Siyonist işgal rejiminin Filistinli Müslümanlara uyguladığı artık sıradanlaşan zulüm, Aksa’da ibadet engeli ve mescidin kapılarına sabit elektronik dedektörler koymak istemesiyle ayyuka çıktı.
Filistin halkına karşı yıllardır işlediği insanlık suçları yetmezmiş gibi mazlumların dört elle yapıştığı İslam’ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa’yı da müslümanların elinden almaya kalkışan Siyonistler büyük bir hata yaptıkların ise sonra anlayacaklardı.
Siyonistlerin Kudüs’teki niha hedeflerinin, Mescid-i Aksa’yı yıkıp yerine “Süleyman Mabedi”nin inşa etmek olduğunu göz önüne aldığımızda yaşanan zulmün ulaşabilceği noktaları daha net görebiliriz.
Binaenaleyh mezkur nihai hedefine ulaşabilmesi için Mescid-i Aksa’yı ortadan kaldırması veya yıkması gerektiğine inanan işgal yönetimi, böyle bir durumda özelde Filistin genelde bütün İslam coğrafyasında verilecek tepkilerin ne dereceye ulaşabileceğini anlamak üzere nabız testi yapmaktadır.
Tabii olarak İsrail, uluslararası kamuoyunun tepkilerini hafifletmek ve meş’um hedeflerini tahakkuk ettirmek için öncelikle Kudüs ve işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı zulmü bir iç mesele ve anti terörist bir mücadele gibi lanse etmektedir.
Öte taraftan İsrail’in İslam dünyasının parçalanmışlığı ve kendisine haddini bildirecek bir güç olmadığı kanısından hareketle pervasız davrandığı da gözden kaçmamalıdır. Irak ve Suriye’de yaşanan iç savaşlar ve kaos İsrail’i fevkelade rahata sevk ediyor.
Ancak İsrail’in son girişimleri hesaba katmadığı bir gücün varlığını ortaya çıkardı; şerefli ve Müslüman Filistin halkı. İşgal altındaki topraklarda “bıçak intifadası” gibi küçük çaplı ve münferit eylemlere ve çeşitli çağrılara rağmen uzun süredir yeni bir İntifada ve toplu ayaklanma olmuyordu. Taki İsrail, Harem-i Şerif’i, Aksa’yı, Müslümanlara yasak edene kadar işte bu adım Filistin halkını ve onlarla beraber bütün İslam dünyasını ayağa kaldırdı.
Türkiye’de de İslam ümmetinin ortak davası Filistine sahip çıkıldı ve nihayet Siyonistler geri adım atmak durumunda kaldı.
Filistin halkının şerefli direnişi ve İslam ümmetinin dik duruşu sayesinde İsrail’in Aksa’ya yönelik menfur planları şimdilik ertelenmiş oldu. Ancak yeni adımlar atacağı da gün gibi ortadadır. Dolayısıyla Müslümanlar yeni gelişmeler ve yeni direnişlere hazırlıklı olmalıdır.
Herşeyden önce birlik ve beraberlik İslam ümmetinin şu anda en çok ihtiyaç duyduğu güçtür. Çünkü ancak ve ancak İslam ümmeti kendi iç sorunlarını çözüp birleştiği gün işgal bitebilir ve İsrail’e hesap sorulabilir.