Gökhan Yılmaz / Özel Haber
Ümraniye’de 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti, görev başındaki Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit etti. Saldırının ardından kaçan zanlı, çok geçmeden polis ekiplerince yakalandı. Şeyda Yılmaz’ın şehit edilmesi kamuoyunda büyük üzüntü yaratırken saldırganın suç dosyası ise infaz yasasının yeniden tartışılmasına neden oldu.
26 SUÇ KAYDI VAR
Yapılan incelemede Yunus Emre Geçti’nin kasten yaralama, cinsel taciz, yağma, gasp, motosiklet hırsızlığı, çocuğun cinsel istismarı, mala zarar verme, uyuşturucu madde ticareti yapmak ve uyuşturucu madde kullanmak gibi suçlardan toplam 26 adet suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Bu kabarık dosyaya rağmen serbest kalmış olması, infaz yasasının suçlulara sağladığı avantajları bir kez daha gözler önüne serdi.
YASALAR SUÇLU LEHİNE Mİ?
Yunus Emre Geçti’nin geçmişte işlediği ciddi suçlara rağmen serbest kalabilmiş olması, infaz yasasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönünde çağrılara yol açtı. Kamuoyunda yükselen tepkiler, yasaların toplumun güvenliğini sağlamada yetersiz kaldığı eleştirilerine odaklanıyor. “Şeyda’yı infaz yasası öldürdü.” yorumları sosyal medyada hızla yayılırken uzmanlar da bu tür olayların önlenmesi için daha sıkı tedbirler alınması gerektiğini savundu.
YASALAR CAYDIRICI DEĞİL!
Aslında yazarı, hukukçu Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu, geçmişte de benzer olaylar yaşandığını hatırlattı. Ordu Üniversitesi'nde okuyan 20 yaşındaki Ceren Özdemir'in 2019 yılında, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yaklaşık 10 yıl hapis yattıktan sonra açık cezaevine alınan Özgür Arduç tarafından katledildiğini belirten Hacıbektaşoğlu, cezaların infaz sürecine dair eleştirilerde bulundu. Kandemir, infaz sistemi ile cezaların caydırıcı olmaktan uzaklaştığını vurguladı.
ISLAH YOK!
2005 yılında adam öldürme suçundan 30 yıl ceza alması gereken şahsın 20 yıl ceza aldığını, infaz yasası gereği 12 yıl hapiste kaldığını, cezasının bir bölümünü açık cezaevinde geçirdiğini aktaran Hacıbektaşoğlu, "10 yıl içinde tahliye olmuş, tahliyeden sonra 2018 yılında hırsızlık yaparken yeniden yakalanmış. Ceren Özdemir'i öldürdüğünde 20’den fazla suçtan kaydı vardı ancak hepsinden tahliye olmuştu." diye konuştu. Balıkesir’de motokurye Ata Emre Akman’ın da yine benzer bir şekilde öldürüldüğünü ifade eden Hacıbektaşoğlu, suçluların defalarca cezaevine girip çıktığını ifade ederek “Bu gibi olaylar, infaz sistemimizin rehabilitasyon görevini yerine getiremediğini açıkça gösteriyor.” dedi.
DEVLET GÜVENİLİR OLMALI
Hukuk devleti olmanın, vatandaşların hukukun öngörülebilir ve değişmez şekilde uygulanmasına güven duymasını gerektirdiğini belirten Hacıbektaşoğlu, şunları söyledi: "Bir ülkede hukuk güvenirliğinin olması demek; “vatandaşın, hukukun kural, kaide ve kanunlarının belirli olması, sonuçlarının öngörülebilir ve değişmez şekilde uygulanmasından emin olması” demektir. Anayasa’mızın ikinci maddesinde yer alan “hukuk devleti” kavramının temeli, "güvenlik” ve “belirlilik” ilkelerine dayanır. O hâlde “infaz” denilen sistemde temel meseleyi hâlâ bir yola koyamadığımızı söyleyebiliriz."
DÜZENLEME ŞART
Polis Memuru Şeyda Yılmaz'ın şehit edilmesinin ardından söz konusu düzenlemelerin yeniden ele alınması gerektiğini anlatan Hacıbektaşoğlu, "26 suç kaydı olan bir suç makinesinin dışarıda oluşunu sağlayan ne varsa, infaz düzenlemesi, denetimli serbestlik vs. onları da gömelim ki Şeyda’nın ruhu huzur bulsun." ifadelerini kullandı.
O GÜN İZNE ÇIKACAKTI
Şehit Şeyda Yılmaz için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. İstanbul Valisi Davut Gül ile çalışma arkadaşlarının katıldığı törenin ardından Yılmaz, memleketi Sivas'a gönderildi. Yılmaz'ın, olaydan sonraki gün izne çıkıp Sivas'ta bulunan anne ve babasının yanına gitmeye hazırlandığı öğrenildi.
ŞEHİT EŞE SON VEDA
Şehit Yılmaz’ın, Sivas kent merkezi Huzur Mahallesi’nde bulunan babaocağı ise Türk bayraklarıyla donatıldı. Uçak’la Sivas’a götürülen şehidin naaşı, önce babaevine götürülerek helallik alındı. Ardından Yılmaz için ikindi namazına müteakiben Ayyıldız Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye, şehidin annesi Nurgül Yağlı, babası Mehmet Yağlı, kendisi gibi polis memuru olan eşi Semih Yılmaz, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş ve Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ile bazı il protokol üyeleri, yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Namaz öncesinde şehidin eşi ve babası el ele tutuşup birbirine destek oldu. Öte yandan şehidin eşi Semih Yılmaz, tabutu öperek eşini son yolculuğuna uğurladı. Yılmaz, kılınan cenaze namazının ardından Yukarı Tekke Mezarlığı Polis Şehitliği'ne defnedildi.
BİR YILINI DOLDURMAMIŞTI
Emniyet teşkilatına 2023 yılı aralık ayında giren Şeyda Yılmaz’ın, Ankara Polis Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olduğu ve ilk görev yerinin İzmir İl Emniyet Müdürlüğü olduğu öğrenildi. Bir yıl önce evlenen ve eş durumundan İstanbul’a tayin edilen Şeyda Yılmaz, Ümraniye Dudullu Polis Merkezi Amirliği’nde görevlendirilmişti.
HAYVAN ARACINA BİNDİRİLDİ
Olaydan kısa bir süre sonra yakalanan zanlı Yunus Emre Geçti hakkında, ‘kasten öldürme’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından soruşturma başlatıldı. Cinayet Büro Amirliği’nde işlemleri tamamlanan zanlı, adliyeye sevk edildi. Zanlı, siyah çöp poşeti geçirilmiş hâlde kadın polis memurları tarafından, Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği’nin aracına bindirildi. Anadolu Adliyesi koridorlarında geçerken vatandaşlar tarafından tekmelenen şahıs, bir muhabirin "Pişman mısın?" sorusuna "Öyle bir şey yok, bana saldırdılar." dedi.
Şüpheli, savcılıktaki sorgusunun ardından ‘vazifesini yaptığı sırada devlet memurunu kasten öldürmek’ suçundan tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Geçti, sorgusunun ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
