DÜNYA

İsrail'in askeri sansürü trajedinin yok sayılmasına neden oluyor! Gözlerini kapatıyor...

İsrail, 1948’den bu yana uyguladığı askeri sansürle medya üzerinde sıkı bir denetim kurarak, Filistin’e yönelik operasyonlar ve insan hakları ihlallerinin tam olarak duyurulmasını engelliyor. 7 Ekim 2023’te Gazze’ye başlattığı saldırılarda sansür, bölgedeki sivillerin yaşadığı trajedinin görülmesini engelliyor.

İsrail, 1948’de kurulduğundan bu yana askeri sansür uygulayarak medya üzerindeki kontrolünü sürdürüyor. Bu sansür, güvenlik konuları başta olmak üzere dış politika, nükleer faaliyetler ve Filistin direnişi gibi konularda haber akışını kısıtlayarak ülkenin "yıkılmaz ve güçlü" bir imaj çizmesini hedefliyor. 1967 Altı Gün Savaşı ve 1980’lerdeki Lübnan Savaşı dönemlerinde yoğunlaşan bu sansür, günümüzde sosyal medya ve internet platformlarına kadar genişletildi.

202 HABER TAMAMEN ENGELLENDİ

İsrail, sadece kendi medyasını değil, uluslararası medyayı da kısıtlayan bir askeri sansür uyguluyor. 2019 yılında toplamda 202 haber tamamen engellenirken 1973 haber üzerinde değişiklik yapıldı. Güvenlik ile ilgili her tür haberin yayınlanmadan önce askeri makamların onayından geçmesi zorunlu tutuluyor. Özellikle Filistin direnişi, Hamas, Gazze ve İsrail’in nükleer faaliyetleri gibi hassas konuların medyada yer alması sıkı şekilde kontrol ediliyor.

GAZZE VE SANSÜRÜN ETKİSİ

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sivillere yönelik ağır saldırılar gerçekleştiriyor. Bölgedeki yaşam alanlarına yönelik bombardımanlarda binlerce Filistinli hayatını kaybederken, askeri sansür bu olayların tüm boyutlarıyla medyada yer almasını engelliyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamına dair haberlerin eksik kalması, uluslararası kamuoyunun bölgedeki insani trajediyi tam anlamıyla görmesini zorlaştırıyor.

SORGUSUZ DESTEĞE NEDEN OLUYOR

Askeri sansür, İsrail toplumu üzerinde de ciddi bir etkiye sahip. Toplumun güvenlik güçlerine ve hükümete yönelik eleştirileri azalırken, askeri başarısızlıklar veya kayıplar hakkındaki bilgilerin eksik olması, halkın devlet politikalarına sorgusuz destek vermesine yol açıyor. Ancak bu durum toplumda sürekli bir güvensizlik ve stres yaratıyor, toplumsal travmaları derinleştiriyor.

SOSYAL MEDYA KONTROLÜ

İsrail, sansür politikalarını internet ve sosyal medya platformlarına kadar genişletti. 2015’te sosyal medya üzerindeki sansür arttırılırken, İsrail’i eleştiren içeriklerin dünya genelinde yayılmasını önlemek için küresel çapta müdahaleler yapılıyor. Özellikle sosyal medyada hızla yayılan bilgilere müdahale etmek için yeni yasal düzenlemeler getiriliyor.

İNSAN HAKLARI İHLALİ

İsrail’in askeri sansürü, ülkede ve Filistin’de işlenen insan hakları ihlallerini de perdeleme işlevi görüyor. Filistinlilere yönelik insanlık suçları, toplu katliamlar ve çatışmaların boyutu sansür altında tutulurken, bu uygulamalar sadece İsrail halkını değil, küresel kamuoyunu da yanıltıyor.