Bu vesile ile bugün sizlerle KADER konusunu konuşmak istiyorum. Kader Kuran’ın birçok ayetinde ‘ölçü ve takdir etmek’,’ belirli vakit’ anlamında kullanılmıştır. Kader konusu zor bir mesele olduğu için çokta merak edilen ve üzerinde onlarca yorum yapılan bir konudur.
Kuran’a baktığımızda Rahman’ın kader konusunu, yarattığı âlem içindeki, değişmeyen kanunlarından bahsederken kullandığını görürüz.
“ Güneş`i ısı ve ışık kaynağı; Ay`ı, hesabı ve yılların sayısını bilesiniz diye bir nur yapıp ona evreler takdir eden O`dur. Allah bütün bunları rastgele değil, şaşmaz ölçülere bağlı olarak yaratmıştır. Bilgiyle donanmış bir topluluk için ayetleri ayrıntılı kılıyor.” (Yunus 5)
“… O`nun katında her şey bir ölçü (miktar) iledir” (Rad 8)
“ Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı.” (Rahman 7)
Yukarıdaki ayetlere dikkat ettiğinizde Allahın tabiat üzerindeki değişmez kanunlarının olduğunu ve bunların yazılı olduğunu belirtiyor.
Peki, “kader” denilince insanımızın, İslam toplumunun çoğunluğunun anladığı nedir? İşte birkaç örnek:
Gökten, yerden ve nefsinizden size, ne zaman ve nasıl bir musibet isabet ederse etsin, o musibet gök, yer ve nefsiniz yaratılmadan evvel takdir ve tayin edilmiştir. Evet, her şey önceden yazılıp çizilmiştir ve olanların hepsi bu tespit çizgisi içinde cereyan etmektedir.
İlâhî takdirin manasına gelince; sanki Cenabı-ı Hak, insana şöyle demektedir: `Ben, şu zamanda, iradeni şu istikamette kullanacağını biliyorum. Onun için de senin hakkında bu işi o şekilde takdir buyuruyorum. ` İşte bu, iradeyi teyit etmek demektir.
Allah`ın her şeyi bir kader ile yaratması en büyük nimetlerden birisidir. Kader insanlar için çok büyük bir konfor, büyük bir rahatlıktır. Kadere iman eden, hayatındaki her şeyi, hayatı boyunca karşılaştığı ve karşılaşacağı her olayı Allah’ın kaderinde yarattığını bilen bir insan hayatı boyunca bunun rahatlığını, güvenini ve iç huzurunu yaşar.
Kadere inanan insan rahattır çünkü yarının endişesine kapılmaz. Yarın ne olacağını düşünüp endişe ve sıkıntılar içine girmez. Yarını Allah’ın, kendisi için mutlaka en hayırlı şekilde yaratacağını bilir.
Kadere inanan insan geçmişinde yaptığı hatalardan dolayı da mutsuz olmaz. Çünkü geçmişinde o hataları Allah’ın kendisi için yarattığı kader içinde yaptığını bilir, bunun hayır ve hikmetlerini düşünür. Pişmanlık duyup tövbe eder, aynı hataları tekrarlamamaya gayret eder. Kaderde Allah’ın hatayı da insanın vazgeçmesi, tövbe etmesi için birçok hikmet ve güzellikle yarattığının farkında olur.