Milli takımın geleceği

Çok başarısız geçen Galler maçı sonrası İzmir’de harika bir atmosferde, İzlanda karşısında seyircisiyle bütünleşen bir millî takım izledik. Kerem yıldızlaştı, Hakan Çalhanoğlu oyunda kaldığı dakikalarda oyunu kurdu, Umut Nayir “pivot santrfor” rolünü güzel uyguladı. Sezona çok kötü giren Abdülkerim Bardakçı yaşam belirtileri verdi. Montella, takımı alışık olduğu düzene sokunca topa hâkim olan, sahaya doğru yayılan ve yardımlaşan takımı gördük. Galler maçındaki kopukluk, taktiği benimseyememe durumu bana hafızamdan artık silinmeye başlayan, ismini bile unutmaya başladığım Kuntz dönemini hatırlattı. Futbolcu isimleri 3’lü savunma için uygun gibi gözükse de üstüne büyük çalışmalar yapmadan bu düzeni uygulamak mümkün değil. İzlanda karşısında takım 4’lü savunmaya geçince çok rahatladı, Mert Müldür ve Eren Elmalı çok iyi performans verdi. İsmail Yüksek orta sahada daha net bir rolle kendini gösterebildi. Elbette daha hızlı paslaşma, daha akışkan bir oyun oynayabiliriz. Bu oyunu daha da geliştirebiliriz. Burada görev İtalyan çalıştırıcıya düşüyor. Taktiksel değişikliklerden çok oyunculara dokunuşlar görmek istiyoruz.

Forvete çare bulunmalı

Millî takımımızın forvet sıkıntısı sürüyor. Barış Alper Yılmaz’ın bu yaraya merhem olamayacağı açık. Hem oyuncunun elit seviyelere çıktığı kanat oyunundan vazgeçmiş oluyoruz hem de beklenen forvet performansını göremiyoruz. Belki Umut Nayir’le yeni bir anlayış inşa edilebilir. Defansla boğuşan, arkadaşlarına alanlar açan, uzun topları sağa sola servis edebilen, birinci önceliği gol olmayan bir forvet sistemi kurabiliriz. Forvet arkasındaki kaliteli ayaklardan gol yükünü çekmesini bekleyebiliriz. Umut’un gol konusundaki sezileri, diğer işleri yaparken de gol atmasını sağlayacaktır. Ya da futbolculuğunda elit düzeyde forvet olan Montella, bu kez yetiştirici olarak devreye girebilir. Tam yetkiyle donanıp potansiyelini gördüğü bir forvet oyuncusuyla Dünya Kupası’na kadar gerek antrenör gerek mentör olarak çalışabilir, takımıyla iş birliğine girebilir. Bu çok yetenekli jenerasyonu Dünya Kupası’nda görmek, başarılarını izlemek ülkemiz için çok değerli olacak. Bunu kaybedemeyiz.  Montella’ya bu aşamada her türlü destek verilmeli, kadroyu genişletmek için çalışmalar yapılmalı. Arda, Kenan, Kerem, Barış, Orkun, Semih, İsmail, Ferdi, Mert gibi bir çırpıda sayabildiğimiz gelişime açık oyuncularımız var. Tecrübeli Merih, Abdülkerim, İrfan, Mert Günok ve Hakan Çalhanoğlu var. Un, yağ, şeker var. Artık helva yapalım.