Evet elbette konu vatansa konu mutlaka teferruatına en ince ayrıntısına kadar inilmeli... Inilmeli ki o basite indirgenmek istenilenler, bir gün dev bir soruna dönmesin.
Konuların o denli teferruatı (ayrıntısı) var ki aslında.
‘Aman canım sen de. Elbet düzelecek’ demek, sadece uyanık tüccar avuntusu.
Yani cebi dolu, deposu dolu ve sattığı her sey iki katı hatta beş katı fiyatta... Tabii size konular basit bir teferruattan ibaret olur.
Bakın eğer ki sen günden güne artan sebze fiyatlarını umursamaz, 3 lira olan domatesin 12 tl olmasına göz yumarsan,
marketler de 15 adet yumurta altın yumurta değerine taşınırken görmezsen, elektirik sayaç okuma bedelini enerji değerinden üstte yazana iki kelam etmezsen,
o küçücük gibi görünen teferruatın açtığı yara tedavi olmaz, kangrene döner! Diyeyim ben size.
Ve o koltuklar size dar gelir efendiler!
Sakın haa gaflete düşmeyin. Ülkede sıkıntı anlatıldığı kadar değil olsa bir kitap 2500 tl olur mu ve bu kitap için insanlar merakla bekler mi ? Bu denli demeyin, beklerler efendiler! Bunlar 15 Temmuzda vatan elden giderken darbeye alkış tutmuş kesimin teferruatları ve yine bu kesim Ataları üzerinden yerler en büyük salkımı, domates biber yiyene verir talkını.
Yani konu vatan olunca her konu teferruata dönmeli. Hem de bu hassas dönemde derdi vatan olan kim varsa elini taşın altın koyup gerçekleri savunmalı. Kimse için polyannacılık oynamaya gerek yok!
Dedigim gibi bir yara var ve o yara tedaviye muhtaç.
Sırça köşklerde monşerler viski yudumlayıp Ataları üzerinden trilyonlar kazanırken, gerçek vatan ve millet sevdalıları yine market reyonunda yan yana kilosu 12 tl olan domatesin hâline yanacaklar vesselam..