13 yıllık devrim sürecinin akabinde 13 gün gibi kısa bir sürede muhalifler, Esed rejimini devirerek ülkeye hâkim olmayı başarırken Fırat’ın doğusunda ABD himayesindeki PKK/YPG ise hâlâ var olmaya çalışıyor. Esed rejiminin devrilmesi, İran ve Rusya’nın da sahada Türkiye destekli muhalifler tarafından yenilgiye uğratılmış olması elbette bölgedeki PKK projesinin ağır darbeler almasını da beraberinde getirdi. Muhalif güçler 27 Kasım’da Halep hamlesini başlattıklarında PKK, yine rejim ile iş birliği içinde Tabka-Meskene ve Menbiç üzerinden Deyr Hafr, Kweyris, Neyrap ‘tan Tel Rıfat’a uzanacak şekilde bir terör koridoru kurmaya çalıştı ancak SMO’nun başlattığı “Özgürlük Şafağı” harekâtı ile kısa sürede bu bölgelerde elimine edildi. Tel Rıfat ve Şehba bölgesi, özellikle PKK’nın sekiz yıldır işgal ettiği ve hazırlık yaptığı bir bölgeydi. Ancak Rus, İran ve Esed rejiminin koruması kalkınca yaklaşık 24 saatte buralardan süpürüldüler ve ardından Menbiç harekâtı başladı. Menbiç, örgüt adına stratejik değere sahip, savunulması hayati derecede önemli bir bölgeydi. Ancak bu bölgenin akıbeti de Tel Rıfat’tan farksız oldu ve 48 saat dolmadan elimine edildiler. Arkalarında çok sayıda ölü, yaralı ve esir bıraktılar. Böylece Fırat’ın batısından, terör örgütü tamamen sökülüp atılmış oldu. Bir istisna, Halep kentinin içindeki Şeyh Maksut ve Eşrefiye mahalleleri. Buralarda kuşatma altında olan örgüt, sivilleri canlı kalkan olarak kullanarak direnmeye çalışıyor.
Esed’in devrilip Başkent Şam’ın ele geçirilmesi sürecinde PKK unsurları, Deyrizor ve Rakka’da da bazı bölgeleri ele geçirmiş ancak bölge halkının isyanı ve muhaliflerin bölgeye ulaşması ile buralardan çekildiler. Şu anda Arap bölgelerinin birçoğunda gösteriler yaşanıyor. PKK ise silah zoruyla bu halk isyanlarını bastırma çabasında.
Türkiye’ye müzahir SMO’nun Meskene, Ayn el Arap ve Ayn İsa hattından ilerleme çabaları da oldu. Bu bölgelerde örgüt ciddi zayiat verirken ABD’nin, Türkiye ile yürüttüğü müzakereler bağlamında örgüte hafta sonuna kadar mühlet verilmiş durumda.
Esasında 27 Kasım’dan birkaç gün sonra Esed’in devrileceği görüldüğünden CENTCOM Genarali Michael E. Kurilla, Kamışlı ve Haseki’de Mazlum Abdi de dâhil PKK unsurlarıyla görüşme yapmış ve örgütün kazanımlarını koruyabilmek için bazı tavizler vermeleri gerektiğine ilişkin yönlendirmede bulunmuştu. Bu bağlamda örgütün; Suriye devrim bayrağı kullanmaya başladığı, gümrükleri iptal ettiği ve belli Arap bölgelerinden çekileceklerine ilişkin taahhütleri söz konusu oldu. Ancak bunlar Türkiye için yetersiz teklifler, PKK’nın tüm yönetici kadrolarının Suriye’den çıkacağı ve YPG’nin silahsızlandıracağı. Sözde özerk bölgenin ilga edileceği, Arap bölgelerinin tamamen özgürleşeceği, Kürt böğlerinin ise içinde ENKS’nin de yer alacağı yerel unsurlar tarafından belediyecilik bağlamında ancak yönetileceği bir yol haritası dışında her öneri geçersiz kabul edilecektir.
Bu durumda da uzun süredir yapılan hazırlıklar çerçevesinde büyük askerî harekâtlar başlatılacak.
Öyle veya böyle, PKK için Suriye’de geri sayım başladı. PKK projesi, bölgede sona ermiştir. Geriye kalan soru ise cenazenin kimin tarafından kaldırılacağı. ABD kaldırmazsa Türkiye hazır bekliyor