Seddi Zülkarneyn ve Yecüc Mecüc

Kuran’da geçmesi nedeniyle; esasta kimse itiraz edememiş lakin ayrıntıları konusunda çeşitli araştırmalar, tarihçiler ve tefsirciler arasında büyük ihtilaflar ve alevli tartışmalar olmuştur. Bu konuda Bediüzzaman’ın tefsirleri, konuya ışık tutan en önemli eserlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yaş ve kuru her bir şeyi içinde barındıran,  İlahi bir kelam olan Kuran’ın; her harfi hatta noktası bile çok değerlidir. Hele hele üzerinde çok yorum yapılan fakat ancak günümüzde ortaya çıkan ve zuhur eden olaylar üzerinde zaman ayırmak çok önemlidir. Kimi yazar ve müfessirler Seddi Zülkarneyn’in yeri, zamanı, olayları ve kahramanlarını belirlemek için ayrı ayrı kitaplar yazmış ve araştırmalar yapmıştır. Bu konuda yazılmış en isabetli tespit ve açıklamalara ise Bediüzzaman’da rastlamaktayız. Zira akla kapı açmış diğer yazarların olağanüstü ve mucize kabilinden anlattığı vakıaları teklif sırrı zayi olmadan izah etmiştir. Çünkü dünya bir imtihandır. Her insan bu imtihanın sonucuna göre Haşirde hesaba çekilecek ve sonsuz bir hayata adımını atacaktır.  Diğer müfessir ve yazarların anlattığı gibi olaylar cereyan etseydi yani olağanüstü insanlar ve varlıklar zuhur etseydi her insan ister istemez Müslüman olur imtihan ortadan kalkardı. Şöyle düşünün; Dabbetül arz isminde bir canavar ortaya çıkıyor bütün inançsız insanları öldürüp cehenneme gönderiyor. Buna mukabil Müslümanlara dokunmayıp huzur içinde yaşamalarına müsaade ediyor. Bu durumda ister istemez bütün insanlar elbette Müslüman olur teklif sırrı ortadan kalkardı. 
Bahse konu bu durum yani teklif sırrının ortadan kalkması; sadece kıyamet alametlerinden olup Güneşin Batı’dan doğması ile gerçekleşecektir. Fakat bu saatten sonra imtihan defteri kapanmış olacağından dolayı gerçekleşecek iman, sahibine fayda vermeyecektir.
Eğer teklif sırrı yani imtihan olmamış olsaydı, Hazreti Ebu Bekir ile Ebu Cehil aynı seviyede olurlardı. Çünkü teklif ortadan kalkmış, olayların gerçek yüzü ortaya çıktığı için herkes iman etmiş olacaktı. Cenabı Allah, hikmetine binaen birçok hadiseyi perdeli ve imtihan sırrına uygun olarak yaratmış kıyamete kadar da devam ettirecektir. Ne zaman ki Güneş, batıdan doğar; işte o zaman yine Kuran’ın ifadesine göre artık tevbeler kabul olmaz ve imtihan sona ermiş olur.
İşte bütün bu gerçekleri göz önüne alarak Seddi Zülkarneyn ve Yecüc-Mecüc hakkında Bediüzzaman’ın eserlerinden istifade ederek bazı tespitlerde bulunabiliriz. Bu tarz bir yorumla muhtemelen karşılaşmamış olabilirsiniz. Hatta zayıf olarak nitelendirenler de olacaktır. Lakin nasıl ki birkaç tane ince ipliğin birleşmesi ve bir araya gelmesi ile güçlü bir halat ortaya çıkar; sahih hadislere dayanması, akla kapı açması ve imtihan sırrını ortadan kaldırmaması nedeniyle çok istifade edileceğini umuyorum. La ya’lemül gaybe İllallah (Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez).
devamı nasipse yarın...