Özgecan Aslan cinayeti, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı duyarlılığı artıran ve toplumda büyük infial yaratan olaylardan biri oldu. 11 Şubat 2015 tarihinde Mersin'in Tarsus ilçesinde yaşanan bu vahşi cinayet, 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın bindiği minibüste şoför tarafından öldürülmesiyle başladı. Cinayet, kadınların toplumda maruz kaldığı şiddeti gözler önüne serdi ve ülke genelinde geniş çaplı protestolara neden oldu.

Mersin'de tekstil atölyesinde yangın! 4 işçi ayakta tedavi edildi Mersin'de tekstil atölyesinde yangın! 4 işçi ayakta tedavi edildi

Cinayetin Gelişimi: Özgecan Aslan, Mersin Çağ Üniversitesi'nde Psikoloji Bölümü öğrencisiydi. 11 Şubat 2015 günü, okuldan çıktıktan sonra evine dönmek için minibüse bindi. Ancak, minibüs şoförü Suphi Altındöken, Aslan dışında araçta başka kimse kalmadığında rotasından saparak Aslan’a cinsel saldırıda bulunmaya çalıştı. Genç kız direnince Altındöken, onu önce darp etti, ardından bıçakladı ve kafasına metal bir cisimle vurdu. Suphi Altındöken, suçu işledikten sonra panikleyerek yardım için babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe’yi çağırdı. Bu iki kişi de suçun örtbas edilmesine yardımcı oldu. Üçlü, Özgecan’ın cesedini ortadan kaldırmak için minibüsle ormanlık bir alana götürdü ve cesedi yakarak izleri silmeye çalıştı. Ancak, olay yerine bırakılan deliller ve ihbarlar sonucu polis, kısa süre içinde katilleri yakalamayı başardı.

Yargı Süreci: Yakalanmalarının ardından Suphi Altındöken, Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe tutuklanarak yargılanmaya başlandı. Dava, Türkiye'de büyük yankı uyandırdı ve adaletin sağlanması için geniş kitleler tarafından yakından takip edildi. 3 Aralık 2015 tarihinde, Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Suphi Altındöken’i Özgecan Aslan’ı kasten öldürmekten, cinsel saldırıda bulunmaktan ve özgürlüğünden yoksun kılmaktan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe ise cinayete yardım ettikleri için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldılar. Mahkeme, bu cezaların indirim uygulanmadan verilmesine karar verdi, bu da kamuoyunda memnuniyetle karşılandı.

Suphi Altındöken’in Cezaevinde Öldürülmesi: Cezalarının infazı sırasında, 11 Nisan 2016 tarihinde Suphi Altındöken, Adana Kürkçüler Cezaevi’nde silahlı saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti. Altındöken, cezaevinde başka bir mahkum tarafından vurularak öldürüldü. Olay, toplumda büyük bir tepkiyle karşılanmadı; aksine, sosyal medyada birçok kişi bu durumu “geciken adaletin yerine geldiği” şeklinde yorumladı. Suphi Altındöken’in öldürülmesi, cezaevlerindeki güvenlik açıklarını da gündeme getirdi.

Fatih Gökçe ve Necmettin Altındöken’in Durumu: Fatih Gökçe ve Necmettin Altındöken, cezalarını çekmeye devam ediyorlar. Özgecan Aslan cinayeti, kadın cinayetleri konusunda Türkiye’de farkındalığı artıran bir dönüm noktası oldu. Özgecan Aslan’ın ölümünden sonra başlayan toplumsal hareketler, kadına yönelik şiddetle mücadele yasalarının güçlendirilmesi için önemli adımların atılmasına vesile oldu.

Son İddialar ve Gelişmeler: Son dönemde, cezaevindeki diğer mahkumlar ve bazı avukatlar tarafından, Fatih Gökçe’nin de suça aktif bir şekilde katıldığı, ancak bu durumun mahkemede yeterince dikkate alınmadığı iddiaları gündeme getirildi. Bu iddialara göre, Gökçe’nin cinayetin işlenmesi sırasında daha aktif bir rol oynadığı ve bu sebeple cezasının yeniden değerlendirilmesi gerektiği savunuluyor. Şu ana kadar bu iddialar doğrultusunda herhangi bir resmi adım atılmamış olsa da, kamuoyu bu gelişmeleri yakından takip ediyor.

Kaynak: aslinda.com