Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülmeye başlayan davanın 2. gününde ağabey Baran Güran, Narin'in kuzeni Osman Güran ile tutuklu şüpheliler Muhammet Kaya ve Maşallah Güran tanık olarak dinlendi. Duruşmada verilen kısa aranın ardından mahkeme başkanı salona girdi.
Mahkeme başkanı, mikrofonla salona hitaben, basında yer alan "Narin Güran'ın ölümüne ilişkin gizli bir tanık beyanının olduğu" bilgisini sanık avukatlarının kendisine sorduğunu belirterek, bu konuda dava dosyasına eklenen bir bilgi ve belgenin bulunmadığını, bu konuya ilişkin bilgisinin olmadığını söyledi.
Daha sonra tutuklu amca Salim Güran'ın eşi Melek Güran, tanık olarak dinlendi.
Melek Güran, mahkeme başkanının "Narin'in kaybolduğu gün ne yaptınız?" diye sorması üzerine, "Evin temizliğini yaptık, kahvaltımızı yaptık. Saat 12.00'de çarşıya çıktık. 2,5 saatte işimizi bitirip eve geldik. Eşim 'Yemek yiyip tarlaya gideceğim.' dedi. Kızlarım da kıyafetlerini giyip babalarına gösterdi. Eşim yemeğini yedi, biraz uyudu. 'Daha sonra tarlaya gideceğim.' dedi. 15.30-16.00 gibi çıktı. Daha sonra eşim eve gelmedi. Çocuklarımla ben evde tektik. Enes bize gelmedi. Dışarı hiç çıkmadım, dinlendik. Biraz balkona çıktık, daha sonra tekrar eve girdik." diye konuştu.
"Eşinizin hal ve hareketlerinde şüphelendiğiniz bir şey var mı?" diye sorulan Güran, "Hayır, kesinlikle hiç şüphelenmedim." ifadesini kullandı.
Güran, "Eşinizin bazı yönlendirmeleri oldu mu? Eşinizin emniyet ve jandarmayı yanlış yönlendirdiğine ilişkin iddialar var." diye sorulması üzerine, "Hayır, kesinlikle yok. Eşim 7/24 onlarla aramalara katılıyordu. Bir hafta boyunca eşim yemek dahi yemeden onlara eşlik etti." beyanında bulundu.
"ARABA MEVZUSUNDAN DOLAYI EŞİM ONA DARGINDI"
"Nevzat ile eşinizin arası nasıldı?" sorusunu ise Güran, "Önceden iyiydi. Araba mevzusundan dolayı eşim ona dargındı, konuşmuyordu." diye yanıtladı.
"Bu süre zarfında arama faaliyetleri sırasında Salim'den şüphelenilecek bir hareket oldu mu?" sorusuna Güran, olmadığı karşılığını verdi.
"Nevzat, Salim'i hiç aradı mı?" diye sorulan Güran, "Görmedim, aramışsa da bilmiyorum, duymamışım." dedi.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren'in, "Eşinin telefonuyla Hediye Güran'ı hiç 3-4 defa aradığın oldu mu?" diye sorması üzerine Güran, hatırlamadığını belirtti.
Avukat Canan Atabay da "Eşinizin telefonu şifreli miydi ve sizi aldattığını düşünüyor musunuz?" sorusunu yöneltti. Güran, "Eşimin telefonu şifreli değildi. Eşim kesinlikle beni aldatmaz, hiçbir zaman da aldatmadı." beyanında bulundu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukatın "Narin'i sizce kim öldürmüş olabilir?" sorusunu Güran, "Nevzat. Nevzat'tan başka kim öldürmüş olabilir? Cesedi götüren odur, o öldürmüş." diye cevapladı.
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ ise "Narin, Salim Güran’ın aracına binmiş olabilir mi?" diye sordu.
Güran, "Narin, 16 Temmuz’da eşimin aracına binmiş olabilir. Nişan vardı akşam. Yaz olduğu için saat 19.00 falandı. Hediye Güran, eşimin aracıyla gitti. Oğlum onları götürdü çünkü eşi çalışıyordu, köyde değildi." ifadelerini kullandı.
"HERKESE ŞÜPHELİ GÖZÜYLE BAKIYORUM"
Tanık olarak dinlenen tutuklu şüpheli Birsen Güran, mahkeme başkanının, "Tanıklık yapmak istiyor musun?" sorusunu "Hiçbir şey bilmiyorum." diye yanıtladı.
Güran, daha sonra ise tanıklık yapmak istediğini belirtti.
Mahkeme başkanının "Narin konusunda ne söylemek istersiniz?" sorusunu Güran, şöyle yanıtladı:
"Salim ağabeyim beni yönlendirmedi. Savcılıkta olayı baştan sona anlattım, yanlış anlattım ya da yanlış anladıkları için ifadeye böyle yansıdı. Ben de okumayıp düzeltme yapmayınca öyle kaldı. Kardeşim Melike ile her yerde Narin'i arıyorduk. Saat konusunu tartışıyorduk çünkü saat konusunda karışıklık vardı. 19 Ağustos'ta Mersin'e gittik, üniversite kaydımı yaptık, sonra döndük. Yorgundum, uyuyamadım, onun stresiyle düşünemedim saat konusunu."
"Salim Güran, soruşturmada yanlış beyanda bulunmanıza yönelik telkinde bulundu mu?" sorusu da yöneltilen Güran, "Hayır, bulunmadı. O günden sonra Salim'i hiç görmedim. Jandarma ile aramaya katıldı, o yüzden görmedim." dedi.
