Çalışmada belirtilen verilere göre, saldırılar Gazze'nin kuzeyinde özellikle yoğunlaşmış durumda. Kuzeydeki seraların yaklaşık yüzde 90'ı ve genel olarak seraların yüzde 30'u saldırıların ilk aşamalarında yok edilmiş. Ayrıca, saldırılar sonucu İsrail askeri üssüne dönüştürülen 2 binden fazla tarım alanı tespit edilmiş.
Bu tahribat sadece tarım arazilerini değil, aynı zamanda bölgedeki ekolojik dengeyi de bozmuş durumda. Gazze'deki çiftçiler, yaşadıkları bu ekolojik felaketin ardından topraklarını eski haline getirmek için mücadele veriyor. Ancak toprakların iyileştirilmesi için öncelikle saldırı izlerini taşıyan ağır metallerden arındırılması gerekiyor.
Filistin Sivil Çevre Örgütleri Ağı Koordinatörü Abeer Butmeh, bu saldırıların sadece tarım arazilerine zarar vermekle kalmadığını, aynı zamanda Gazze'nin ekosistemini ve su kaynaklarını da tehdit ettiğini belirtiyor. Butmeh'e göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik stratejisi, özellikle kuzey ve doğudaki tarım alanlarını yok etmek ve insanları topraklarından uzaklaştırmak şeklinde ilerliyor.
Bu durumun acil çözümü için uluslararası toplumun daha fazla dikkat göstermesi ve Filistin halkına destek olması gerekiyor. Tarım alanlarının onarımı ve rehabilitasyonu için büyük çaplı projelerin hayata geçirilmesi, bölgedeki çiftçilerin ve toplumun yeniden güçlenmesini sağlayabilir. Ancak bu süreçte, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durdurulması da kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımızda duruyor.