Sırdaşım gece...

Yeterince gece oldu artık sessizliği sonuna kadar açabilirsiniz. Bazı günler sabırsızlanırım gece olsun da dinleneyim diye, kargaşadan gürültüden uzak. Çünkü sabahları erkenden uyanırım, koştura koştura kahvaltıyı hazırlarım. Çocukların yumurtalı sütü, ballı ekmeği olmazsa olmaz. Eşime de tost sucuklusundan, ben de ekmeğin içine bir parça peynir koyar, dalarım İstanbul trafiğine. Korna sesleri, kırmızı ışıklar, dur kalk dur kalk bir de egzoz dumanları üç beş araba önde de kaza.

İşe geç kalmaman gerekir neyse ki kılı kılına tam vaktinde varırsın. Masanın başına geçersin evraklar, belgeler, vergiler falan filan. Bir kahve içersin bir tane daha gözlerin kapanır çünkü. Bu gece erkenden uyuyacağım diye söylenirsin kendi kendine. Mesai biter artık eve dönüş saati gelir. Eve gelirsin, elinde poşetler zar zor kapıyı açarsın. Yemeği hazırlar, çocukları bir güzel doyurursun.

Sonra çat çat tabakları yerleştirirsin makineye, deterjan da bitmiş mi hay aksi. İçeriye doğru seslenirsin, televizyonun sesini kısın, komşular kapıya gelecek ama bakarsın ki kimsecikler yok, eş çoktan uyumuştur herkes bir yere dağılmıştır. Sen yine bir şeyleri toparlama peşindesindir. Çocuklara ödevleriniz bitti mi diye söylenirsin ve nihayet çocukların da ödevleri biter. Kontrol edersin, dişler fırçalanır, el yüz yıkanır mis gibi sonra da cumburlop yatağa. Sen de televizyon kanallarını şöyle bir karıştırırsın. Oh be gece olmuştur dinlenme vakti gelmiştir artık. Bana ait zaman kafamı dinleyeceğim azıcık. Gözlerimi kapatacağım dinleneyim diye ama uyumaktan korkuyorum.

Gece ile dertleşeceğiz az biraz. Gece ilahi karanlık, yalnızların sesi gece, kimsesizlerin barınağı, hastaların çilesi gece. Kuş sesi, rüzgarın uğultusu, ölümün korkusu gece. Ne kadar yakınsın bana, ben sana ne kadar yakın. Benim dinlencem, sığınağım gece. Bütün günün muhasebesini yaptığım, yanlışlarımı, doğrularımı tarttığım, masum sabahlara uyanışımın karanlığı, aceleciliğimin sakinleştiricisi gece. Hayallerimi gölgelerinde oynattığım, beni güldüren sessizliğin sesi gece. Bazen hiç uyumasam diyorum bazen de şu fal taşı gibi açılan gözlerime kızıp duruyorum. Evet uzanıyorum koltuk benim, kumanda benim istersem çay içerim, istersem dolapta duran çikolataları aşırırım. Özgürlüğüm aslında benim, sorgusuz sualsiz yalnız kalışım. İhtiyacım olan kimi zaman ama ben biraz abartıyorum galiba. Zeki insanlar geceleri uyumazmış diye avutuyorum kendimi. Sağlıklı olmak için de yedi saat uyumak gerekli diye bir gerçek var.

Teraziyi dengede tutmak, erken yatıp erkenden kalkmak lazım. Duygusala bağlıyorum geceleri ama sabahlar perişanım. Gözler mosmor iki saatlik uykuyla kal kalabilirsen ayakta. Evet gece karanlık, gece sessiz, gece sırdaş da sabah olunca pişmanlığım tek kelimeyle. Saat sabahın yedisi şimdi de sağlıklı yaşamak telaşındayım. Erken uyuyup erkenden uyanmanın faydalarını okuyorum  azıcık motive olayım diye. Benim gibi uyumayı sevmeyenler için gerekli mi gerekli bilgiler. Allah boşuna yaratmamış gece ile gündüzü. Sabah erkenden uyanmak bağışıklığı güçlendirir. Depresyona karşı daha dirençli oluruz. Hormonlarımız özellikle insülin salınımı dengeli olur. Kilo almayız, öğrenme kabiliyetimiz artar.

Daha sağlıklı daha zinde, pozitif gülümseyen insanlar oluruz. Ben de bu gün erkenden uyuyacağım söz. Kendime bu iyiliği yapmalıyım vesselam. Gece, artık seninle haftasonları buluşuruz, kaldığımız yerden devam eder bol bol dertleşiriz. Benim sırdaşım, sakinliğim, sessizliğim gece...