"O gün Narin’i hiç gördünüz mü? diye sorulan Güran, şunları söyledi:
"Saat 12.00 gibi uyandım. Daha sonra kahvaltı yaptık. Evden hiç çıkmadım. Narin gelince kapıyı açtım. Narin bana, 'Abla, Hatice ile Fatma evde mi?' dedi. Ben de 'Ablacım anneannemlere gitmişler.' dedim. Daha sonra merdivenlerden koşarak aşağıya gitti. Ondan sonra onu görmedim."
"Şüphelendiğin kimse var mı?" diye sorulan Güran, "Herkese şüpheli gözüyle bakıyorum çünkü insan bu devirde kimseye güvenemiyor." görüşünü paylaştı.
Avukat Canan Atabay'ın "Nevzat, kötü bir insan olsa köyde konuşulur değil mi?" diye sorması üzerine Güran, "Evet, konuşulur." dedi.
Tanık olarak dinlenen Yüksel Güran'ın annesi Remziye Çabaş da tercüman aracılığıyla Kürtçe konuştu.
"Köyde kadınların kavgasına ilişkin bir şey gördün mü?" diye sorulan Çabaş, "Kadınların kavgasını duymadım, şahit olmadım." ifadesini kullandı.
Tanık olarak dinlenen tutuklu şüpheli Hediye Güran'a olay gününü anlatması istendi.
Bildiği her şeyi anlatmak istediğini ifade eden Güran, şunları söyledi:
"Yüksel, çamaşırları getirdi, bizim evde yıkadık, balkona bıraktım, kuruttum. Daha sonra saat 15.00 gibi Yüksel'in evine gittim. Kapıyı Eren açtı, 'Annem uyuyordu.' dedi. Kıyafetleri bırakıp gittim. Daha sonra 15.40 gibi gittim. İçeriye gittiğimde annesi uyuyordu. Kapı açık mıydı veya Eren mi açtı hatırlamıyorum. Daha sonra patika yoldan gittim. O saatlerde herhangi bir araç veya kimseyi görmedim. Eren ve Muhammet evdeydi. Enes uyuyordu. Annesiyle sohbet ederken Enes uyandı. Enes'in hangi ara evden çıktığını hatırlamıyorum. Yüksel ile evde sohbet ettik. Çamaşırları katladık. Uzun süre oturdum. Saati hatırlamıyorum. Ben evden çıkarken Enes eve geldi. Ne zaman dışarıya çıktığını bilmiyorum."
Mahkeme başkanının "Salim ve Nevzat'ı evin yakınlarında gördünüz mü? sorusunu Güran, ikisini de görmediğini ileri sürdü.
"Yüksel ve Enes'te şüpheli hareket gördün mü?" diye sorulan Güran, "Hayır, görmedim." dedi.
"Nevzat'ın ve Salim'in herhangi bir şüpheli hareketine şahit oldunuz mu?" diye sorulması üzerine Güran, "Hayır." yanıtını verdi.
Güran, "Evlere kamera takıldığını gördünüz mü, neden kamera taktılar?" sorusuna ise "Sadece Hüseyin amcaların evi ile başka bir eve takıldığını duydum. Narin olayından dolayı taktılar." diye yanıt verdi.
"Narin'in kaybolduğu gün Yüksel nasıl bir haldeydi?" diye sorulması üzerine Güran, "Perişan bir haldeydi. Narin'in kaybolduğu gün kimseden şüpheli bir hareket görmedim." dedi.
Savcının "Yüksel'in 'Hanginiz kızımı götürdüyse getirsin. Bari mezarı olsun.' şeklindeki söylemini duydunuz mu?" sorusuna Güran, "Öyle bir şey duymadım." ifadesini kullandı.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren'in "Olay günü 13.30 ile 15.00 arasında neredeydiniz?" sorusu üzerine Güran, o saatlerde evde olduğunu ileri sürdü.
Eren'in "Oğlunuz bir ifadesinde 13.00 gibi sizi evde görmediğini söylemiş." demesi üzerine Güran, "Evdeydim, çocuğum da evdeydi. Kahvaltı yaptıktan sonra tekrar uyudu. Saatleri karıştırmış olabilir." dedi.
Avukat Canan Atabay'ın "Salim Güran ile görüşür müydünüz?" sorusuna ise Güran, şu yanıtı verdi:
"Eşinin telefonuyla veya eşimin telefonuyla eşiyle görüşürdük. Bazen kardeşine ulaşamadığında beni arardı. Kayınbiraderim olduğu için görüşmem doğaldır."
Avukat Canan Atabay'ın, "Daraltılmış HTS kayıtlarına göre Nevzat, Salim, Yüksel ve Enes evin içerisinde. Bunları görmediniz mi?" sorusu üzerine "Hiç kimseyi görmedim." dedi.
Avukat Erdem Kaya'nın "Bir ifadesinde çocuklarınızdan biri 'Annem eve geldiğinde nefes nefese kaldığını söyledi.' dedi. Neye şahit oldunuz?" sorusunu Güran, "Benim normalde de nefes darlığım var." diye yanıtladı.
15 YAŞINDAKİ R.A. TANIKLIK YAPMAK İSTEMEDİ
Amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A, tanık olarak dinlenmek için duruşma salonuna alındı. Mahkeme başkanının "Tanıklık yapmama hakkına sahip" olduğunu hatırlatması üzerine R.A, "Tanıklık yapmak istemiyorum." dedi ve salondan çıkarıldı.
Öte yandan duruşmada rahatsızlanan baba Arif Güran'ın ambulansla kaldırıldığı Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor.