Son üç yazıdır Suriye’deki son durumu ve kuzeydeki askerî hareketliliği ele alıyorum. Son bir yıldır gündem, İsrail, Gazze ve Lübnan oldu. Bu süre zarfında, Suriye konusunda konsantrasyonumuzu neden bozmamamız gerektiğini anlatmaya çalıştım. Belki artık neden öyle dediğim daha iyi anlaşılmaktadır.
İdlib’de konuşlu askerî üslerimizi bombalayan Esed rejimi ve Fırat’ın doğusunda YPG terör örgütünü korumak için konvoylarla sevkiyat gönderen Rusya, Suriye’nin neden unutulmaması gerektiğini hatırlatıyor.
Suriye’nin kuzeyinde artan gerilim
Esed rejiminin en önemli askerî birliklerinden olan Rusya destekli 25. Tümen ve İran destekli 4. Zırhlı Tümen, kuzeye doğru sevkiyatlarını sürdürüyor. Aralarında T-72’nin de bulunduğu onlarca tank, konvoylar hâlinde Halep’in batısına ulaştı. Şii Afganlardan oluşan Fatimiyun Tugayı, yüzlerce milis unsurunu İdlib cephe hatlarına konuşlandırdı.
Stratejik bir tepe olan ve zamanında büyük çatışmalara ev sahipliği yapmış El-Eis Tepesi’nde, İran ve Rus ortak operasyon merkezi kuruldu.
Türk üslerinin hedef alınması
Astana süreci bağlamında İdlib bölgesinde oluşturulan Türk üslerine yönelik, son dönemde saldırılarda ciddi bir artış yaşanıyor. Bir hafta önceki yazımda, FPV dron saldırısı ve topçu saldırılarından bahsetmiştim.
Son günlerde ise sırasıyla Halep’in batısındaki Atarib bölgesinde konuşlu rejim unsurları, Türk üssünü topçularla hedef aldı. Halep’in kuzeyindeki YPG terör örgütü unsurları, Cerablus kırsalındaki Türk üssünü hedef aldı. Mütekabiliyet esasına göre verilen cevapta, YPG mevzilerinde Esed rejiminin bir subayı hayatını kaybetti.
Sahadaki gerilimle paralel olarak TSK, Suriye hattına yönelik ciddi takviyeler gönderiyor. Gerçekleştirilen sevkiyatlarla bölgede konuşlu Türk üsleri daha fazla tahkim ediliyor.
Ancak Rusya’nın bölgedeki hava üstünlüğüne bir çözüm bulunabilmiş değil. 2020 yılında bir gecede 34 Mehmetçik, Rus hava üstünlüğü sebebiyle şehadete ermişti.
YPG’nin koruyucusu Rusya
Kuzey bölgesine yapılan yoğun sevkiyatlar arasında, özellikle Tel Rıfat dikkat çekiyor. Rusya’nın Suriye’de en çok güvendiği Süheyl Hassan’ın başında olduğu 25. Tümen, namıdiğer Kaplan Kuvvetleri, Tel Rıfat bölgesine çok ciddi takviyeler gönderdi. Gönderilen takviyeler arasında özellikle saldırı birlikleri, tanklar ve zırhlı araçlar dikkat çekiyor.
Doğrudan Rus ordusuna ait iki ayrı geniş askerî konvoy, YPG mevzilerine yerleşti ve bölgedeki Rus üsleri tahkim etti. Sevkiyatlar, YPG kontrolündeki Menbiç, Sarrin, Ayn İsa ve Tel Temr bölgelerine yapıldı. Buna ilaveten bölgede hazırda bulunan Rus zırhlı araçları, Türkiye-Suriye sınırındaki Amude-Kamışlı hattında YPG’yi koruduklarını hatırlatmak amacıyla devriye faaliyeti icra etti.
YPG’yi korumak için Rusya bu adımları atarken İdlib bölgesindeki Rus hava kuvvetlerinin hava saldırılarında da ciddi artışlar yaşanmaktadır. Rus hava kuvvetlerinin bu saldırıları, İdlib bölgesinde yaşayan 3,5 milyon Suriyelinin Türkiye’ye doğru göç etme riskini barındırıyor.
İsrail ne yaptı?
Suriye’nin kuzeyinde bu gelişmeler yaşanırken güneyinde İsrail iki köyü işgal etti. İsrail saldırısına karşı, herhangi bir askerî direniş gösteren olmadı.