1. “Dünyada sadece bir gün kalsa, -Zaide, hadisinde şöyle dedi: Allah o günü uzatır da- (Sonra bütün raviler ittifak ettiler.) o günde benden veya Ehl-i Beyti’mden, adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan birini gönderir.”( Ebû Davûd: H. No: 4276)
2. “Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolmadan kıyamet kopmaz. Sonra benim ailemden biri çıkar, yeryüzünü zulüm ve düşmanlıkla dolduğu gibi adaletle ve hakkaniyetle doldurur.”( Ahmed, Müsned, H. No: 11331)
3. “Dünyanın ömründen sadece bir gün kalsa Allah Azze ve Celle benim Ehl-i Beyt’imden bir adam gönderecek, o da dünyayı daha önce zulümle olduğu gibi, adaletle dolduracaktır.”( İbn Mâce, Fiten 34)
4. “Mehdî benim neslimdendir. O açık alınlı ve burnunun ortası kemerli olacaktır. Yeryüzünü zulümle dolduğu gibi, adaletle dolduracak ve yedi yıl hüküm sürecektir.” (Ebû Dâvud, H. No: 4279)
5. “Mehdî benim ailemden, Fatıma’nın neslinden olacaktır.” ( Tirmizî, H. No: 2230)
Bu konuda İslam âlimlerinin görüşleri çok açıktır. Şüphe ve vesveseyi ortadan kaldıracak niteliktedir. Bediüzzaman, Süfyan-ı Sevrî, Berbehârî, Ahmed el-Bustî, Ebû Süleyman el-Hattabî, Beyhakî, Ebû Bekir b ‘Arabî, Kadı Iyaz, Suheylî, Kurtubî, Kastallanî, Zehebî, Şâtibî, Sehâvî, Suyûtî, İbn Hacer Heytemî başta olmak üzere ulemanın cumhuru da bu hadislerle eser yazmış ve Mehdi’nin zuhur edeceğini söylemişlerdir.
Bediüzzaman Said Nursi, Japonların İslam ulemasından sordukları suallerine cevap olarak bu ahir zaman alametlerinden bahsetmiş ve müstakil eser olarak neşretmiştir. Şualar isimli kitabının 5. Kısmında buna yer vermiştir.
İbn Hacer, Beyhakî ’den, Mehdi’nin zuhuruyla alakalı hadislerin isnad cihetiyle son derece sahih olduklarını, Berbeharî de Şerhu’s-Sünne’sinde, Hz. İsa’nın inip Deccâl’ı öldüreceği ve Mehdi’nin arkasında namaz kılacağını zikreder.
Kuran’da Allah Resûlü’ne (asm) itaati emreden ona itaat etmenin Allah’a itaat etmek olduğunu bildiren ihtilaf anında Allah’a/Kur’an’a ve Sünnet’e müracaat yolunu gösteren ayetler bulunmaktadır.
“Allah Resulü (asm) size neyi verdiyse onu alın ve size neyi yasaklamışsa ondan da uzak durun.” Ayeti gereğince Mehdi’nin de dolaylı yoldan Kur’an’da yer aldığı söylenebilir. Buna göre sahih olarak rivayet edilen her hadisi tasdik etmek, Kur’an-ı Kerîm’e ittiba etmek gibidir. Mehdi’nin zuhuruyla alakalı sahih hadisler de Kur’an’ın kendisine uyulmasını emrettiği Peygamberimizin (asm) sözleridir.
Yine Kuran’da bazı ayetler mehdi ile alakalıdır. Çünkü ayetlerin zahir manasından başka dalları budakları nev’inden işari manaları da vardır. Her asırda her toplumda ayetlerin işaret ettiği olaylar tahakkuk etmektedir. Olaylar zuhur ettikçe ayetlerin hikmetini bir parça anlayabiliyoruz, vesselam…