İstanbul'un lezzet haritasından üç mekân

İstanbul’un her bir köşesinde, geçmişten günümüze uzanan bir lezzet yolculuğu sizi bekliyor. Tarihî konumu sayesinde bu kent, farklı kültürlerin mutfaklarının etkisi altında kalmış zengin bir lezzet çeşitliliğine haiz. Bu kentte, Türk mutfağının yanı sıra dünya mutfağına ait birçok lezzeti de bulabilmek mümkün.

Tüccarların ve kervanların uğrak noktası olan bu şehrin mutfağında hazırlanan yemekler, farklı coğrafyalardan tatların bir araya gelmesi sayesinde oluşuyor. Kapalıçarşı'daki tarihî hanlarda hâlâ geleneksel yöntemlerle hazırlanan yemekleri tadabilir, İstanbul’un tarihî dokusu içinde birbirinden lezzetli sokak yemeklerini de bulabilirsiniz. Kokoreç, midye dolma, balık ekmek, sakatat çorbaları gibi.

Özellikle Bakırköy, Kadıköy ve Fatih ilçelerinde ise birbirinden farklı restoran ve kafeler şahane lezzetleri barındırıyor. İstanbul'un üç farklı ilçesinde, şehrin zengin lezzet kültürünün birer yansıması olan üç mekân var. İlki Fatih Damak Pide, tarihin derinliklerinde saklı pide lezzetlerini günümüze taşıyan bir durakken Kadıköy’de Fabesco modern ve şık atmosferiyle dikkati çekiyor. Bakırköy’de Çevre İskender ise geleneksel lezzetlerin modern yorumuyla öne çıkıyor.

Fatih Damak Pide:

‘Odun ateşinin kokusunu taşıyan lezzetler’

Fatih'in dar sokaklarında, geçmişin izlerini taşıyan bir pide fırınına adım atmak, âdeta bir zaman yolculuğuna çıkmak gibi. 1987'den beri İstanbul halkına lezzet sunan Fatih Damak Pide, odun ateşinin sıcaklığıyla yoğrulmuş hamurun mis gibi kokusuyla sizi karşılar. Perihan Eraslan ve kardeşlerinin özenle hazırladığı pideler, Karadeniz'in bereketli topraklarından İstanbul'a uzanan bir köprü sanki. Her lokmada, tarihin derinliklerinde saklı lezzetlerin izini sürüyorsunuz.

Odun ateşinde pide lezzeti

Değerli dostum televizyoncu Osman Arlı Bey’in tavsiyesi üzerine geçenlerde bir akşamüstü, Fatih’te bu mekânda nefis pideler yedim. Beni cezbeden Fatih’in kadim sokaklarında yayılan bu odun ateşinin kokusu, sizi de usulca bu lezzet mekânına çağırıyor. İşte bu yer, lezzeti odun ateşinde, tadı ise her bir pidenin kenarında saklı olan Fatih Damak Pide restoranı, lezzet yolculuğunuzun duraklarından biri olabilir. 37 yıldan bu yana devam eden bu pide restoranı şimdilerde Perihan Eraslan ve kardeşlerinin ellerinde âdeta yeniden şekilleniyor. Bu mekân, bir nevi Karadeniz’in bereketli mutfağını İstanbul’un kalbine taşıyor. Burada, geçmişten gelen sırrın saklandığı hamur, ateşle buluşup mis gibi pidelere dönüşüyor.

Fatih Damak Pide’nin sırrı malzemelerde saklı

Bu restoranda pide sadece bir yemek değil, bir kültür, bir paylaşım ritüeli. Her lokmada Karadeniz’in lezzetini Fatih’in ise tarihini hissedebilirsiniz. Geleneksel ahşap masalar, üzerlerine düşen sıcak pide tabaklarının buharı bu atmosferi tamamlar. Perihan Hanım’ın misafirperverliği ise bu deneyimi unutulmaz kılan başka bir unsur. Gülümsemesiyle ikram ettiği çaylar ve her müşteriyle kurduğu samimi diyalog, Fatih Damak Pide’yi bir aile sofrasına dönüştürüyor. Lezzetleriyle ünlü kadınlar pazarına komşu olan bu mütevazı mekân, mahallelinin ve uzaklardan gelen müdavimlerin ortak sırrı. Her bir pide, ustalığın ve sabrın eseri sanki. Kapalıdan kavurmalıya, kuşbaşılıdan Trabzon’un gururu olan pidesine kadar her çeşidi ayrı bir hikâye anlatır ve tabi ki Bafra pidesi… Çıtırlığı, ince ve uzunluğu, kenarları ve dolgun iç harcıyla âdeta bir sanat eseri.

Fabesco

‘Kadıköy’ün yeni yıldız restoranı’

Kadıköy'ün kalbinde, Boğa Heykeli'nin hemen yanı başında yer alan Fabesco, modern ve şık atmosferiyle dikkati çekiyor. Bilge İyigün ve Savaş Çalışır ikilisinin özenle hazırladığı menü, gastronomi dünyasının en seçkin lezzetlerini bir araya getiriyor. Bilge Hoca'nın pasta ve çikolata ustalığı, Fabesco'nun tatlılarını âdeta birer sanat eserine dönüştürürken her bir lokma, damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.

