22 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından başlatılan soruşturma ve yargı süreci, Şule Çet’in intihar etmediğini, patronu Çağatay Aksu ve arkadaşı Berk Akand tarafından öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Şule Çet’in ölümü, kadına yönelik şiddetin simgelerinden biri haline geldi ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Cinayetin Gelişimi: Şule Çet, patronu ve arkadaşıyla birlikte olduğu gece, plazanın ofisinde yaşanan bir tartışmanın ardından düşerek yaşamını yitirdi. Başlangıçta olay intihar olarak değerlendirilmiş olsa da, adli tıp raporları ve deliller, Şule’nin cinsel saldırıya uğradığını ve ardından itilerek öldürüldüğünü gösterdi. Bu gelişmeler, olayın bir cinayet olduğunu açıkça ortaya koydu.
Yargı Süreci: Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, geniş bir kamuoyu desteği ve yoğun medya ilgisiyle yakından takip edildi. Mahkeme, sanık Çağatay Aksu’yu kasten öldürmek ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından müebbet hapis cezasına çarptırdı. Berk Akand ise suça yardım etmekten 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Yargılama sürecinde sanıklar iyi hal indirimi almaya çalışsa da, kamuoyu baskısı ve delillerin ağırlığı cezaların uygulanmasında etkili oldu.
Sonuç: Şule Çet’in ailesi ve destekçileri, verilen cezalarla adaletin bir nebze sağlandığını düşünse de, davada alınan iyi hal indirimleri toplumda tepkiyle karşılandı. Şule Çet’in ismi, kadın cinayetlerine karşı mücadelenin simgesi haline geldi ve #ŞuleÇetİçinAdalet kampanyası, toplumsal bilincin artmasına önemli bir katkı sağladı. Adaletin tam anlamıyla sağlanıp sağlanmadığı hala tartışma konusu olsa da, Şule’nin davası, kadın cinayetlerinin cezasız kalmaması adına bir dönüm noktası oldu.