Korku ve ümit arasındaki genç

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), ölüm döşeğinde olan bir gencin yanına girdi ve ona, “Sen kendini nasıl buluyorsun?” diye sordu. Genç, “Ben Allah’ın affını umarım Yâ Rasûlâllah! Ve günahlarımdan da korkarım” dedi. Bunun üzerine Rasûlâllah (s.a.s.) buyurdu ki, “Bu vakitte herhangi bir kulun kalbinde bağışlanma umudu ve günah korkusu birleşince mutlaka Allah o kuluna dilediğini verir ve onu korktuğu azabından emin kılar.”21 “İnsanlar imtihana tâbi tutulmadan sadece iman ettik (biz de müslümanız) demeleriyle kurtulacaklarını mı sandılar? Andolsun ki Biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah elbette (imanda) doğru olanları bilir, yalancıları da bilir. Yoksa kötülükleri yapanlar Bizden kaçabileceklerini (cezadan kurtulacaklarını) mi sandılar? Ne kadar kötü (ne yanlış) hüküm veriyorlar!”(Ankebût, 29/2-4) buyrulmaktadır. Her türlü günahı, haramı işlediği halde “ben de cennete giderim” demek ahmaklıktır.  Korku ile ümit beraber olmalı, sadece korku ve sadece ümit yanlıştır. Yanlışlar da yanlışa götürmektedir… Bazı kişiler de: “Biz günah işliyoruz, o yüzden cennete giremeyiz” diyorlar. Allah’tan ümit kesiyorlar ve günah işlemeye devam ediyorlar. Tabii ki bu da yanlıştır. Günahlara tevbe edenlerin tevbesini Allah, kabul edeceğini bildiriyor: “Allah tevbeleri kabul edicidir.” (Bakara, 2/160) Dolayısıyla mü’minler ümit ve korku içersinde olmalıdır. 

Gençlik ve Dünyevileşme      

Dünyevileşme; İnsanın kendisini dünyanın çekiciliğine kaptırması, onun esiri konumuna gelmesidir. Dünyevîleşme, dünyaya aşırı meylin olduğunu, nefsin arzuları çerçevesinde hareket etme şeklinde görülmektedir. Dünyevîleşmenin tezahürlerine baktığımızda şunları görüyoruz: İnanç zayıflığı, ihlâs eksikliği ve amelsiz iman anlayışı. Namaz, oruç, zekât ibadetlerinin terk edilmesi… Ahlâkî çöküntü, lüks yaşama arzusu, modaya uymak… Bütün bunlar doğal olarak aşırılığa ve israfa neden olmaktadır. Gençlik, aşk,  para, eğlence ve top peşinde koşmakta ve bunlarla kendini ispatlama çabasındadır. Tesetür konusnda da dünyevîleşme söz konusudur. Tesettür; kadınların eli, yüzü, ayakları dışındaki vücutlarının bütün organlarını belli olmayacak şekilde örtmesidir. Bu örtünme yabancı erkeklere karşı örtünmedir. Bu çarşaf, bol ve uzun par­desü, manto vs. olabilir. Önemli olan vücut hatlarının belli ol­ma­masıdır. Örtünmenin amacı başkalarının bakışlarından korun­mak ve meşrû olmayan isteklerden sakınmaktır. Tesettür; vücut hatlarının belli olmaması ve câzibeyi gidermek içindir. Zaten tesettür câzibeli, çekici olmamaktır. Tesettür, sadece başı kapatmaktan ibaret değildir. Bazı genç kızlar da makyaj yapıyor, parfüm kullanıyor bu sayede de câzibeli olmayı artırıyor­lar. Bu şekilde sadece baş örtmekle tesettür olmaz. Tesettür alanında yaşanan yozlaşmaya, tesetür defileleri de katkı sağlamaktadır.