Ukrayna, Çarlık Rusya’sının 1917’de dağılması ile kurulan bir devlet. 1991’e kadar Sovyetler Birliği’ni oluşturan 15 sosyalist cumhuriyetten biriydi. 1991’de Sovyetlerin dağılması ile bağımsızlığını kazandı.
Aslında Ukrayna, Rusya ve Beyaz Rusya ile beraber Sovyetler Birliği’ni ortadan kaldırma kararı alan üç ülkeden biriydi. Başka devletlerin bağımsızlığı kanlı olaylarla gelirken, Belarus ve Ukrayna neredeyse hiç bedel ödemeden bağımsız devlet hâline geldi. Bunlar Sovyet dönemi boyunca da kayırılmışlardı, çünkü düzenin gerçek sahibi olan Rus nüfusun devletleriydi.
Soros, henüz Sovyet bloku çözülmemişken, 1989’dan itibaren Ukrayna’ya fon aktarmaya başlamıştı. Binlerce öğrenciye burs veriyordu. 1991’den sonra faaliyetleri de daha da yoğunlaştı, pek çok basın kuruluşunu, gazeteciyi, akademisyeni ve sivil toplum örgütünü fonladı. Ukrayna kısa sürede ‘Açık Toplumcuların’ en etkili olduğu ülkelerden biri oldu. Soros, otuz yıl sonraki bir konuşmasında “Kısa sürede bizimle aynı görüşleri paylaşan on binlerce insan yetiştirdik, bunlar devletin en üst kademelerine kadar geldiler.” diyecekti.
“Aynı görüşler “dediği, ABD kapitalizminden yana olmak, Batıcı değerleri benimsemek ve Rus kimliğini reddetmekti. Amaç, Ukrayna’yı Batı’nın bir parçası hâline getirmekti. Kısa süre sonra Soros’a başkaları da katıldı… Alman vakıfları, ABD hükûmeti, USAID, NED…
Bağımsızlık sonrası yıllarda oluşan çeteler, ülke varlıklarını yağmalayarak muazzam servetlere sahip oldular. Ukrayna’da para ve siyasi güç az sayıda oligarkın elinde toplandı. Ülke genel olarak yoksulluk, hastalık ve fuhşun pençesine sürüklendi. Bu durum, Sorosçuların işini daha da kolaylaştırdı.
2004 seçimleri, Batıcılar ile Batı karşıtları (veya Rusya yanlıları) arasında geçti. Batı karşıtı Yanukoviç, seçimi 800 bin oy farkla kazandı. Ancak ABD ve Avrupa bu sonucu kabul etmedi, Sorosçu kuruluşlar aracılığı ile sokak olayları başlatıldı. Sonuçta muhalifler amaçlarına ulaştı, seçim iptal edildi, tekrarlanan seçimde Batı yanlısı Yuşçenko kazandı. Bu olay, tarihe ilk “Turuncu Devrim” olarak geçti.
Ancak parlamento seçimlerinde zafer Batı karşıtlarının oldu ve turuncu koalisyon bozuldu. Rusya ile ilişkiler gerildiği için ülkedeki ekonomik kriz derinleşti. Turuncu devrimle gelen Yuşçenko, halk desteğini kaybetmesine rağmen, parlamentoyu feshederek, yargıçları görevden alarak 2010 yılına kadar görevde kalmayı başardı.
2010 başkanlık seçimleri, Batı karşıtı Yanukoviç için kolay bir zafer oldu. Batıcı/Sorosçu bir isim olan rakibi Timoşenko’ya 900 bin oy fark attı. Sorosçular yine sokaklara inip “Seçim iptal edilsin!” dediler ama bu sefer istedikleri olmadı.
Başkan Yanukoviç, 2013’te AB üyelik sürecini durduracağını açıklayınca yeniden sokak isyanları başladı. Başını yine Sorosçular çektiği olaylar bu sefer görülmemiş şiddetteydi. Türkiye’deki Gezi’den beş ay sonra başlayan bu isyana Euro-Maidan adı verildi. Ellerinde AB bayrakları olan eylemciler, meclisi ve başkanlık sarayını basarak darbe yaptılar. Yanukoviç, başbakan ve bakanlar görevi bırakmak zorunda kaldı. 2014’de yapılan seçimleri, eylemci grupların ve Batı’nın desteklediği Poroşenko kazandı.
Poroşenko döneminde Rusya ile ilişkiler kopma noktasına geldi. Çünkü Euro-Maidan’dan sonra pek çok siyasi parti kapatılmış, Rusya yanlısı siyasetçiler tutuklanmış, Rusça eğitim dili ve resmî dil olmaktan çıkarılmıştı. Rus nüfusun çoğunlukta olduğu Kırım, halk oylaması ile Rusya’ya katıldı. Doğu’daki üç vilayette ise Rusya yanlıları isyan başlattı.
2015 yılında Rusya ve Ukrayna, çatışmaları durdurmak için Minsk’te bir anlaşma yaptı. Ukrayna, Rus azınlığın haklarını iade edecek, askerî operasyonları durduracak, Rusya ise ayrılıkçılara desteğini kesecekti. Ancak Ukrayna sözünü tutmadı. Çatışmalar büyüyüp bir iç savaşa dönüştü.
İşte tam bu ortamda, kendi hâlinde Yahudi bir komedyen, yine Yahudi bir yapımcının çektiği bir dizi ile parlatıldı. Dizinin adı “Halkın Hizmetkârı” idi ve Zelenskiy adlı komedyen dizide Ukrayna Devlet Başkanı rolünü oynuyordu. Diziye reklamlardan kazandığı paranın en az on katı yatırım yapıldı.
Bunca yatırımın sebebi 2019 seçimlerinde ortaya çıktı. Dizide Ukrayna Başkanı’nı oynayan adam gerçekten başkan adayı oldu. Başta ABD, tüm Batı ülkelerinin desteğini aldı, 2019 başkanlık seçimlerini kazandı. Bu adam, kendinden öncekilerin hepsinden daha Batıcı, hepsinden daha keskin bir tipti.
Onun yönetimi altında Ukrayna, tarihin en kötü savaşlarından birine girdi. Topraklarının dörtte birini ve en az bir milyon genç insanını kaybetti.
İşte şimdi izlediğimiz son, bu filmin sonudur.