Kudüs Nasıl Elimizden Çıktı? (2)

İngiliz Generali Allenby’nin savaş raporuna göre 19 Eylül 1918’de başlayan İngiliz saldırısı Osmanlı 7. ordusunun geri çekilmesiyle çok hızlı gelişmiş 25 Eylül’de Şam’a girilmişti. General Liman Von Sanders ve Ordu Komutanları çok acele ile cepheyi terk etmişler başsız kalan üç ordu, sadece 57 bini esir olmak üzere ağır kayıplar vermişti. Komutanlar cepheden kaçarak Adana’ya gelmişler bozgunun faturasını birbiri üzerine atıyorlardı. Karşılarındaki Allenby’nin komutasında toplam 67 bin asker mevcuduna karşı böyle büyük bir bozgunun Türk tarihinde eşi benzeri yoktu.
Hâlbuki İngilizler saldırıya geçmeden önce bir Müslüman Hintli Çavuş, Türk kıtalarına sığınmış, İngiliz hazırlıklarını ihbar etmişti. Müslüman askerler sık sık bu şekilde firar ediyordu. Fakat gerekli tedbirler alınmamış, sığınan askerin aldatmak için gönderildiğini iddia edecek kadar askerlik mesleğinin inceliklerinden habersizdiler. 
Bu savaşa Batılı ülkeler Armageddon adını vermişlerdi.  Müslümanlar ile Yahudiler arasında kıyametten önce bir savaşın çıkacağına Hristiyanlar da inanıyordu. El- Megiddo veya Batılılarca söylenen ismiyle Armaggedon savaşındaki gibi bir bozgun ise Türk savaş tarihinde hiç yaşanmamıştı. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesine kadar geçen 41 günlük sürede bütün Orta Doğudan ayrılmak zorunda kalmıştık. Suriye, Ürdün, Filistin ve Arabistan elden çıkmıştı.
Savaşın bu derece felâketle sonuçlanmasının bir sebebi olarak “ulus devlet” açıklaması yapılmıştır. Bazı komutanlara göre “Türk askerinin Arap çöllerinde ne işi vardı? Bir an önce Torosların kuzeyine çekilip ulus devlet kurulması için çalışmak gerekirdi”. (Bu satır “M. Kemal ile Filistin’den Anayurdun Dağlarına 58 Gün” isimli kitaptan alınmıştır)