak misillemede bulundu.

Ekim ayında ise Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Hamas lideri İsmail Haniye'nin suikastlarına cevap olarak İran, 1 Ekim’de Tel Aviv yakınlarına 180’den fazla füze fırlattı. 26 Ekim 2024'te İsrail, bu saldırılara yanıt olarak İran’daki askeri hedeflere nokta atışı operasyonlar düzenledi. Tahran'da ve çevresindeki askeri üslerde patlamalar meydana gelirken, İran tarafı hasarın "sınırlı" olduğunu bildirdi.