Psikolojik veba: Narsistlik

Günümüzün en büyük psikolojik vebası narsistlik! Gün geçtikçe yaygınlaşan, kadın-erkek, genç-yaşlı bireylerde gelişen teknolojiyle bir hastalık veya kişilik travması olarak önümüze çıkan narsistlik…

Her alanda ilişkileri çeşitli boyutlarda etkilemektedir. Acaba sizin de çevrenizde böyle insanlar var mı? Ya da sizde de bu kişilik bozukluğu belirtilerinden mevcut mu? Hiç merak ettiniz mi?

Gelin, sizinle ufak bir test yapalım ve narsistlik üzerine ilişkilerimizi değerlendirelim…

Narsisizm nedir?

Narsisizm, abartılı bir özseverlik hissine sahip, oldukça benmerkezci olan bireyleri anlatmak için kullanılmaktadır. Narsist kelimesinin diğer anlamı ise fiziki görüntüsü ile çok fazla ilgilenen bireydir.

Narsistik kişilik bozukluğu testi

*Büyük, ünlü ve zengin olma hayalleri vardır. Bu hayaller gerçekleşmiş gibi davranır.

*Kendisini önemli bir kişi olarak görür. Gerçekte de akıllı ve yeteneklidir.
*Bu insan yaşıtlarından daha fazla şey başarmıştır.
*Başkalarını kolayca karalar.
*Başkalarının kusurları ile ilgilenmek hoşuna gider.
*İsteği yapılmayınca sinirlenir, bunun gerekçesini önemsemez.
*Kendi hatalarının farkına varmaz.
*Hatasını kabul etmek zorunda kalırsa kolayca depresyona girer, abartılı duygular yaşar.
*Kendinden daha iyi tanınan ve bilinen insanların hiç de o kadar büyük olmadıklarını söylemeye çalışır.
*Amacına ulaşmak için başkalarını kullanmanın yolunu bulur.
*Her şeyi kategorize ederek kendisi için en önemliye öncelik verir.
*Görüştüğü yaşadığı kişilerde çok seçicidir.
*Başkalarından bir çıkarı olmadıkça onların duygularına, düşüncelerine aldırmaz.
*Sorumluluklarına sahip çıkması istendiğinde kendisini baskı altında hisseder.
*Kendisini özel hissettiği için kuralların kendilerine göre düzenlenmesini ister.
*Bir toplantıda soru sorarken konuşmacıdan fazla bildiğini göstererek yorumlar yapar.
*Sık sık yanlış anlaşıldığından yakınır.
*Sık sık kendisine haksızlık yapıldığından söz eder.
*İnsanlar başarılarını sever, fakat kişiliğini sevmez.
*Rekabeti, yarışmayı sever ama kaybetmeye tahammülü yoktur.
*Eleştirildiğinde kendisinin kıskanıldığını düşünür.
*Ona göre ideallerine uymayan şeylerin değeri yoktur.
*Başarı, güç, zenginlik, ünlü olmak konuları birinci derecede ilgi alanıdır.

Bunlardan hangileri sizde, eşinizde, annenizde, babanızda, arkadaşınızda var? İlk bakışta aşırı egoistçe gelen bu davranışlar aslında temelde özgüvenin yüksek oluşundan kaynaklıdır.

Evet… Yukarıdaki maddeler hiç kimsenin hoşuna gitmeyen, kendine yakıştırmadığı, kabullenmediği, asla bu ben değilim dediği maddelerdir.

Aslında bu nitelikteki insanlar biz ne kadar uzak duruyoruz desek de hayatımızın birçok alanında yanı başımızda olan insanlardır. Buna en büyük örnek narsistliğin yüzde 60’ının görüldüğü evliliklerdir.

Kadın veya erkek, ilişkisi içerisinde empatiden yoksun, karşı tarafın varlığını yok sayma, özgürlük alanı tanımama, ilişki kurmada tek ses olma yolunu kendinde hak görüyorsa o evlilik çatırdıyor demektir. Ve sonuç olarak boşanma kaçınılmaz olur. Lakin narsist eş hiçbir zaman mağlubiyeti kabul etmediği için boşanma süreci sancılı olur.

Bazen de boşanmayla değil de özgüveni eksik olan eş narsist eşe karşı sessiz, içe kapanık, yapılan her şeyi kabul ederek yaşamaya devam eder. Böyle evliliklerde dünyaya gelen çocuklar da narsist anne veya babanın varlığıyla özgüvensiz yaşar ve hayatları boyunca da toplum içinde söz sahibi olma gibi yetkinlik gerektiren davranışlardan uzak kalırlar.

İster eş ister patron isterse ebeveyn olsun narsist insanlara mahkûm olmayalım.

Kısacası ‘Gülü seven dikenine katlanır.’ sözüne göre yaşamayalım…

Hoşça kalın…