İstanbul'daki bir sağlık skandalı, "yenidoğan çetesi" olarak adlandırılan suç örgütünün üyeleri hakkında hazırlanan iddianameyle gündeme geldi. İddianamede, Dr. Fırat Sarı'nın liderliğindeki suç örgütünün, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu artırmak amacıyla 112 acil sevk sistemini manipüle edip, hastaların basamaklarıyla oynayarak SGK'den yüksek ödeme almak için faaliyet gösterdiği ifade ediliyor.
İSTENİLEN CEZALAR
Fırat Sarı, Dr. İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, suç örgütüne liderlik ettikleri iddia edilen sanıklar arasında. Sarı ve Gönen hakkında, "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Özdemir için ise 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor. Diğer sanıklar için de benzer suçlardan hapis cezaları talep ediliyor.
Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı raporda, yenidoğan ünitelerinde yaşanan tıbbi eksiklikler ve 10 bebeğin ölümüne yol açan ihmaller ayrıntılı olarak yer aldı. Raporda, hastaların doğru tedaviye ulaşamadan yaşamlarını yitirdiği, doktorların görevlerini yerine getirmedikleri ve müdahalelerin geciktiği vurgulandı.
TELEFON KAYITLARINA YER VERİLDİ
İddianamede ayrıca, hastaların tedavisinin usulsüz bir şekilde yürütüldüğüne dair telefon kayıtlarına yer verildi. Bu kayıtlar, sağlık çalışanlarının hastaların hayatını tehlikeye atacak şekilde davranışlar sergilediğini ve örgüt faaliyetlerine hizmet ettiklerini ortaya koyuyor.
Olay, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı bir doktorun, hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki eksikliklere dair şikayetinin ardından deşifre oldu. CİMER üzerinden başvuruda bulunan doktor, bazı hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki dosyaların eksik tutulduğunu, sağlık durumu ile dosyada yazan sağlık durumlarının örtüşmediğini fark etti.
İddianamede 19 hastane ve sağlık kuruluşu "malen sorumlu" tutulmuş ve hastanelerin kapatılması, mal varlıklarına el konulması talep edilmiştir. Yargı süreci ise Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.