Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü (OGM), ülke ormanlarını koruma, geliştirme, işletme ve teknik faaliyetlerinin yanı sıra tabiatı vatandaşlarla buluşturmak için de çeşitli çalışmalara devam ediyor.
Türkiye'de özellikle şehirlerde yaşayan vatandaşlar kent merkezi ve yakınındaki yeşil alanlardan vazgeçemiyor. OGM, vatandaşların taleplerinin karşılanması amacıyla şehir ormanları ve mesire alanlarının yanı sıra tabiatın insan üzerindeki iyileştirici yönüyle ilgili de "terapi ormanı" çalışmalarında hızlandı.
Bu kapsamda ilk aşama olarak Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından "Marmara Ormanlarının Terapötik Potansiyelinin Belirlenmesi Projesi" hazırlanıyor.
Proje kapsamında yapılacak olan ön çalışmalar için terapi ormanı çalışmalarında bulunan ve konusunda uzman olan Güney Kore Chungbuk Ulusal Üniversitesinden Prof. Dr. Won Sop Shin'in de katılımı ile 17 Mayıs'ta İstanbul'da konferans düzenlendi. Etkinlikte, Türkiye'de "terapi ormanı" olmaya aday alanların uzman gözüyle değerlendirilmesi ve sonucunda bilimsel bir yol haritasının çıkarılması planlandı.
TERAPİ ORMANLARI KURULUYOR
İlki İzmir'deki 1802 dekarlık alana kurulan Balçova Terapi Ormanı'nın ikincisi de Artvin'de kuruluyor. Türkiye'nin ilk ve tek biyosfer rezerv alanı olan Camili (Macahel) Vadisi'ne Artvin Orman Bölge Müdürlüğünce bitkisel ve arı ürünleri (Fitoterapive Apiterapi) destekli "Terapi Orman Parkı" yapılıyor.
İçinde barındırdığı zengin bitki örtüsü ve faunasıyla Türkiye'nin UNESCO tescilli biyosfer alanı Camili'de yapımı devam eden parkı ziyaret edecek yerli ve yabancı turistler için bölgede bulunan tıbbi aromatik bitkilerden ve buna bağlı arıcılık faaliyetlerinden faydalanılması hedefleniyor.
Bölge ekonomisine de önemli katkı sağlayacak olan park, yaklaşık 30 hektar alanı kaplayacak. Bitki çeşitliliği açısından oldukça zengin olan bölgede 2 bin 727 bitki türü olduğu biliniyor.
Ziyaretçilerin bütün taleplerini karşılamaya yönelik yürüyüş, koşu ve bisiklet parkuru, amfi tiyatro, çocuk oyun alanı, mini spor alanı, hayvan barınakları, manzara seyir terasları, sıhhi tesis kompleksi gibi yapı ve tesisler de planlanıyor.
İlçe merkezine 36,5 kilometre uzaklıktaki orman parkında konaklamak isteyenler için kır evleri, karavan ve çadırlı kamp üniteleri yapılıyor. Bu alanda, bölge halkının işleteceği kır lokantası, kır kahvesi, yöresel ürünler satış üniteleri de olacak.
İLK OLARAK 1980'DE JAPONYA'Da ORTAYA ÇIKTI
İlk defa 1980'lerde Japonya'da "Shinrin-Yoku" olarak kullanılan terim zamanla İngilizceye "Forest Bathing", Türkçeye de "Orman Banyosu" olarak çevrildi. Kavram, fizyolojik ve psikolojik bir egzersiz olarak ortaya çıktı.
Ormanda gezinti yapmak veya zaman geçirmek olarak belirtilen "Orman Banyosu" insan sağlığı ve yaşam kalitesini arttırmaya yönelik faaliyetler arasında yer alırken her geçen gün daha da popülerleşti ve yaygınlaştı.
Çalışmalarda, terapi ormanlarında vakit geçirmenin kan basıncını azalttığı, stres seviyesini düşürdüğü, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kardiyovasküler ve metabolik sağlığı iyileştirdiği görüldü.