Kanal İstanbul Projesi İslam düşmanlarını fevkalade rahatsız etmişe benziyor. Nasıl ki 3. Köprü ve İstanbul Havaalanına karşı çıktılar aynı şekilde bu çok önemli projeyi önlemek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya başladılar.
104 Amiralin büyük bir hadsizlikle Möntrö hükümlerini bahane ederek hükümete ayar vermeye kalkmasını bir de bu gözle değerlendirmek gerekiyor. Çünkü Kanal İstanbul projesi sayesinde Lozan ve Montrö’de kısıtlanmış olan egemenlik haklarımızı tamamen kullanmış olacağız.
Bu konunun çok geniş boyutları var. Kamuoyunda hiç tartışılmamış bazı yönlerini ele almak gerekiyor. Özellikle Süveyş Kanalının kaza nedeni ile 6 gün boyunca kapatılması ile bazı benzerliklerden yola çıkarak önemli uyarılarda bulunmak istiyorum.
Bize düşman ülkelerin İstanbul veya Çanakkale Boğazlarında bir sabotaj veya kaza sonucu gemilerin geçişine kapatılması durumunda başımıza gelecek tehlikeleri düşünelim. Zira böyle bir tehlike her zaman söz konusudur ve saldırgan devlet tarafından çok az bir masraf ile gerçekleştirilebilir.
Her şeyden önce şu acı gerçeği bir defa daha tekrar etmekte yarar vardır. Montrö Anlaşmasına göre ticaret gemilerinin Türk Boğazlarından serbestçe geçme hakkı vardır ve kılavuz kaptan alma zorunluluğu yoktur. Vakti zamanında Sovyetler Birliği’nin desteği sayesinde Lozan Anlaşmasının bazı maddelerini lehimize değiştirmiş olsak dahi Montrö anlaşması ülkemizin Türk Boğazlarındaki egemenlik haklarını kısıtlamaya devam etmektedir.
İşin acı tarafı ise daima batılı emperyalist devletlerin ağzı ile konuşan general, amiral, gazeteci ve bilim adamı kimlikli çok sayıda erdemsiz ve onursuz kişiye rastlıyoruz. 104 Emekli amiralin yayınlamış oldukları ihanet bildirisi bunlardan sadece bir tanesidir.
Bu açıdan düşündüğümüz zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Montrö anlaşmasını değiştirme imkânı olduğuna dair demeçleri çok önemlidir. Ülkemizin çıkar ve menfaatlerine aykırı her anlaşma yeniden ele alınmalı ve ülkemizin lehine olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Bu duruma vatan hainlerinden başka hiçbir kişinin söz söylemeye hakkı yoktur.