‘Kahramanımız’ Doktor Hüsam Ebu Safiyye

Katilsin, soykırımcısın İsrail! Savaş uçaklarınla ve tanklarınla teslim alamadığın, cezalandırmak için oğlu İbrahim’i öldürdüğün Doktor Hüsam Ebu Safiyye’yi alıkoyuyorsun. Oğlunun cenaze namazını hastane bahçesinde kıldırıp oraya defnettikten sonra beyaz gömleğiyle ve çıplak elleriyle karşına çıkan Hüsam Ebu Safiyye’yi hapisle korkutmaya çalışıyorsun. Zavallısın İsrail!

Doğum yeri: Mülteci kampı

1948’de Aşkelon’a bağlı Filistin köyü Hamame’den göç etmek zorunda bırakılmış bir aileye mensup. 1973’de Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda doğdu. Kazakistan’da tıp eğitimi aldı. Çocuk doktoru oldu. Eşi Albina ile orada tanışıp evlendikten sonra Gazze’ye yerleştiler. 1996’dan bu yana Gazze’de yaşıyorlar.

Gazze’nin kuzeyindeki sağlam kalan son sağlık tesisi Kemal Advan Hastanesinin başhekimi.

5 Ekim 2024’te hastanesi İsrail tankları tarafından abluka altına alındı. İsrail askerleri defalarca ayrılmasını istediler. Ancak o hastanesini terk etmedi.

23 Kasım'da ameliyathaneden çıkarken uğradığı saldırıda altı şarapnel parçasıyla yaralandı. Yine de hekimliğe devam etti.

27 Aralık’ta İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı. Bir hafta haber alınamadı.

3 Ocak’ta, İsrailli yetkililer Dr. Hüsam Ebu Safiyye’yi alıkoyduklarını kabul ettiler. İsrail ordusunun basın ofisinden yapılan açıklamada, Ebu Safiyye'nin “Hamas üyesi olabileceği şüphesiyle soruşturulduğu” belirtildi. Her zamanki yalan tekrar ediliyordu: Operasyonda Hamas’a bağlı unsurlar hedef alınmıştır!

Filistinli doktorun nerede olduğuna dair bilgi yok. İşkenceleriyle ünlü Sde Teiman Hapishanesi'nde tutulduğu kuvvetle tahmin ediliyor.

Gazze'deki sağlık sistemi çökmüş durumda. Acil tıbbi müdahale bekleyen hasta sayısı 20 binden fazla. İsrail binden fazla sağlık çalışanını öldürdü. İsrail hapishanelerinde 70'ten fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetti. 230 sağlık çalışanı alıkonuldu. 130'u halen İsrail hapishanelerinde tutuluyor.

Gazze’nin yaralı çocukları Doktor Hüsam Ebu Safiyye’yi bekliyorlar. Gazze Sağlık Bakanlığı, uluslararası toplumu müdahaleye çağırıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Derhâl serbest bırakılmalı!” diyor. Sosyal medyada özgürlük kampanyaları var.

O, dünyanın kahramanı

Dünya onu, hastane enkazında İsrail tanklarına karşı yürürken tanıdı. Benzer bir enkazı Hollywood, ‘Piyanist’ filmi için yapmıştı. O yalnızca dekordu. Senaryonun, kameranın, kurgunun, ışığın gücüyle kahraman üretilmeye çalışılıyordu.

Doktor Hüsam Ebu Safiyye’nin oyunculuk yapmadan, gerçek bir enkazın üzerinde yürümesi İsrail’e ağır geldi. Sadece yürümemişti. Yürüyüp giderken terör devleti İsrail’i de alıp yere çalmıştı. Terör devleti İsrail buna katlanamadı.

O görüntüdekinin sadece Gazzelilerin, sadece Arapların, sadece Müslümanların kahramanı olarak kalmayacağını biliyor İsrail. Orada, dünya çocuklarının kahramanı olacak biri var! Bunu seziyor...

O yürürken, benim içime dolan, onu gören çocukların içine de doluyorsa yandın İsrail. Kaçacak, sığınacak, saklanacak yerin yok.

Artık biliyor olmalısın. Alıkoymak başka, teslim almak başka. Alıkoyuyorsun ancak teslim alamıyorsun. Öldürmek başka, yenmek başka. Öldürüyorsun ancak yenemiyorsun.

O doktorun şifa dağıttığı çocukların çığlıkları bir gün seni boğacak.

Yarının dünyası aydınlık olacaksa, referansı o doktorun gömleğinin beyazı olacak. Sen karanlıkta kalacaksın İsrail. Bunu bil.