Tuğba Çakıroğlu / Muhabir


Uzun süredir vatandaşın gündeminde olan “sahipsiz sokak hayvanları” problemi artık siyasetin de gündeminde. Son iki yılda 100’den fazla vatandaşın doğrudan köpek saldırısıyla hayatını kaybettiği, köpeklerin sebep olduğu kazalar nedeniyle 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakasının yaşandığı Türkiye’de problemi kanun yoluyla çözmek için harekete geçildi. 

TBMM’deki görüşmeler sadece iktidar ve muhalefeti değil, mağdur aileler ile hayvanseverleri de (!) karşı karşıya getirdi. Çocuğu köpeklerin saldırısında vefat eden acılı aileleri, saldırıya uğraşmış ve travma yaşayan vatandaşları görmezden gelen köpek savunucuları, toplumda yeni bir kutuplaşmanın da fitilini ateşledi. Antalya’da 5 Mart 2022’de kızları Mahra Melin Pınar’ı köpek saldırı sonucu gerçekleşen kaza nedeniyle kaybeden acılı anne Derya Pınar ile baba Murat Pınar ve Uzman Klinik Psikolog Gaye Kağan, Aslında’ya konuştu. 

Thumbs B C 04Ac27F49C0Bd001412E8Ad3F6Cd6E2F

Ahlaki erozyon: Gündüz kuşakları Ahlaki erozyon: Gündüz kuşakları

“ANNECİĞİM ÖZÜR DİLERİM..."

Başıboş köpeklerin saldırısından kaçarken kamyon çarpması sonucu vefat eden Mahra’nın annesi Derya Pınar, olay yerinde şoka girdiğini belirtti. Pınar, “Halüsinasyon gördüğümü sandım. Sakinleştirmeye çalıştığım kızım defalarca ‘Anneciğim özür dilerim, köpek saldırdı.’ dedi. Mahra’nın kopan bacağı saatler süren ameliyatla yerine dikildi. Ameliyat sonrası beynine pıhtı atınca tekrar ameliyata alındı. Beyninin sol kısmı tamamen alınarak kafatası karnına gömüldü. Mahra iki günde üç büyük ameliyat geçirdi.” ifadelerini kullandı. 

“SOKAKTA YAŞAMALARINI İÇSELLEŞTİRMİŞLER"

Kızının zorluklar içindeki yaşam mücadelesi sırasında ‘Yaşaması mı, ölmesi mi daha iyi?..’ diye arafta kaldığını anlatan Pınar, “Allah’ım, ben kızımı gönlümden azat ettim. Onun için ne iyi olacaksa senden gelene razıyım.” duasını ettiğini söyledi. Kızının 23 günlük yaşam savaşını kaybetmesinin ardından hukuki savaş vermeye başlayan Derya Pınar, geçen hafta TBMM’de, yaşadıklarını paylaştı. Muhalefet milletvekillerinin, üzerine yürümesine tepki gösteren Pınar, “İnsana empati duygusu gelişmemiş kişiler, köpekle aşırı empati yapabiliyor. Köpeklerin sokaklarda sefilce, acizce yaşamalarını içselleştirmişler.” diye konuştu. 

“VİCDANLARI YOKMUŞ"

Komisyonda muhalefet vekillerinin sadece köpeğin yaşam hakkı ve özgürlüğünden bahsetmelerinin çok ağır geldiğini vurgulayan Pınar, “Biraz merhametleri, vicdanları vardır diye düşündüm ama yokmuş. Bunu gördüm, anladım.” ifadelerini kullandı. Hazırlanan tasarıyı “Eksiği var, fazlası yok.” şeklinde nitelendiren Derya Pınar, “Yasa, sahiplendirme ve seferberliği içeriyor. Biz mücadeleye başladığımızdan beri ‘Sokaktan al; evinde, yanında, güvende yaşat.’ diyoruz.” dedi. 