İstanbul’un nezih semtlerinden Kadıköy’ün elit ruhuna yeni bir soluk kazandıran Fabesco, ilçenin ikonik figürlerinden Boğa Heykeli’nin hemen yanı başında bir keşif noktası olarak misafirlerini ağırlıyor. Bu zarif ve şık mekanın ardındaki isimler ise, gastronomi dünyasında yetkinlikleriyle tanınan Bilge İyigün ve Savaş Çalışır. Bilge Hoca, Okan Üniversitesi’nde Gastronomi Yüksek Lisansını tamamlamış, eğitmen şef olarak adını duyurmuş bir isim. Pasta, çikolata ve mutfak danışmanlığı alanında sahip olduğu derin bilgi birikimi, Fabesco’nun menüsüne estetik ve lezzet katıyor.

Kilis mutfağının yemekleri Fabesco’da

Geçtiğimiz günlerde bu lezzet durağını değerli Gülçin Polat kardeşimle ziyaret etme fırsatı buldum. Deneyimlediğim kadim Kilis mutfağının bir mirası olan Oruk Kebabı, Fabesco’nun yorumuyla adeta bir sanat eserine dönüşmüş. Kıyma ile bulgurun uyumu, her lokmada Anadolu’nun zengin tarihini hissettiriyor. Ardından sunulan modern dokunuşlu katmer geleneksel tatların yenilikle harmanlandığında nasıl büyüleyici bir hal alabileceğinin kanıtıydı sanki.

Fabesco, şahane restoranın ötesinde bir hikâye anlatıcısı. Duvarlarındaki dokunuşlardan masalarına sunulan tabaklara kadar her şey, Bilge Hoca’nın mutfak sanatına olan tutkusunu yansıtıyor. Mekân, elit bir restoran ama aynı zamanda konaklama hizmeti de sunan butik bir otelin alt katı olarak otele de hizmet veriyor. Kadıköy’ün kalbinde, şehrin kaosundan sıyrılmak ve damağında unutulmaz bir iz bırakmak isteyenler için Fabesco, âdeta bir mücevher ve aynı zamanda yaşamın lezzetlerini keşfetmeyi vadediyor. Mekânı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Çevre İskender

‘Bakırköy’ün lezzet çınarı’

Bakırköy'ün kalbinde, zamanın akışına direnen bir lezzet durağı olarak yer alan Çevre İskender, neredeyse otuz yıldır müşterilerine hizmet veriyor. Salih Demir Usta'nın özenle hazırladığı İskender, geleneksel lezzetlerin modern yorumunu sunarken mekânın samimi atmosferi ve lezzetli yemekleri Çevre İskender'i, Bakırköy'ün vazgeçilmez adreslerinden biri hâline getiriyor. Instagram fenomeni Gurme Görelim Güray kardeşimin tavsiyesi üzerine geçen akşam Bakırköy’de bu mekânda gerçekten nefis bir İskender yedim.

Çevre İskender’in tadına bir yolculuk

Bakırköy’ün kalbinde, zamanın süzgecinden geçmiş iyi bir lezzet noktası olarak yükselen Çevre İskender, insanı yalnızca damak tadıyla değil, şahane atmosferiyle de yakalıyor. Neredeyse otuz yılı aşkın süredir bu mahallede kök salmış; yüzyıllık çınar gibi yaş almış ama tazeliğinden ödün vermemiş bir yer burası. Salih Demir Usta’nın genç yaşlardan bulaşıkçılık ile başladığı yolculuğu, bugün Çevre İskender’de bambaşka bir hüner gösterisine dönüşüyor. Bakırköy’ün dar sokaklarından geçerken buraya adım atan herkes, âdeta bir ritüelin parçası hâline geliyor.

Menüde özenle yapılan İskender, döner, kebap, lahmacun ve künefe gibi klasik lezzetler, Şef Salih’in ustalığıyla yoğrularak sofraya konuyor. Her tabakta, malzemenin en saf ve ustanın elindeki sanata dönüşmüş hâlini bulmak mümkün. Yalnızca uygun fiyatlarıyla değil, tadı hafızalarda iz bırakacak denli derin lezzetleriyle de Bakırköy’ün simgesi hâline gelmiş bir mekân Çevre İskender. Buraya uğrayan her müşteri, bir ziyafetten daha fazlasını yaşıyor. İstanbul Bakırköy’ün hızla değişen dokusunda, kendine güvenli bir liman bulmuş gibi hissediyor. Bu lokantanın kapısından içeri giren herkes, yılların verdiği tecrübenin ve o bunun ardındaki sevginin tabağa nasıl yansıdığını görüyor. Çevre İskender, Bakırköy’ün en iyileri arasında sayılmayı fazlasıyla hak eden bir lezzet durağı kanaatimce.