GÜNDEM

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Akçay'dan faiz ve enflasyon mesajı

Merkez Bankası, yüksek enflasyon nedeniyle sıkı para politikasını sürdürürken Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, tedbir odaklı stratejinin devam edeceğini vurgulayarak faiz indiriminin gündemde olmadığını açıkladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Reuters'a verdiği ilk söyleşide para politikasındaki hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Akçay açıklamasında para politikasındaki sıkı duruşun "sabır ve kararlılıkla" sürdürüleceğini belirtti. 

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, "faiz indirimi şu anda gündemimizde değil. Aylık enflasyonun ana eğiliminde kalıcı bir düşüş gözlenmeden ve yakından takip ettiğimiz diğer göstergeler de buna eşlik etmeden faiz indirimi gündeme gelmeyecek" ifadelerini kullandığı açıklamasında enflasyondaki kalıcı düşüşün faiz indirimi kararı için kriter olduğunu hatırlattı. 

Tedbirli olunması gerektiğini vurgulayan Akçay, "Bu durum, erken bir faiz indirimi nedeniyle yeniden canlanan enflasyon riski olabileceği gibi aşırı veya gereksiz yere uzatılmış bir sıkılaştırma sürecinin sert bir inişe yol açtığı bir durum da olabilir." diye konuştu. 

Akçay, "Türkiye'deki mevcut koşulların birinci durumda daha yüksek bir risk yaratması nedeniyle faiz indirimi şu anda gündemimizde değil" dedi.

"FAİZ İNDİRİMLERİ BAŞLADIĞINDA SIKI DURUŞ KORUNACAK"

Akçay, aylık enflasyonun ana eğiliminde, enflasyon beklentilerinde ve iç talep dengelenmesinde "kalıcı iyileşmeler" sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceklerini söyledi.

"Her ne kadar şu anda bir faiz indirim döngüsü değerlendirilmiyor olsa da, indirimler başladığı zaman para politikasındaki sıkı duruşun korunacağına dair kuşkuya yer bırakmayacak şekilde sinyal verilerek bu süreç yönetilecektir" dedi.

HANEHALKINDAKİ ENFLASYON KARAMSARLIĞINA VURGU

Piyasa katılımcılarının, firmaların ve hanehalkının enflasyon beklentilerini yakından izlediklerini belirten Akçay, "Maalesef sadece piyasa katılımcılarının beklentileri bu yıl sonu öngörümüze yakınsamaya başladı. Hanehalkı, TCMB'nin ileriye dönük politika yönlendirmelerine karşı nispeten daha az duyarlı ve manşet enflasyonda belirgin düşüş eğilimi görene kadar karamsar tarafta kalmayı tercih etmekte" dedi.

Ekonomistler enflasyonun 12 ay sonra yüzde 30'a gerileyeceğini öngörürken TCMB'nin güncel anketinde Temmuz için hanehalkının beklentisi yüzde 72 , firmaların ise yüzde 55 ile piyasanın çok üzerinde yer alıyor.

"FİRMALAR BELİRGİN ETKİYE SAHİP"

"Fiyat belirleyici role sahip olmaları nedeniyle özellikle firmaların enflasyon beklentilerinin, Merkez Bankası tahmin aralığına yakınsaması enflasyonu düşürmek için gereken ekonomik yavaşlamanın dozu üzerinde belirgin bir etkiye sahip" diyen Akçay, "Firmaların fiyatlama ve bütçe süreçlerinde, TCMB'nin tahminleri ne kadar çok gösterge olarak kullanılırsa, enflasyon hedeflerimize ulaşmanın üretim ve istihdam üzerindeki maliyeti o kadar az olur" ifadelerini kullandı.

Akçay, "Beklentiler sıkı duruşumuza ne kadar duyarsız ve tepkisiz kalırsa, dezenflasyon politikasının üretim ve istihdam açısından maliyeti de o kadar yüksek olacaktır" dedi.

"TÜFE BEKLENTİLERDEN YÜKSEK GERÇEKLEŞEBİLİR"

Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin yaklaşık yüzde 2'ye düştüğünü belirten Akçay, vergi ve yönetilen fiyatlardaki ayarlamaların Temmuz'da aylık enflasyona 1,5 puan ilave katkı yapacağını söyledi ve şöyle devam etti:

"Bu da, Temmuz ayında piyasa katılımcıları tarafından beklenen enflasyondan daha yüksek bir gerçekleşme olması ihtimalini artırıyor."

TCMB'nin piyasa katılımcıları anketindeki Temmuz ayı TÜFE beklentisi yüzde 2,77 seviyesinde ancak bazı ekonomistler bu ay TÜFE'nin yüzde 3,5-4 arasına yükselebileceğini öngörüyorlar.

Akçay önümüzdeki dönemde de, aylık enflasyonda her iki yönlü "sürpriz" yaşanabileceğini ancak bu ana eğilimde bir değişiklik yaratmadığı sürece bunun ani bir tepki verilmesini "gerektirmeyeceğini" söyledi.

Rezervlerdeki iyileşme ve TL mevduata artan talebin, kur korumalı mevduattan çıkışı hızlandırma konusunda "güven artırdığını" söyleyen Akçay, "Rezerv biriktirme sürecimiz, yabancı girişlerinin güçlü ve dalgalı olduğu bir ortamda düz bir çizgide ilerlemiyor" dedi.

Akçay, TCMB'nin günlük olarak "teyakkuzda olduğu" bir koridor politikası uygulamadığını ifade etti.

"KREDİ KISITLARI SİGORTA İŞLEVİ GÖRÜYOR"

Akçay bankalarla gerçekleştirilen swapları sonlandırarak aktarım mekanizmasının işlevselliğini artırdıklarına da dikkat çekti ve şöyle dedi:

"Kredi büyümesi kısıtları, biz para politikasındaki sıkı duruş ile enflasyon beklentilerini çıpalarken, aşırı kredi büyümesi önünde sigorta işlevi görüyor."

"Temel politika aracımız politika faizidir" diyen Akçay yapısı gereği tamamlayıcı nitelikte olan makroihtiyati tedbirlerin avantajının ise "anlık etki" olduğunu belirtti.

Akçay "para politikasının yerini almış bankacılık sistemi regülasyonları"nın azaltıldığı ve sadeleştirildiğini de belirtti.