Korsan yayın kültürel mirası yok mu ediyor?

“Korsan yayın” deyince aklımıza ilk olarak kaçak DVD’ler, internetten indirilen filmler ve kitabın fotokopisini çoğaltmak geliyor. Bu konuyu genelde “Yazarın veya sanatçının emeğine saygısızlık” diye konuşurduk ama bence meselenin bir de kültürel boyutu var. Korsan yayın, gerçekten bir ülkenin kültürel mirasını nasıl etkiliyor? Gelin, biraz dertleşelim bu konuda.

Bir yazar düşünün, kitabını yazmak için yıllarını harcamış. Belki büyük maddi beklentileri yok ama en azından emeğinin karşılığını almak, kitabının değerini görerek yeni çalışmalar yapmak istiyor. Korsan kopyalar o kitabı, belki de internette PDF formatında ücretsiz dağıtarak ya da kırtasiyelerde fotokopi çekerek ortaya çıkarıyor. Sonuç: Yazarın veya yayınevinin kazancı düşüyor ve yeni eserlerin önü tıkanıyor. Bu, sadece bir yazarın değil, bir ülkenin “edebî geleceğinin” baltalanması anlamına gelmiyor mu?

Aynı durum sinema ve müzik için de geçerli. Bağımsız filmler, zaten kısıtlı bütçelerle çekiliyor, korsan yüzünden salonlara yeterli seyirci gelmeyince veya internetten gelir bekleyemeyince, yapımcılar yeni projelere yatırım yapmaktan çekiniyor. Müzisyenler deseniz, albüm satışlarından eskisi kadar gelir elde edemedikleri için konser odaklı yaşamaya çalışıyor. Peki, yeni yeteneklere kim kapı açacak? Korsan yüzünden sektöre para akmadığı sürece cesur ve yenilikçi projeler için finansman bulmak kolay olmayacak.

Kültürel miras dediğimiz şey, sadece geçmişten kalan eserlerle sınırlı değil. Günümüzde üretilen her film, kitap veya müzik eseri de geleceğin kültürel mirasına katkı sağlar. Korsan yayın, bu eserlerin üretimini ekonomik açıdan sürdürülemez hâle getirerek, gelecek nesillerin “ulusal ve evrensel kültür” birikiminden mahrum kalmasına neden olabilir. Bir yandan da teknolojik rahatlık var tabii: İsteyen istediğini bir tıkla indirebiliyor, kimin ne yaptığı çok da takip edilemiyor. Ama dijital çağa uygun yasal düzenlemeler yapılmaz ve korsanla mücadele sağlanmazsa yarın öbür gün büyük kayıplar yaşanabilir.

Bundan kurtuluşun yolu nedir peki? Ben şahsen, “dijital platformların uygun fiyatlı hizmet vermesi” ve “e-kitap, film, müzik satışı gibi alanlarda cazip kampanyaların olması” gerektiğine inanıyorum. Bu sayede insanlar, yasa dışı yollara başvurmak yerine kolayca ulaşabilecekleri yasal seçenekleri tercih edebilirler. Bir diğer nokta da farkındalık oluşturmak. İnsanlar, korsan eserlere yöneldiklerinde sadece “2 lira ucuza kaçtım...” diye düşünürken aslında sanatçıların geleceğini ve daha fazla eser üretilmesini sekteye uğrattıklarını bilmeli.

Korsan yayın, “bence basit bir eğlence konusu değil, ülkenin kültürel değerlerinin zayıflamasına kadar giden bir süreç” dedirtecek kadar önemli. Yarın bir gün “Neden yeni ve özgün eserler çıkmıyor?” diye hayıflanmak istemiyorsak bugün korsan yayınla mücadeleyi ciddiye almalıyız. Sevgili okurlar, biliyorum ki cebimizdeki parayı daha hesaplı kullanmak hepimizin hakkı, ama sanat da bir ülkenin kalbi demek. O kalbi yaşatmak için bazen legal yollardan destek olmak gerekmez mi?