ŞANLIURFA (AA) - CEBRAİL CAYMAZ - Türkiye'nin önemli tarım şehirlerinden Şanlıurfa'da hem toprak koşullarının iyileştirilmesi hem çevre ve biyoçeşitliliğin korunması hem de üreticinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla uygulanan rejeneratif (yenileyici) tarım modelinin bölgede yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Toprak sağlığını iyileştirmek, topraktaki organik karbonun geri dönüşümünü sağlayan tarımsal üretim süreci olan yenileyici tarım, bitki besin elementi dengesini sağlamayı, suni gübre kullanımı kısmen azaltmayı, su ve zirai ilaç tasarrufunu teşvik ediyor.

Onarıcı tarım olarak tanımlanan bu uygulamayla en az toprak işlemeyle bitki gelişimi sağlanarak karbon salınımının azaltması hedefleniyor.

Kentte deneme amaçlı 475 dekarda uygulanan ve olumlu sonuçlar alınan bu uygulamanın bölgede yaygınlaştırılması amaçlanıyor.

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çopur, AA muhabirine, Harran Üniversitesi, TÜBİTAK ve özel bir şirketin desteğiyle kentte pamuk üzerine yenileyici tarım çalışması yürüttüklerini söyledi.

Şanlıurfa'da 475 dekarda yenileyici tarım uygulaması yaptıklarını ve üreticinin bu uygulamadan memnun kaldığını ifade eden Çopur, bu uygulamayı duyan diğer üreticilerin de kendileriyle iletişime geçtiğini anlattı.

Yenileyici tarımda örtü bitkilerinin kullanılmasının önerildiğini belirten Çopur, şunları kaydetti:

"Şu anda arazide bitkilerin hasadı tamamlandı. Bunların saplarının parçalanıp toprağa karıştırılması gerekiyor. Mayıs ayının ilk haftasına kadar arazi boş kalacak. Rejeneratif tarımda mesela örtü bitkilerinin kullanılması öneriliyor. Biz de örtü bitkisi olarak mercimek bitkisini seçtik. Boş kalan alanı değerlendirmek için kışlık bitki olarak biz mercimeği seçtik. Bu mercimeği seçmemizin nedeni, ülkemizin ihtiyaç duyduğu mercimeği üretmiş oluyoruz aynı zamanda mercimek bitkisi baklagiller familyasına ait bir bitki. Bunların en bariz özelliği normalde bu teneffüs ettiğimiz havada yüzde 79 oranında azot var. Bu havadaki azotu toprağa biriktiren bitkilerden bir tanesi. Dolayısıyla hem kışlık boş sezonu değerlendirmiş oluyoruz hem de örtü bitkisi kullanarak toprağı muhafaza etmiş, toprağı azotça zenginleştirmiş oluyoruz. Bitki artıkları toprakta kaldığı için aynı zamanda toprakların organik madde miktarını arttırmış oluyoruz."

- Girdi maliyetleri düşürülüyor

Kayseri'deki uyuşturucu operasyonunda 1 şüpheli tutuklandı Kayseri'deki uyuşturucu operasyonunda 1 şüpheli tutuklandı

Çopur, "Mercimekten sonra pamuk ektiğimiz zaman daha az su ve daha az gübre kullanabiliyoruz. Dolayısıyla bu önemli olan iki girdiyi azalttığınız zaman üreticinin gelirini de arttırmış oluyorsunuz. Bizim bu seneki çalışma sonuçlarında brüt gelirde üreticinin genelinde yüzde 20'lik bir artış var. Bu ekeceğiniz çeşitlere göre değişebiliyor. Yaptığımız uygulamalara göre değişebiliyor. Bizim yaptığımız uygulamalarda üretici yüzde 20 daha fazla gelir elde etti." şeklinde konuştu.

Yenileyici tarımla toprağın, çevrenin ve biyoçeşitliliğin korunduğunu vurgulayan Çopur, şunları söyledi:

"Gübrede yüzde 20'lik bir tasarrufunuz olabilir. Karık sulamalarda bile yüzde 15-20'lik bir su tasarrufu sağlayabiliyorsunuz. Damla sulama yaparsanız yüzde 38-40'a kadar su tasarrufu sağlayabiliyorsunuz. Bu şekilde tasarrufu elde ettiğiniz suyu başka alanların sulamalarında çok rahat bir şekilde kullanmamız mümkün. Bu tür tarım tekniklerini kullandığınızda hem toprağınızı muhafaza etmiş hem gelirinizi arttırmış hem de çevreyi korumuş oluyorsunuz. Bu şekilde de biyoçeşitliliği muhafaza etmiş oluyorsunuz."

Çopur, hedeflerinin bu tür üretimleri arttırmak olduğunu dile getirerek, "Şu anda tekstil sektöründe bir talep, katma değer var. Bizim hedefimiz bunu ovada bütün çiftçilere yaygınlaştırmak. Nereden baksanız Harran Ovası'nda sulanabilir alanların ortalama yüzde 75'i kadar pamuk ekiliyor." dedi.

Kaynak: aa