Gökhan Erek / Muhabir
Devletlerin, asker ve teçhizat anlamında yaptığı yatırımlar, liderlerin üçüncü dünya savaşının çıkma olasılığını dile getirmeleri, Ukrayna Rusya Savaşı, Çin Tayvan arasındaki gerilim, İsrail Gazze Savaşı, İsrail Lübnan arasındaki karşılıklı çatışmalar ve son olarak Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’nin, İran’ın başkenti Tahran’da İsrail tarafından şehit edilmesinin ardından İran ve İsrail arasında yaşanacak olası savaş durumu; üçüncü dünya savaşı söylemlerini daha da güçlü kılacak bir duruma doğru evriliyor.
DAVUTOĞLU’NDAN ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI DEĞERLENDİRMESİ
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da Habertürk ekranlarında yayınlanan Çetiner Çetin’in Özel Ropörtaj Programı’nda Üçüncü Dünya Savaşı ihtimalleri değerlendirdi.
“SAVAŞ RİSKİ GÖRÜYORUM”
Bir akademisyenin, spekülasyon yapabileceğini veya bir öngörüde bulunabileceğini dile getiren Ahmet Davutoğlu, “Ama bir devlet adamı için üçüncü dünya savaşının olma ihtimali söz konusu ise bunun için hepimizin gerekli hazırlıkları yapması lazım. Risk görüyor musunuz diye bana bir akademisyen olarak sorarsanız büyük risk görüyorum. neden biiliyor musunuz? Halklar, savaş istediği için savaş çıkmaz. Savaşlar kendi siyasi ikballerini halkların hissiyatını kullanarak korumak isteyen tabiri caizse ‘çılgın’ demeyeyim ama bencil ve düzeyi düşük liderler tarafından çıkarılır.”
“NETENYAHU SAVAŞI TETİKLEMEK İSTEYECEK”
Netenyahu’nun savaşı tetiklemek isteyeceğini aktaran Davutoğlu, şunları kaydetti, “Çünkü İsrail içinde ciddi problemleri var. Savaş durduğu anda Netenyahu başbakan olarak kalamayacak. Onun için savaş çarkının dönmesi gerekiyor. Şimdi Netenyahu ile kendisini beğenmeyiz. ‘One minute’ olayımız oldu. Şimon Peres ile iki ayrı dünyanın insanı.İsrailliler de hep aynı değil.”
“LİDERLİK KALİTESİNDE CİDDİ DÜŞÜŞ VAR”
Amerika’da Barack Obama’nın, herhangi bir savaş riskinden kaçındığı için de bazı hatalar yaptığını söyleyen Davutoğlu, “Ama Obama ile Trump’u yan yana koysanız dünyadaki liderlik kalitesinde ciddi bir düşme görüyorum. Ve bu liderlik kalitesinin düştüğü yerde hırslı, hamasi popülist liderler savaşa meyilli olurlar. bu riski her an görüyorum.” şeklinde konuştu.
“KÜRESEL RİSKLER ARASINDAKİ DENGE BOZULDU”
Küresel riskler arasındaki dengenin bozulduğunu aktaran Davutoğlu, şunları kaydetti, “Ukrayna savaşı Soğuk Savaş sonrasında Rusya ile NATO arasındaki Rusya ile Amerika Avrupa ve bizim aramızdaki AGİK mekanizmalarının tümünü yok etti. NATO Rusya sürecini yok etti. Bir taraftan Ukrayna tampon bölge orada bir savaş riski yürüyor ve atılacak herhangi bir adımla sadece Ukrayna’dan Polonya’ya giden mülteci sayısı beş milyon. Öbür tarafta Çin çok stratejik şeylerle dikkat içinde büyük bir güç biriktiriyor ve Çin Denizi üzerinde Tayvan ve Çin arasında çok ciddi riskler var.”
TRUMP KUDÜS’Ü NEDEN BAŞKENT İLAN ETTİ?
Amerika açısından bakıldığında ise gelecek başkanın kim olacağının belli olmadığını hatırlatan Davutoğlu, “Trump olursa; biraz önce söyledim Hege denilen Evangelikan Siyonistler denilen toplulukla doğrudan alakalıdır Trump. Onun getirececeği risk, Kudüs’ü başkent ilan etmesinin sebebi odur.” diye konuştu.
HARRİS BAŞKAN SEÇİLİRSE NE OLACAK?
Kamala Harris’in, ABD başkanı olması durumunda tablonun başka türlü seyredeceğini ifade eden Davutoğlu, “Harris, çok doğru bir hamle yaptı Tim Walz’ı başkan yardımcısı olarak. Çünkü Kamala Harris’in bir tarafı Afro Amerikalı Jamaikalı, diğer tarafı Hintli. Böyle durumlarda Obama Afrikalı bir Amerikalıydı. Hemen yanında Joe Biden gibi pür Amerikalı biri geldi. White, Anglo-Sakson Protestan, Tim Walz da halkın içinden gelmiş daha özgürlükçü fikirleri olan biri. Yani Amerika’daki seçimler yeni bir parametreye büründü. Tim Walz’ın gelişiyle Minnesota’da yaptıkları var. Şu anda Kamala Harris’in kazanma ihtimali arttı.” ifadelerini kullandı.