ANALİZ - MERVE ÇOBAN /

İç savaşın sona ermesinin ardından Türkiye ve Suriye arasındaki üst düzey diplomatik temaslar hız kazanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beşar Esed ile ailece de görüşebileceğini açıkladı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Kayseri’de yaşananlar ile Suriye’nin kuzeyindeki sivillere yönelik provokasyonlar dikkat çekiyor.

Kayseri’de Suriye uyruklu bir çocuğun yine Suriye uyruklu bir kişi tarafından istismara maruz bırakılması dün Kayseri sokaklarında Suriyelilere yönelik şiddet eylemlerine neden oldu. Olayların kısa sürede Suriyelilerin evlerinin, araçlarının ve iş yerlerinin yakılması ile sonuçlanması akıllara soru işaretlerini de getirdi.

Kayseri’de yaşanan olayların zamanlaması da oldukça dikkat çekici. Terör örgütü PKK-YPG’nin Suriye’de aktif oldukları bölgede terör devleti için meşruiyet kazanmalarına yönelik seçim girişimleri Türkiye’nin sert tepkisiyle engellenirken Ankara-Şam yönetimi arasında normalleşme girişimleri uzun yıllar sonra olumlu sonuç vermeye başladı.

Bölgede barış söylemleri gerçekleşirken art arda yaşanan olaylar zamanlamalarıyla ve hızlı organizasyon biçimleriyle dikkat çekti. Kayseri’de yaşananların ardından Suriye’de kısa bir sürede organize olan silahlı kişiler Türkleri hedef alarak gerilimi artırdı.

SURİYE’DE TÜRK PLAKALI ARAÇLARA SALDIRI

Türkiye, Kayseri’de yaşananları tartışırken Suriye’nin kuzeyinde Türk plakalı araçlara ve Türk vatandaşlarına bugün yapılan saldırılar dikkat çekti. Saldırıların görüntüleri kısa sürede sosyal medyada bir mesaj verircesine yayıldı. Saldırı görüntülerinde üniformalı ve silahlı kişilerin yer alması ise dikkat çekti. Görüntülerde yer alan kişilerin YPG envanterinde olduğu daha önce tespit edilen silahları da kullanıyor olduğu gözlerden kaçmadı. Öte yandan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Türk vatandaşlarına yönelik provokatif saldırılara tepki göstererek saldırıları gerçekleştirenler arasında YPG’lilerin olduğunu belirtti. ÖSO'nun bu iddiası süreç hakkındaki gelişmelerin yeniden gözden geçirilmesine neden oldu. ÖSO üyeleri Türk bayrağının indirilmesine yönelik girişimlere de müdahale etti.   

PROVOKASYONLAR ARTTI

Türkiye ve Suriye arasında sivilleri hedef alan provokasyonlar hız kazanırken iki ülkenin ilişkilerindeki normalleşme sürecindeki gelişmelere göz atmak ve barışı konuşmayı unutturan sürece gelinirken yaşanan siyasi gelişmeleri hatırlamak gerekiyor. Peki, Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren İsrail’in Filistin işgali sürerken Irak ve bölgedeki tüm ülkeleri olumlu etkileyecek Türkiye-Suriye ilişkilerinde barışı unutturan sürece gelene kadar neler yaşandı:

2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşın ardından Ankara ve Şam arasındaki diplomatik ilişkiler sona erdi. Ülkedeki iç savaş Türkiye aleyhine faaliyetler yürüten terör örgütü YPG/PKK tarafından fırsata çevrilmek istendi. Terör örgütü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başarılı operasyonlarıyla Fırat’ın doğusuna sürüldü.

SOÇİ MUTABAKATI’NIN ARDINDAN İŞLEYEN BARIŞ SÜRECİ

Tüm bu süreçte Türkiye’nin masadaki başarısı ise 2019 yılında Soçi Mutabakatı oldu. Türkiye’nin askeri kontrolünde olan bölgelerde huzur sağlanırken Suriye’de savaş koşullarının neredeyse sona ermesiyle birlikte Ankara ve Şam arası anlaşma faaliyetleri de hız kazandı.

Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum kararı Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum kararı

İran ve Rusya’nın arabulucu olduğu ‘Astana Formatında Üçlü Zirveler’ ile çatışmasızlık için önemli aşamalar kaydedildi. Türkiye, aynı coğrafyayı paylaştığı Rusya ve İran ile ilişkilerini sıcak tutarken ABD bu durumdan rahatsızlığını Türkiye’ye F16 ve F35 satışlarında zorluk çıkararak gösterdi. Norveç’in NATO üyesi olmasında Türkiye’ye duyulan mecburiyet ise bu üstü kapalı ambargonun aşılmasının diplomatik yolu oldu.

ÜST DÜZEY TEMASLAR ARTTI

2022’nin son günlerinde Türkiye-Rusya-Suriye Savunma bakanları Moskova’da bir araya geldi. Bu gelişme 11 yıl aradan sonra iki ülke arasında üst düzey ilk resmi temas olarak tarihe geçti. İlerleyen süreçte temaslar artarak devam etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 2024 yılının Haziran ayına gelindiğinde Suriye ile görüşmemek için hiçbir sebep olmadığını vurguladı. Erdoğan; “Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar Sayın Esed’le geçmişte nasıl yaptıksa yeniden yapmamamız için bir sebep yok” ifadeleriyle de net bir mesaj göndermiş oldu. Suriye yönetimine yakınlığıyla bilinen El Vatan gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Beşar Esed’in Irak'ın başkenti Bağdat'ta bir araya geleceğini iddia eden haberi Şam yönetiminin de görüşmeye istekli olduğunun önemli kanıtlarından biri oldu.

TERÖR ÖRGÜTÜNDEN SEÇİ GİRİŞİMİ

Bu sürece gelinirken terör örgütü YPG ile ilgili de dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Terör devletine meşruiyet kazandırmak isteyen örgüt yerel seçim planını açıkladı. Suriye’nin kuzeyinde bir bölümü kontrol altında tutan örgütün sözde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) çatısı altında düzenlemek istediği yerel seçimler büyük tartışma yarattı. Bölgedeki Türkmenler ve diğer etnik gruplar seçimlerden rahatsızlıklarını dile getirdi.

TÜRKİYE’DEN SERT TEPKİ

Bu karara Türkiye’nin tepkisi sert oldu. İktidardan gelen mesaj netti: ‘Teröristana izin verilmeyecek.” Diğer yandan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in “Suriye toprak bütünlüğünü ve Türkiye'yi tehdit eden gelişme olarak değerlendirilecek ve anında müdahale edilecektir” açıklaması ise askeri seçeneğin de düşünüleceği sonucunun çıkartılmasına neden oldu.

Editör: Merve Çoban