Nepal, Hindistan, İsveç, Avustralya, ABD ve İngiltere'den bilim insanları, Nepal'deki yıkıcı sellerin sebeplerini araştırdı.
World Weather Attribution tarafından yayımlanan araştırmada, Nepal'deki sellerin sebepleri olarak, insan kaynaklı iklim değişikliğinin yol açtığı üç gün süren çok şiddetli yağış ile hızlı kentleşme gösterildi.
Araştırmada, iklim değişikliğinin, bu dönemde bölgeye düşen yağışları yaklaşık yüzde 10 arttırdığı kaydedildi.
Ülkedeki ormansızlaşma ve hızlı kentleşmenin, şiddetli yağışlar sonucu görülen sellerin etkisini arttırdığı sonucuna varıldı. Araştırmada, 1990-2020 arasında Nepal'deki yerleşim alanlarında yüzde 386'lık bir genişlemeye neden olan hızlı kentleşmenin ve Katmandu Vadisi'nde 1989-2019 arasında orman alanlarının yüzde 28 azalmasının doğal su süreçlerini bozduğu, yüzeydeki sel akışını artırdığı ve drenaj sistemlerini zorladığı, ovaların ve nehirlerin yakınında inşa edilen yapıların ise insanların sellere maruz kalma riskini yükselttiği vurgulandı.
Araştırmada, nehir kenarlarında bulunan düşük gelirli toplulukların ve izinsiz yerleşim yerlerinin, "zayıf altyapı, kaynaklara yetersiz erişim ve afete hazırlığın sınırlı olması nedeniyle sellerden orantısız şekilde etkilendiğine" işaret edildi.
Ayrıca, Nepal genelinde "etkili politikalar uygulanması ve artan kamu bilinci ile kapsamlı şehir planlamalarının sel risklerini azaltmak için çok önemli olduğu" dile getirildi.
NEPAL'DEKİ SELLERDE 244 ÖLÜ!
Himalaya ülkesi Nepal'de, eylülde en az 244 kişinin ölümüne, yollar ve köprüler dahil olmak üzere altyapıda önemli hasara yol açan aşırı şiddetli yağışlar görülmüştü.
Başkent Katmandu ve çevresindeki bölgeler, seller, toprak kaymaları ve Bagmati, Sapakoshi, Narayani, Sardu, Rew ve Nakkhu gibi nehirler ile bunların kollarından kaynaklanan taşkınlardan etkilenmişti.
Nepal genelindeki afet bölgelerinde, yağmur ve sellerden etkilenen en az 4 bin 500 aile ise yerlerinden olmuştu.