Kılıçla öldürülen Başak’ı hatırladınız mı?

Türkiye ve dünyada kadın cinayetleri ve beraberinde farklı cinayet haberlerini okumaya devam ediyorum. Gün içinde gördüğün içeriklerin birinde cinayet işleyen katilin, katil diyorum ki itiraf ediyor, cinayeti dedikodu yaptığı için yaptığını söylüyor. Yok artık dedim.

Hemen bundan daha kötüsünü düşündüm ve ilk aklıma gelen geçen hafta yaşanan kurye cinayeti ve kılıçla öldürülen kızımız Başak Cengiz geldi. 2021’de Samuray kılıcıyla Başakşenir’de vahşice katledilen 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz cinayeti unutulmadı, unutulacak gibi değil. Nedensiz, sebepsiz. Sadece kaldırımda yürüyor olmasından dolayı hayatını kaybeden ve geleceğe umutla bakan pırıl pırıl bir öğrenci olan kızımız.

Her ne kadar soruşturma aşamasında olan kurye cinayeti de benzer durumda. Binadan çıktıktan sonra nedensiz, sebebsiz yere 25 kez kez bıçaklanan gencecik bir öğrenci. Harçlığını çıkaran pırıl pırıl bir genç.

Ve bugün…

“Dedikodu yaptığı için öldürdüm”

Balıkesir'in Edremit ilçesinde kendisine ait ağılda tabancayla vurulmuş ölü bulunan Sezgin Savaş’ın arkadaşı Emre Gündüz cinayeti önce itiraf ediyor. Sonra da çarpraz sorguda onu “dedikodu yaptığı için öldürdüm” diyor…

Bir insanı ödürmenin cezası, günahı...

Maide suresi 32. ayet ne anlatıyor? Ayet insanı çok ciddi bir şekilde hangi konuda uyarıyor?
“...Bir cana kıymanın veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmanın cezası olmaksızın kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller, mûcizeler getirdiler. Ne var ki, bütün bunlardan sonra onların pek çoğu hâlâ yeryüzünde taşkınlık yapıp durmaktadırlar." Maide suresi 32. ayet

Ebû Hüreyre  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona hiyânet etmez, yalan söylemez ve yardımı terketmez. Her müslümanın, diğer müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır. Takvâ buradadır. Bir kimseye şer olarak müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.”  Tirmizî, Birr 18

"BİR İNSANI ÖLDÜREN BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR" AYETİNİN TEFSİRİ

Rivayete göre Medine yahudileri Peygamber Efendimiz’i ve sahâbeden bazıla­rını öldürmek için tuzak kurmaya çalışıyorlardı. Bu sebeple yüce Allah onlara adam öldür­menin ne kadar büyük bir cinayet olduğunu göstermek için Hz. Âdem’in iki oğlu­nun kıssasını anlattıktan sonra onların kutsal kitaplarında da haksız yere bir insa­nı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek; bir canı kurtarmanın da bütün insanlığı kurtarmak gibi olduğunun yazılı bulunduğuna dikkat çekmiştir.

Cenâb-ı Hak, gönderdiği bütün dinlerde insan ha­yatının mukaddes ve değerli olduğunu haber vermiş; bu sebeple haksız yere bir kişiyi öldürmeyi yeryüzündeki bütün insanları öldürmek kadar büyük bir cinâyet olarak kabul etmiş, bir canı korumayı da bütün insanlığı ko­rumak kadar üstün bir fazilet saymıştır. Burada bütün insanlar tek can gibi telakki edilmiş ve bir insanın bütün insanlığı temsil ettiği gerçeği dile getirilmiştir. Nitekim şu âyet-i kerîme, Allah’ın sonsuz kudretine işaretin yanı sıra, bir açıdan da bu gerçeğe temas etmektedir: “Sizin yaratılmanız da, tekrar diriltilmeniz de tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir. Gerçekten Allah, her şeyi hakkiyle işiten, her şeyi hakkiyle görendir.” (Lokmân 31/28)

Yeniden görüşmek üzere…