DÜNYA

Sosyal medya kullanıcıları, Suriyeli aktivist Mazen Hamada için yas tutuyor

Esed hükümeti altında işkence gören tanınmış bir aktivist olan Hamada, Suriye'nin "insan mezbahası" olarak bilinen cezaevinde bulundu.

Esed rejimi altında işkence gören tanınmış Suriyeli aktivist Mazen el-Hamada’nın, pazartesi günü Suriye’nin korkunç Sednaya hapishanesinde ölü bulunmasının ardından sosyal medya, hak savunucuları ve Suriye diasporasının yas ve taziye mesajlarıyla doldu.

Mazen el-Hamada’nın işkence izleri taşıyan bedeni, hükümetin "insan mezbahası" olarak bilinen hapishanede öldürülenlerin cesetlerini toplamak için kullandığı Harasta Hastanesi’nin morgunda bulundu. Cesetler, buradan toplu mezarlara taşınıyordu.

Yüzlerce sosyal medya kullanıcısı yas mesajları paylaştı. Birçok kişi, uluslararası toplumun onu koruyamadığını belirtti.

Suriyeli aktivist Celine Kasem, X (eski adıyla Twitter) üzerinden şu ifadeleri kullandı:

"Mazen, hepimiz sana ihanet ettik. Mazen, çok üzgünüm, bu dünyanın ne kadar kirli olduğundan dolayı çok üzgünüm. Gözlerin yıllarca hiç durmadan yaşardığı için üzgünüm."

Bir başka kullanıcı, "İşkence görmüş bedeninin fotoğrafı, binlerce devrimi tetiklemeye yetecek kadar güçlü. O, Suriye’nin en cesur kahramanlarından biri olarak sonsuza dek hatırlanacak" dedi.

Suriyeli Acil Durum Görev Gücü ile yaptığı ve geniş yankı uyandıran bir röportajda Mazen el-Hamada, Suriye'deki gözaltı merkezlerinde maruz kaldığı dehşeti ve hükümetin sistematik işkence uygulamalarını detaylı bir şekilde anlatmıştı.

Doğu Suriye'deki Deyr ez-Zor'dan olan Mazen Hamada, petrol sektöründe çalışıyordu ve 2011-2012 yıllarında Suriye ayaklanmasının ilk yıllarında birkaç kez tutuklandı.

2014 yılında serbest bırakılmasının ardından Hamada, Hollanda’ya sığındı ve burada kendisine iltica hakkı tanındı. Hollanda’dan, hükümetin hak ihlalleri ve cezaevlerindeki acımasız yöntemleri hakkında farkındalık yaratmaya adadı.

Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ni dolaşarak tanık olduğu ve maruz kaldığı dehşetleri anlattı, hatta Esad hükümetini uluslararası düzeyde yargılama çabalarına katıldı.

Mazen Hamada, bileklerinde derin izler bırakan zincirlerle tavana asılmayı, gardiyanların üzerine zıplayarak kaburgalarını kırmasını ve sigara izmaritleriyle cildini yakmasını içeren işkenceleri anlattı. Tanıklığında ayrıca cinsel istismar, tecavüz ve elektrik şoklarına maruz kalmayı detaylandırdı.

2020 yılında, belirsiz nedenlerle Suriye'ye döndü. Kendisine hükümetin arananlar listesinde olmadığı "güvencesinin" verildiğini söyledi. Ancak dönüşünde tutuklandı ve zorla kaybedildi. Hakkında hiçbir bilgi alınamadı, ta ki Pazar günü Esad hükümetinin düşmesi ve Sednaya'daki – ağırlıklı olarak siyasi mahkumların tutulduğu – cezaevinde yapılan arama operasyonlarına kadar. 

"Her ne kadar Mazen Hamada’nın sesi susturulmuş olsa da, bugün hâlâ rejimin vahşetine tanıklık ediyor. Gözleri, söylediği her kelimeyi vurguluyor" diye yazdı bir sosyal medya kullanıcısı.

Diğerleri, Hamada'nın Suriye hükümetini yaptığı ihlallerden sorumlu tutma vaadine atıfta bulundu.

"Sadece onları mahkemede görene kadar huzur bulacağım. Bu bana hayatıma mal olsa bile. Onları takip edeceğim, yargılayacağım, bedeli ne olursa olsun" demişti Suriye Acil Durum Görev Gücü’ne verdiği bir röportajda.

Bazıları, onun dileklerini yerine getirme umudunda olduklarını belirtti.

"Mazen, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde işkence hikâyesini anlatarak politika değişikliği yaratmayı umut etti" dedi insan hakları avukatı Mai El-Sadany. "Onun yolculuğunu sürdürmeyi umuyorum."