Gökhan Erek / Muhabir
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı X üzerinden paylaştığı Terör Saldırısı "Tarihi Fırsat Penceresini" kapattıramaz başlıklı yazısında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partisinin grup toplantısında "Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin." yaptığı konuşma ve akabinde gerçekleşen Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'ne (TUSAŞ) gerçekleştirilen terör saldırısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
"NASIL PANİĞE KAPILDIKLARI TUSAŞ'A SALDIRIDAN ANLAŞILIYOR"
Mehmet Uçum, terörü yönetenler ve kullananların Bahçeli’nin açıklamasından ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarihi fırsat olarak nitelemesinden nasıl paniğe kapıldıklarının TUSAŞ’a saldırıdan anlaşıldığını belirtti.
"KALLEŞ BİR SALDIRI"
Türkiye’nin hamle yaptığı zamanda gerçekleşen terör eyleminin devletin terörü bitirme kararlılığına yönelik kalleş bir saldırı olduğunu vurgulayan Mehmet Uçum, "Bu alçaklık Devlet kararlılığını zaafa uğratmak bir yana güçlendirip, perçinler. Toplum ise Terörü Bitirme ve Kardeşliği Güçlendirme girişiminin arkasında durur ve milli birlik ruhuyla ileri taşır. " dedi.
"BİR ÇÖZÜM SÜRECİ OLMADIĞI DA GÖRÜLÜYOR"
Mehmet Uçum, Ankara’daki terör eylemine karşı devlet güçlerinin verdiği sert ve kararlı cevabın, halkın yoğun tepkisinin, siyasi çevrelerin ağırlıklı bölümünün hızlı ve net kınama tutumlarının, devletin “Cumhur İttifakı eliyle açtığı tarihî fırsat penceresinin” heba edilmeyeceğini ortaya çıkardığını söyleyip, şunları kaydetti, "Bu konunun terörle mücadeleyi etkileyecek bir yönünün olmadığı nettir zaten pratik böyle işliyor. Ayrıca bu tarihi fırsat penceresinin eski tarzda yahut yeni tarzla bir çözüm süreci olmadığı da görülüyor."
"TERÖRLE MÜCADELEDE ORGANİK BÜTÜNLÜK YAKLAŞIMI ZAAFA UĞRATILAMAZ"
Terörle mücadelede devletin; Irak ve Suriye’deki terör unsurlarını ayrı görmesi de söz konusu olmadığına dikkati çeken Mehmet Uçum, "Terörle mücadelede “organik bütünlük” yaklaşımı zaafa uğratılamaz. Böyle bir zaafı bekleyenler ve bunun üzerine hesap kuranlar hüsrana uğrar. İçeride ve dışarıda tüm terör unsurlarının hedef alınması da Devletin bu konudaki ilkesel yaklaşımdan asla vazgeçmeyeceğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"BUNLAR BİR KÜRT HAREKETİ OLARAK TANIMLANAMAZLAR"
Mehmet Uçum, işin aslının Türkiye’ye karşı kullanılan terör unsurlarının, eskisi kadar yapamasalar da, Kürtleri insan kaynağı olarak kullanmaya çalışan ve Kürtlerin kimliğini istismar eden başta ABD, emperyalist güçlerin aylık ücretli-paralı çeteleri olduğunu hatırlatarak, sözlerine şu satırları ekledi, "Diğer deyişle, paramiliter güçleridir. Bunlar bir Kürt hareketi olarak tanımlanamazlar, Türkiye’nin demokratik siyasetinde ve demokratik gelişiminde asla bir yerleri ve rolleri olamaz. Bu terör unsurlarının Kürtler nezdinde gerçek bir meşruiyeti yoktur. Görünürdeki kısmi meşruiyetin ise dağılması kaçınılmazdır."
"ORTA DOĞU COĞRAFYASININ GELECEĞİ..."
Orta-Doğu coğrafyasının geleceğinin Türkiye'nin milli güvenliği ve toprak bütünlüğünü tehdit edecek hiçbir sürece, seçeneğe ve yapıya açık olamayacağının altını çizen Mehmet Uçum, "Türkiye buna izin vermez. Türkiye'nin bu konudaki Devlet kararlılığı, herhangi bir sınır kabul etmeyen caydırıcı askeri gücü ve sürdürdüğü mücadele Türk Milletinin teminatıdır." ifadelerini kullandı.
"SAYIN BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMASI BİR UÇ NOKTA BENZETMESİDİR"
Mehmet Uçum, Bahçeli’nin, Öcalan’ın Mecliste Dem Grubunda konuşması önerisinin bir uç nokta benzetmesi olduğunun altını çizerek, sözlerine şu satırları ekledi, "Zaten Sayın Bahçeli bunu ve “umut hakkını” terörün bitmesi, terör örgütünün lağvedilmesi, teröristlerin Devlete teslim olması şartına bağladı. Bu şartların gerçekleşmesi veya geri dönülmeyecek bir şekilde gerçekleşme yoluna girmesi sürecinde bir uç örnek olarak ifade edilen hususun ne manaya geldiği ancak o şartlarda anlaşılabilir. Ayrıca bu kısım işin esası değildir, talidir. Esas olan; terörün bitmesi, terör örgütünün lağvedilmesi, teröristlerin Devlete teslim olması, bunların sağlanmasıdır. İşte bu bağlam üzerinden geliştirilen terörün tasfiyesi stratejisinde; çözüm süreci, müzakere, mütareke söz konusu olmaz. "
"ÖNEMLİ OLAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN DEDİĞİ GİBİ..."
Mehmet Uçum, önemli olanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihî fırsat penceresinin, kişisel hesaplara kurban edilmemesi”dir açıklaması olduğunu da paylaşımına ekledi.
"İŞİN ÖZÜ TERÖRSÜZ VE ŞİDDETSİZ BİR TÜRKİYE'YE ULAŞMAKTIR"
İşin özünün terörsüz ve şiddetsiz bir Türkiye’ye ulaşmak olduğunu söyleyen Mehmet Uçum, şunları kaydetti, "Bunun da imkân dâhilinde olduğu görülüyor. Bu imkân; Devletin terörü tasfiyeye ilişkin sürecine katkı yapması gereken ve bunun için terör vesayetinden kurtulmak zorunda olan siyasi sorumlular tarafından doğru kullanılırsa, infaz hukukuna ilişkin konular elbette konuşulabilir."
HERKESİN KABUL EDECEĞİ FİKRİ GERÇEK NEDİR?
Mehmet Uçum, herkesin kabul edebileceği fikri gerçeği ise şu şekilde yorumladı, "Terörsüz ve şiddetsiz Türkiye hedefine yürünen bir ortamda TBMM’nin Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, Türkiye yüzyılına yakışan, kapsayıcı, Türkün, Kürdün ve herkesin kendine ait hissettiği, çok ileri hakları içeren, halkın onayına sunulacak yeni bir anayasayı ilk dört maddenin esaslarının ve demokratik kazanımlarının üzerine bina ederek hayata geçirme imkanı daha güçlü olur."