Nükleer enerji ve teknolojide yeni bir sayfa: Çin'in grafit zaferi

Son yıllarda teknoloji yarışında adı sıkça anılan Çin, bu kez nükleer enerji, yarı iletkenler ve havacılık gibi stratejik sektörlerde oyun değiştirici bir adımla karşımızda. Devlete ait China Electronics Technology Group Corporation (CETC), neredeyse teorik sınıra ulaşan bir başarıyla grafitin saflık oranını yüzde 99,99995'e çıkarmayı başardığını açıkladı.  

Bu oran, yalnızca sayılardan ibaret bir gelişme değil. Küresel güç dengelerini etkileyebilecek stratejik bir hamle. Elektriksel iletkenlik, yüksek sıcaklık dayanıklılığı ve kimyasal stabilite gibi üstün özelliklere sahip grafit, bugün elektrikli araç bataryalarından nükleer enerjiye kadar pek çok kritik alanda kullanılıyor.  

Çin’in gizli silahı: grafit  

Grafit üretimi, uzun süredir Çin’in küresel piyasalardaki üstünlük araçlarından biri. Dünya grafit rezervlerinin önemli bir kısmına sahip olan bu ülke, şimdi bu doğal zenginliğini teknolojik bir avantaja dönüştürüyor. CETC'nin açıkladığı yüzde 99,99995 saflık oranı, grafitte teorik sınırın hemen altında. Safsızlıkların ihmal edilebilir düzeye indirildiği bu gelişme, Çin'in neden bu konuda ısrarcı olduğunu daha iyi anlamamıza olanak sağlıyor.  

Düşük maliyetle, yüksek saflıkta grafit üretimi... Üstelik geleneksel yöntemlere göre maliyetler yüzde 60 oranında azaltılmış. Bu, yalnızca bir bilimsel başarı değil; aynı zamanda Çin’in küresel ticaret savaşlarında elini güçlendiren bir koz.  

Ticaret savaşlarında bir araç daha  

Geçen yılın Ekim ayında Çin, yüksek saflıkta grafiti ihracat kontrol listesine eklediğini duyurmuştu. Bu karar, Pekin’in Batı’ya yönelik ekonomik stratejisinde önemli bir adım. ABD ve Avrupa Birliği’nin Çin’e uyguladığı ticaret kısıtlamalarına karşı verilen bir cevap niteliğinde. Özellikle yarı iletken ve elektrikli araç sektörlerinde Çin'in üstünlüğüne yönelik eleştirilerin arttığı bir dönemde gelen bu hamle, Batı'yı köşeye sıkıştıracak türden.  

Peki bu ne anlama geliyor? Batı’nın elektrikli araç ve yarı iletken sektörlerindeki büyüme hedefleri, yüksek saflıkta grafite bağımlı. Çin, bu malzemeyi jeopolitik bir kaldıraç olarak kullanarak rakiplerini pazarlık masasına çekebilir.  

Türkiye bu yarışın neresinde?  

Türkiye gibi teknoloji üretiminde ham maddeye dışa bağımlı ülkeler, bu tür gelişmeleri yakından izlemek zorunda. Elektrikli araç yatırımları ve yarı iletken teknolojilerinde yerli atılımlar peşindeyiz; ancak bu süreçte grafit gibi stratejik malzemelerdeki bağımlılığımız büyük bir sorun teşkil ediyor. Çin’in bu hamlesi, bize bir kez daha “yerli ve milli üretim” söyleminin yalnızca bir ideal değil, aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu hatırlatıyor.  

Çin’in mesajı net  

CETC'nin başarı hikayesi, yalnızca bilim ve teknolojide bir dönüm noktası değil; aynı zamanda bir güç gösterisi. Çin, yalnızca üretiyor değil, aynı zamanda kural koyuyor. 1 Aralık’tan itibaren yüksek saflıkta grafit ihracatını kısıtlayan karar, bu yeni dengeyi açıkça ortaya koyuyor: “Ya bize muhtaç olacaksınız ya da kendi çözümünüzü bulacaksınız.”