Remziye Hisar, Türkiye'nin ilk kadın kimyacısı olarak bilinen ve kimya alanında yaptığı öncü çalışmalarla tanınan önemli bir bilim insanıdır. 1902 yılında Üsküp’te doğan Hisar, eğitim ve bilim kariyeri boyunca birçok ilke imza atmış ve Türk bilim dünyasında kadınların rolünü güçlendirmiştir. Onun çalışmaları, Türkiye’de kimya eğitiminin gelişiminde ve kadınların bilim alanında yer almasının önünün açılmasında büyük rol oynamıştır.
Remziye Hisar, eğitim hayatına İstanbul’da başlamış, ardından Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde kimya eğitimi almıştır. Sorbonne’da yüksek lisans ve doktora derecelerini tamamlayan Hisar, burada Marie Curie ile çalışma fırsatı bulmuş ve radyum üzerine araştırmalar yapmıştır. Hisar, Sorbonne’da doktora derecesi alan ilk Türk kadını olarak tarihe geçmiştir.
Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde görev yapmaya başlayan Remziye Hisar, burada uzun yıllar boyunca kimya dersleri vermiş ve Türkiye’de modern kimya eğitiminin temellerini atmıştır. Aynı zamanda Türkiye'de kimya araştırmalarının gelişmesine öncülük eden Hisar, birçok önemli makale yayımlamış ve genç bilim insanlarının yetişmesine katkıda bulunmuştur.
Remziye Hisar’ın bilimsel çalışmaları, özellikle organik kimya ve biyokimya alanlarında yoğunlaşmıştır. Türkiye’de bilimsel araştırmaların gelişmesine katkıları nedeniyle birçok ödül ve onur belgesi almıştır. 1979 yılında Tübitak Bilim Hizmet ve Teşvik Ödülü’ne layık görülen Hisar, bilimsel çalışmaları ve eğitimciliği ile birçok genç kadın bilim insanına ilham kaynağı olmuştur.
Remziye Hisar, aynı zamanda Türkiye’de kadın hakları ve kadınların eğitimdeki rolü konusunda da önemli bir figür olarak tanınır. Kadınların bilimde ve akademide daha fazla yer alması için çalışmış ve bu alandaki öncü rolüyle birçok kadının önünü açmıştır.
1992 yılında hayata gözlerini yuman Remziye Hisar, ardında Türkiye’nin bilim ve eğitim hayatına yaptığı büyük katkılarla dolu bir miras bırakmıştır. Onun çalışmaları, Türkiye’de bilim kadınlarının güçlenmesine ve kimya alanında uluslararası düzeyde tanınan bir bilim insanı olarak Türk bilimine yön vermeye devam etmektedir.
