Gökhan Erek / Muhabir
Merah Demiral’ın Avustralya ile oynanan milli maçı kazanmanın ardından yaptığı Bozkurt işaretine UEFA tarafından soruşturma açılması ve Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in açıklamalarına toplumun farklı kesimlerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul da sosyal medya hesabı X (eski adıyla Twitter) üzerinden değerlendirmelerde bulundu.
“SİYASİ HIRSLARDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL”
Türk milleti nezdinde ortak değerlerin, birlik ve beraberliğin simgesi olan “BOZKURT” işaretini bir gol sevinci olarak ifade eden Milli Futbolcu Merih Demiral hakkında UEFA tarafından başlatılan soruşturmanın, UEFA’nın hastalıklı ve dışlayıcı yöneticilerinin siyasi hırslarından başka bir şey olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, "Maçın hemen ardından, Türk milletinin milli ve kültürel sembolünü hedef gösterenlerin bir bir piyasaya çıkarak ülkemize ve milletimize karşı bir araya gelmelerine şaşırmadık." ifadelerini kullandı.
"MİLLİ VE KÜLTÜREL SEMBOLÜ HEDEF GÖSTEREN HAİNLER"
Türk milletinin milli ve kültürel sembolünü hedef gösterenlerden birinin de hain ve sözde eski milletvekili Ferhat Encü olduğunu aktaran Yurdakul, paylaşımını şu şekilde sürdürdü, "PKK’nın siyasal temsilcisi olan bir siyasi partinin eski milletvekili olan Encü, Avrupa kupası şampiyonasında daha önce de Türk milli takımına karşı oynayan başka bir ülkenin takımından yana olduğunu ifade etmişti. Siyasetini ve hayattaki yegane varlığını nefret ve ayrılıkçılık üzerine kuran Encü gibi siyasetçiler başarısız olmaya mahkumlardır. Ayrıca Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in, milli sembollerimizi aşırılıkla anmasını da ayrıca not ettik. Hain ve sözde milletvekili Ferhat Encü’nün bu Alman bakanın borazanlığını yapmasını da yadırgamıyoruz. Ülkemizden birileri daima yabancı unsurların borazanlığını yapmak üzere kendilerini kullandırtmaya hazır olmuşlardır."
“YA OLDUKLARI GİBİ GÖRÜNSÜNLER YA DA GÖRÜNDÜKLERİ GİBİ OLSUNLAR”
Milletin sadece mutlu anlarına ortak olma gayretlerini izledikleri ve özellikle milli maçlardaki galibiyetlerde karabatak gibi ortaya çıkan bazı siyasetçilerin umursamazlığını hayretle izlediklerini söyleyen Yurdakul, "Son iki günde ülkemizin tüm düşmanları ağız birliği etmiş gibi milli değerlerimizin üstüne çuvallanırken Ekrem İmamoğlu’nun ve Mansur Yavaş’ın bu hususlarda görüş beyan etmemesini de başta Almanya olmak üzere Avrupa ile olan angajmanlarına bağlıyoruz. Eğer bu zatlar fikren rehin alınmışlarsa ve hesap kitap yapmadan, samimi bir şekilde Türk milletinin yanında yer alamıyorlarsa kamuoyu önünde bir göz kırpsınlar da anlayalım. Yok eğer angajmanları ağır geliyorsa; ya oldukları gibi görünsünler ya da göründükleri gibi olsunlar." ifadelerine yer verdi.
“ÇİRKİN BİR SİYASETİ İZLEMEYİ TERCİH ETTİ”
Bir spor organizasyonu olan UEFA’nın milli ve kültürel simge Bozkurt işareti nedeniyle açtığı soruşturmayla bizzat kendi değerlerini de hunharca yok saymakta olduklarını vurgulayan Yurdakul, paylaşımına şu satırları ekledi, "UEFA, Saygı, Eşitlik, Açıklık ve Kapsayıcılık, Birlik, Dürüstlük ve Adalet ilkeleri etrafında bir araya gelmiş uluslararası bir organizasyondur ancak birçok uluslararası meselede de görüldüğü gibi mevzu Türkiye olduğunda UEFA da kendi değerlerini bir kenara koyarak ikiyüzlü ve çirkin bir siyaseti izlemeyi tercih etmiştir. Bu habis soruşturmanın fitilinin Almanya İçişleri Bakanı tarafından yakılması da şaşırtıcı olmamıştır. Nihayetinde Almanya’nın akrabası Avusturya’nın milli takımını sahada yenen Türk milli takımını saha dışında cezalandırmak isteyen Almanya’nın siyasi kurumlarının Türkiye karşıtlığı, bizim için yeni bir gelişme değildir.”
“AVRUPA’YA DEĞERLERİNİ ÖĞRETMEYE HAZIRIZ”
Bozkurt'un Türk milleti için zafer ve mücadeleyi simgelediği kadar birlik ve beraberlik ruhunu da beraberinde taşıdığını belirten Yurdakul, paylaşımını şu şekilde sonlandırdı, "Bozkurt, yaşadığı çevrenin ve doğal dengenin en asil ve en önemli canlılarından biridir. Bozkurtların olmadığı bir doğanın dengesi ve ahengi de olamaz. Bunu UEFA’nın kendi değerlerini çiğneyen habis siyasetçilerine de hatırlatmak isteriz. Türkiye ve Türk milleti, Avrupa ülkelerinin ve kurumlarının belli ki eksikliğini çektiği “Saygı, Eşitlik, Açıklık ve Kapsayıcılık, Birlik, Dürüstlük ve Adalet” ilkelerini Avrupa’ya öğretmeye hazırdır.”