GÜNDEM

MTA, diri faylarda yüzyıllık deprem izlerini gün yüzüne çıkartıyor

MTA, Türkiye'deki diri fay hatlarında yaptığı kazılarla geçmişteki depremlerin izlerini inceleyerek, 2030 yılına kadar tüm diri fayların tarihsel sürecini ortaya koymayı hedefliyor. 12 yılda 225 fay hattı üzerinde yapılan çalışmalar, Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nın güncellenmesine katkı sağlıyor.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), diri fay hatlarının bulunduğu bölgelerde 50 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğinde ve 4 metre derinliğinde hendekler açarak, geçmişteki depremlerin izlerini incelemeye devam ediyor.

TEHLİKE ANALİZİ YAPILIYOR

Faylardaki jeolojik katmanlardan binlerce yıl öncesine ait deprem izlerini kayıt altına alan uzmanlar, bu numuneleri laboratuvar ortamında tarihlendirerek fayların deprem üretme periyotlarını hesaplıyor. Ayrıca, bu veriler kullanılarak fay hattının deprem tehlikesine dair değerlendirmelere ulaşılabiliyor.

MTA, 2011’de hayata geçen Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı ile 2022’deki Türkiye Afet Risk Azaltma Planı çerçevesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında TÜBİTAK’ın desteğiyle gerçekleştirdiği paleosismolojik araştırmalarını genişletti. Bu çalışmalar, Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Projesi platformu altında yürütülüyor.

225 FAY HATTI ÜZERİNDE ÇALIŞMA YAPILDI

MTA, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye Belediyeler Birliği ve 22 üniversitenin desteğiyle oluşturulan araştırma platformu kapsamında, Türkiye'deki 485 diri fay hattının deprem üretme potansiyelini inceleyerek, Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nın güncellenmesine katkı sağlıyor. 12 yıllık bir sürede 225 fay hattı üzerinde yapılan çalışmalarla bu fayların deprem periyotları ve potansiyelleri belirlendi.

2030 TARİHİNE KADAR DEVAM EDECEK

MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanı Doç. Dr. Selim Özalp, afetlerin zararlarını en aza indirmek için hem zaman hem de mekân bazında tehlike analizlerinin yapılması gerektiğini belirtti. Paleosismolojik araştırmaların 2012 yılından itibaren sürdüğünü ifade eden Özalp, "225 fay hattı üzerinde çalışmalarımızı tamamladık. Elde edilen veriler, Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nın alt verisi olacak ve bu verilerle haritanın hassasiyeti arttırılacak" dedi.

"ZAMANLAMASINI HESAPLAYABİLİYORUZ"

Proje Başkanı Jeoloji Yüksek Mühendisi Hasan Elmacı, uydu ve hava fotoğraflarından fay hatlarının geometrik ve yapısal özelliklerini ortaya koyduklarını, ardından alan belirleyerek hendek kazdıklarını söyledi. Elmacı, bu hendeklerde depremin bıraktığı izleri özel yöntemlerle tarihlendirerek, depremlerin tarihleri arasındaki periyotları incelediklerini belirtti. "Örneğin, 500 yılda bir tekerrür eden bir depremi belirleyip, bu depremin büyüklüğünü ve zamanlamasını hesaplayabiliyoruz" diye ekledi.