Suriye PKK’sı tasfiye olmaya çok yakın

Şam’ın, Türkiye’nin desteklediği muhalif güçler tarafından özgürleştirilmesi ve ülkede kapsayıcı bir hükûmet oluşturulması ile birlikte PKK/YPG üzerindeki siyasi ve askerî baskı iyice artmış durumda. Bir yandan Münbiç, Tişrin, Ayn İsa ve Tel Temir gibi bölgelerde temas hatlarında örgütün silahlı terörist unsurlarına yönelik zaman zaman askerî hamleler yapılırken diğer yandan Şam yönetimi Türkiye ile ortaklaştırdığı bir strateji ile PKK’nın sahadaki askerî çatı yapılanması olan SDG’nin tasfiye edilerek Savunma Bakanlığına entegre olmasını sağlamaya çalışıyor. Burada PKK’lı isimlerin Suriye’yi terk edecekleri, komuta kontrol yapısının da tamamen Şam yönetimine geçeceği bir denklem hedefleniyor. Türkiye ise Şam’a bağlı askerî güçleri desteklerken yine doğrudan TSK’nın Suriye’deki askerî varlığı ile PKK’yı hedef almaya devam ediyor. Elbette yeni ABD yönetimi ile ABD askerlerinin PKK’ya verdiği desteğin tamamen sonlandırılması ve Suriye’den çekilmesine ilişkin de diplomatik temaslar ve görüşmeler devam ediyor.

Burada Devlet Bahçeli’nin ilk olarak öne çıkardığı ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın örgütün silahlı yapısının tamamen tasfiye edilmesine yönelik araçsallaştırılmasına dair süreç de devam ediyor. DEM heyetinin İmaralı’da yaptığı görüşmeler ve örgütün Irak, Suriye ve Avrupa’daki kanatlarına ulaştırılan mektuplar önemli. Öcalan’ın yakın bir zamanda PKK ve alt örgütlenmelerine silahsızlanma çağrısı yapması bekleniyor. Bu durumun da Suriye’deki süreci hızlandırması mümkün olabilir.

Böyle bir vasatta PKK’nın Suriye’deki çatı yapılanması SDG'ye bağlı Şimal Demokratik Tugayı Komutanı Ebu Ömer el-İdlibi bir açıklama yayınlayarak; Suriye’de örgüt içinde yaşanan tartışmalar ve alınan kararlara dair kamuoyuna bilgilendirme yapması önem arz eden bir gelişme oldu. İdlibi, "Demokratik Suriye Meclisi" ile "SDG Genel Komutanlığı" arasında bir toplantı gerçekleştirdiklerini, alınan kararlar bağlamında SDG/YPG'ye bağlı askerî güçlerin Şam Yönetimi'ne bağlanacağını ifade ederken, dari ve siyasi özerklik de söz konusu olmayacak.” minvalinde açıklamalar yaptı. Açıklamada yabancı savaşçılar olarak ifade edilen PKK’lıların da Suriye’yi terk edecekleri vurgulandı. İdlibiye göre, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın görevine başlaması dolayısıyla kendisine tebrik iletildiği ve bölgeyi ziyaret etmesi için davet gönderildiği de ifade ediliyor.

İdlibinin açıklaması; askerî ve güvenlik kurumlarının entegrasyonu, Şam hükûmetine bağlı devlet kurumlarının siyasi ve idari yönetim ve hizmetleri devralması, yabancı savaşçıların (PKK’lıların) çekilmesi, DEAŞ kamp ve hapishanelerinin güvenliğinin devralınması, enerji kaynaklarının kontrolü gibi Türkiye’nin talep ettiği hususların karşılanacağına dair önemli bir gösterge oldu. Bu bağlamda henüz resmî açıklamalar gelmemiş olsa da Suriye’deki SDG liderliğinin, içine girdiği zor denklemden çıkabilmek ve en azından siyasi parti ve hareket olarak varlıklarına devam edebilmek adına bu şartları kabul etmekten başka çıkar yolunun görünmediği ifade edilebilir. ABD’nin finansal yardımları kestiği ve Türkiye ile müzakereler bağlamında Suriye’den çıkacağına dair güçlü işaretlerin olması, Şam yönetiminin artan askerî ve siyasi baskısı, yüzde 80’ninden fazlası Araplardan oluşan bölge demografisi, Öcalan’ın yapacağı çağrı ve elbette TSK’nın caydırıcı askerî gücü, terör örgütünün yerel liderlerine başka çıkar yol sunmuyor. Burada KCK’nın farklı bir pozisyon alarak Suriye’deki güçlerini muhafaza etme çabası hâlâ bir risk olarak görünse de süreci uzatmaktan başka bir etki yapması beklenmiyor.