Daha önceki Millî Takım yazılarımda, “Her pozisyonda genç ve yetenekli oyuncularla bezeli bir takımımız var ancak forvet bölgesinde çok eksiğiz.” demiştim. “Barış Alper’in forvet zorlamaları ancak birkaç maç idare edebilir onun dışında çözüm olmaz.” diye yazmıştım. “Bu konuda gurbetçi oyunculara bakılmalı.” demiştim. Tam dediğim oldu, İsveç doğumlu ve İsveç Millî Takımı’nın her kategorisinde forma giymiş olan 20 yaşındaki Deniz Gül, Türkiye Millî Takımı’nı seçti. İkna sürecinde emeği geçen tüm yetkilileri ve Montella’yı tebrik ediyorum. Football Manager oyununu oynayanların iyi bildiği ‘’wonderkid’’ tabiri, “harika çocuk” olarak çeviriliyor ve oyunun menajerlerine, bu oyuncunun gelecekte süper yıldız olma potansiyelinde olduğunu gösteriyor. Deniz Gül’ü de bu şekilde görebiliriz.
Nasıl bir oyuncu?
1,90’lık boyuyla dikkati çeken oyuncu, kalıplı, hantal bir yapısı olmadığı için hızlı hareket edebiliyor. Tam bir pivot, santrafor değil. Top kontrolü çok iyi, pas alışverişinde rahatlıkla görev alabiliyor. Rakiple boğuşan bir yapısı yok ama takipçiliği iyi noktada. Bu sezon Porto’yla attığı iki golü takipçiliğiyle attı. İsveç’te oynadığı zaman forvet arkasında da forma giyiyordu. Bu yüzden Montella’nın 4-6-0 dizilişine de uyum sağlayabilir. Aynı zamanda arkasındaki yetenekli oyunculara alan açabilecek yüksek potansiyelli bir forvet. Kafa toplarında da etkili vuruşlar yapabiliyor.
Porto’nun yatırım transferi
Porto’da bu yıl sözleşmesi biten golcü Taremi Inter’e, Evanilson da yüksek bonservisle Bournemouth’a transfer oldu. Bu ikilinin yerine Atletico Madrid’ten, 20 yaşındaki Samu Omorodion ve Hammarby’den Deniz Gül’ü transfer ettiler. Omorodion, takımın birinci santraforu ve çok formda. Deniz de bazen ikinci forvet olarak bazen de Omorodion yerine sonradan dâhil oluyor. Porto’nun potansiyelli oyuncuları büyük yıldızlara çevirebildiğini düşünürsek Deniz’in önü çok açık. Ayrıca son zamanlarda İsveç futbolunun yetiştirdiği forvetleri düşünce heyecanımız daha da artıyor. Gyökeres ve Alexander İsak dünya futboluna damgalarını vuruyor. Deniz de kendini geliştirebilirse bu seviyelere pekâlâ çıkabilir. Türkiye’yi seçmesinde, belki de bu oyuncularla rekabet etmek istememesi etkili olmuş olabilir. Bizim forvet rotasyonumuzda Enes Ünal, Bertuğ, Umut Nayir, Cenk Tosun ve Barış Alper kullanıldı. Enes, sakatlığı sonrası formanın birinci adayı ama diğer oyuncuların formu yetersiz seviyede ve bu yüzden Deniz mutlaka şans bulacaktır. Millî Takım’ın forvet arkası rotasyonuyla uyum sağlaması çok önemli; Kenan Yıldız, Arda Güler, Kerem Aktürkoğlu, Yunus Akgün gibi gole yakın oyunculara alan açabilmesi gerekiyor. Galler ve Karadağ maçlarında ilk şansı bulacağını düşünüyorum. İnşallah ilk maçlarında gollerle, asistlerle ve güzel bir oyunla başlangıç yapar. Ekran başına daha heyecanlı şekilde geçeceğiz.