Gündemin yoğunluğundan dolayı Suriye hakkındaki yazımı ertelemek zorunda kaldım. Son Suriye yazılarımda, Rusya’nın YPG’yi korumak için attığı adımları, Esed rejimi ve İran’ın Suriye’nin kuzeyine yönelik sevkiyatlarını anlatmıştım. Suriye, yoğun gündem arasında dikkatimizi çekmiyor olabilir; ancak bu büyük bir yanılgıdır. Suriye, istemesek de Türkiye için hayati önem taşımaya devam edecektir. Orada olanları bilmesek bile bu gelişmeler bizi mutlaka etkileyecektir.
Lübnan’dan Suriye’ye göç artıyor
İsrail’in, Lübnan’a yönelik saldırılarının artmasıyla Lübnan’daki göç hareketliliği Suriye’ye yönelmeye başlıyor. Lübnanlı yetkililerin yaptığı açıklamalara göre, Lübnan’dan Suriye’ye 504 bin 742 kişi kaçtı. Bu nüfusun 348 bin 237’si daha önce Suriye’den Lübnan’a kaçan Suriyeli mültecilerden, kalan 156 bin 505’i ise Lübnan vatandaşlarından oluşuyor. Böylece Lübnan’da yaşayanların %6’sı ülkesini terk etmiş durumda. Suriye’ye doğru gerçekleşen göç henüz kontrol edilebilir seviyede; ancak ilerleyen süreçte Türkiye sınırına yönelmesi muhtemel. İsrail saldırıları veya Esed rejiminin Suriyelilere yönelik olumsuz yaklaşımı göçü kontrolden çıkarırsa Türkiye yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalabilir.
Terör örgütü hedeflerine operasyon
Ankara’da TUSAŞ’a yönelik PKK saldırısının ardından, TSK ve MİT, Suriye ve Irak’taki örgüt hedeflerine kapsamlı bir operasyon düzenledi. Suriye’de örgütün kontrol ettiği bölgelerde mevziler, petrol ve enerji tesisleri imha edilirken Irak’ta mağaralar hedef alındı.
Bu, 2019’dan bu yana Suriye’deki en kapsamlı operasyondu. Hava ve SİHA operasyonlarının yanı sıra Suriye Millî Ordusu da örgüt hedeflerini vurdu. PKK, Ankara’daki saldırıyı üstlenirken YPG saldırıyla ilgisi olmadığını açıkladı ve ABD ile Rusya’dan Türkiye’ye hava sahasını kapatmalarını talep etti. İki ülke bu talebi yerine getiremedi ancak devriye gezerek YPG’ye desteklerini göstermiş oldu.
Ancak Türkiye, YPG’ye yönelik operasyon gerçekleştirirken Esed rejimi, İran ve Rusya Suriye’nin kuzeyine sevkiyatları sürdürdü. Rus savaş uçakları İdlib’e yönelik saldırılarını devam ettirdi. Mevcut saha gelişmelere bakıldığında Rusya, Esed rejimi ve İran’ın amacının ne olduğu konusunda şüpheler artıyor. Bu yoğunlaşma, caydırmak için mi, saldırmak için mi belli değil.
Ebu Zindeyn geçiş noktası açılamıyor
Türkiye ile Rusya arasında yapılan görüşmeler sonucunda, Türkiye’nin desteklediği Suriye Geçici Hükûmeti bölgeleri ile Esed rejimi bölgeleri arasında ticaretin yapılabilmesi için Ebu Zindeyn geçiş noktasının açılması kararlaştırılmıştı. Ancak sivil halkın bu adımı, Ankara ile Şam arasında bir normalleşme adımı olarak görmesi, bölgedeki kaçakçıların etkisi ve YPG’nin saldırıları nedeniyle geçiş noktası açılmamıştı. Bu hafta geçiş noktası iki günlüğüne açıldı ancak yerel direniş nedeniyle yeniden kapandı.
Suriye Millî Ordusu’nda dizayn
Suriye Millî Ordusu’nun çok gruplu yapısı ciddi bir sorun. Suriye Geçici Hükûmeti, Fırka Sukur el Şimal grubunun lağvedilmesine karar verdi. Çatışmalar yaşandı. Grup zorla lağvedildi. Bu karara direnen Cephe Şamiye grubundan ise birçok alt grup ayrılarak diğer gruplara katıldı.