GENEL

"Milli Amigo" Birol Ertan coşturduğu tribünlerdeki anılarıyla hayata tutunuyor

Ömrünü milli takımın maçlarında tribünleri coşturarak geçiren 86 yaşındaki Birol Ertan, 2011'de bıraktığı amigoluğa duyduğu özlemi üzerinden çıkarmadığı kırmızı beyaz eşofmanıyla İstanbul sokaklarında gezerek gidermeye çalışıyor

Futbolun yanı sıra tüm branşlardaki milli müsabakalarda taraftarı coşturan ve 13 yıl önce tribünlere veda eden "Milli Amigo" lakaplı Birol Ertan, sırtında adı yazılı kırmızı beyaz eşofmanıyla İstanbul sokaklarında gezintiye çıkarak hatırlanmayı ümit ediyor.

"Milli Amigo" olarak hafızalara kazınan 86 yaşındaki Birol Ertan, gençlik yıllarında İstanbul İtfaiyesi'nde çalışırken voleybol takımına girdi.

Ertan'ın amigoluk serüveni, takımı desteklemek için maçlarına gelen bando ekibinin önünde elinde Türk bayrağıyla tezahürat yapmasıyla başladı.

Sık sık milli maçlara giderek taraftarı coşturan Ertan, bir süre sonra itfaiyecilikten malulen emekliye ayrılınca 1970'te işçi olarak İsviçre'ye gitti.

Milli takıma desteğini burada da sürdüren Ertan, hayat şartlarını zorlayarak diğer ülkelerdeki karşılaşmaları da kaçırmadı.

Yaklaşık 6 yıl sonra Türkiye'ye dönen Ertan, futboldan basketbola, voleyboldan güreşe kadar birçok milli maçta üzerinde kırmızı eşofmanı ve tezahüratlarıyla adından söz ettirdi. Ertan, 2011'de düzenlediği basın toplantısıyla 42 yıldır sürdürdüğü amigoluğu bıraktığını açıkladı.

Şimdilerde sırtında adının yazılı olduğu kırmızı beyaz eşofmanı, başında şapkasıyla İstanbul sokaklarında gezen Ertan, yaşıtlarından kendisini hatırlayanları görünce mutlu oluyor, tanımayanlara ise sitem ediyor.

Sarıyer Ayazağa'daki evinin kapılarını AA ekibine açan Ertan, hakkında çıkan bütün haberlerin gazete kupürlerini, mektuplarını, Fatih Terim, Naim Süleymanoğlu ve Mahmut Demir gibi dünyaca ünlü sporcuları başının üstünde taşıdığı fotoğraflarını, plaketlerini, pasaportlarını ve halen arada üflediği düdüğü gibi yüzlerce eşyasını gözünün önünden ayırmıyor.

Çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele ettiğini anlatırken duygulanan Ertan, hatırlanmayı umut ediyor.

- "Vatanımı, bayrağımı çok sevdim"

Ertan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, milli takımın peşinde tam 50 ülke gezdiğini belirterek, "Amigoluk yaparken statta küfür ettirmedim. Tribünlerde çok dikkat ettim, ben kavga etsem bütün tribün karışır. Milletime örnek olmam lazım dedim." ifadelerini kullandı.

İsviçre'den kesin dönüşü için "Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım demiş. Vatanımı, bayrağımı çok sevdim." şeklinde açıklayan Ertan, 2011'de amigoluğu bırakma hikayesini de şöyle anlattı:

"Bıraktım dedim ama yeri gelirse yine çıkarım. Çok üzüldüm. Ben futbolcu değilim, bu futbolcunun jübilesine benzemiyor. Televizyonlara bakıyorum, amigo Birol'un yokluğu belli oluyor. Tribündeki tezahüratlara bakıyorum, yapamıyorlar. Yerimi dolduramadılar. Milli maça gitmek isterim, 'Şu maçta olacaksın.' deseler, ayağım kesilse yine yaparım. Türk bayrağı için, 85 milyon için Türkiye için yaparım. O seyirciyle Türkiye diye bağırmak dünyaya bedel."

- Tanıyanlar olur diye formasıyla geziyor

Her yıl eşofmanının arkasındaki rakamı güncellemek için yeni forma yaptıran Ertan, sokaklarda formasıyla gezmesinin amacını "Eski tanıyanlar olur belki, bir moral versinler diye." olarak ifade etti.

Eski fotoğraflarının hikayelerini tek tek anlatan Ertan, yeniden maçlara gidebilmek için federasyondan davet beklediğini söyledi.

Birol Ertan, hiç evlilik yapmadığını, buna fırsat bulamadığını anlatarak, tek arzusunun manevi ilgi görmek olduğunu, kimseden maddi bir beklentisinin bulunmadığını vurguladı.

Hiçbir takımın taraftarı olmadığını, sadece Milli takımı tuttuğunu dile getiren Ertan, kendisinin diğer eski amigolarla karıştırılmasından rahatsızlık duyduğunu kaydetti.