“BİR KÖPEK BİLE SERMAYE OLABİLİR"

Kamuoyunda “mama lobisi” olarak bilinen, sokak hayvanları üzerinden rant sağlayan grupla alakalı konuşan Derya Pınar, “Köpekleri sermaye yaparak mama ve ilaç ihtiyacı bahanesiyle para toplayıp araba, ev alanlar var. Onlar hayvan sevgisi adı altında köpek lobisinin rantseverleri. Bir tane köpek bile bu insanlar için sermaye olabilir. O yüzden ‘sıfır köpek’ diyoruz.” ifadesini kullandı.

951471126Ebe4E35A911F6Abcc8Bfac6

“KIZIMI KAYBETTİĞİMİZDE KÖPEK SORUNUNU ÖĞRENDİK"

Mahra’nın babası Murat Pınar da kızının hayatına mal olan olayın, hayvanlara yuva yapmak isterken yaşandığına dikkati çekti. “Kızım hastanede yaşam mücadelesi verirken başıboş köpek sorununun ne kadar ciddi olduğunu öğrendik.” diyen acılı baba, olayın ardından yaşadıkları hukuki süreci ve mücadeleyi anlattı. Sorunu giderebilmek adına Güvenli Sokaklar ve Yaşam Halkı Savunma Derneği'ni kurduklarını söyleyen Murat Pınar, “Sahipsiz ve sağlık sorunları yaşayan köpeklerin uyutulması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca insan sağlığına zarar vermeyen sokak hayvanlarının yaşam alanlarının düzenlenmesi ve sahiplendirme politikalarının da güçlendirilmesi gerektiğini savunuyoruz.” dedi.

“TRAVMALAR UZUN SÜRELİ ETKİLİ OLABİLİR"

Olayın insanlar üzerindeki travmatik etkisi ve bu etkinin nasıl giderilebileceğine ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Gaye Kağan, “Travma, insanın hayatında derin izler bırakabilir ancak bu izlerin tamamı aşılabilmektedir." dedi. Kağan, "Bedenimizde travmaları aşmak için kodlanmış bir program bulunur. Ancak bazı travmalar özellikle stres bozukluğu olarak kalabilir ve uzun süreli etkiler gösterebilir." şeklinde konuştu. 

UZMAN DESTEĞİ ALINMALI

Kağan, köpek veya diğer hayvanlardan kaynaklı travmatik deneyimlerin insanların günlük yaşamlarına etkisine ilişkin, “Köpek saldırıları sonrasında kişilerde sokaklara çıkamama veya hayvanlardan genel bir korku gelişebilir. Ancak bu tür durumların üstesinden gelmek için terapi önemli bir destek sağlayabilir." şeklinde konuştu. Toplumsal travmaların bireyleri izole ederek aşılamayacağını belirten Kağan, hayatın içinde olmanın ve travmalarla baş etmenin yolunun, izole olmaktan değil, destek alarak ve yaşamla yüzleşerek mümkün olabileceğini vurguladı. 

SAYILARI BİLİNMİYOR

Türkiye'de 4 milyona yakın başıboş köpek olduğu tahmin ediliyor. Ancak bu sayı net değil çünkü yıl içinde bir iki defa doğum yaptıkları, her seferinde ortalama altı ila sekiz yavru doğurdukları ve sürekli yer değiştirdikleri düşünüldüğünde sağlıklı kayıt tutulamıyor. 

DSÖ “RİSKLİ ÜLKE" KATEGORİSİNE ALDI

Türkiye, başıboş köpek sorunu nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kuduz riski yüksek ülke kategorisine alındı. Birçok ülke, Türkiye’ye gelecek vatandaşlarına kuduz riskine ve başıboş köpek tehlikesine karşı seyahat uyarısı yapıyor. 

KUDUZ SAYISI İKİ KATINA ÇIKTI

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, evcil hayvanlar da dâhil olmak üzere 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken 2023’te bu sayı iki kata yakın artarak 438 bine çıktı. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, son beş yılda hayvana çarpma ile gerçekleşen 3 bin 534 trafik kazasında, 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakası kayıtlara geçti. Son iki yılda 50'si çocuk olmak üzere 100’den fazla vatandaş, köpeklerin saldırılarında hayatını kaybetti.
 

Muhabir: Tuğba Çakıroğlu