Umman Denizi ve Seydi Ali Halleri (2)


Seydi Ali Reis’in başına gelenlerin bir kısmına da ben şahit olmuştum. Gemimiz Hindistan açıklarında orta kesiminden yırtılmıştı. Personeli tahliye ederek sağ salim kurtarmıştım lakin kısa bir müddet sonra gemimiz yırtılan bölgeden ikiye ayrılarak bölünmüş ve Hint Okyanusunda batmıştı.

Uzun bir müddet Hindistan’da kalmış ve sigorta işlemleri için beklemiştik. Sonunda hem gemi hem de yük sahibi de sigortadan parasını almış zarardan kurtarmıştı. Hatta gemi sahibi 30 yaşını geçmesi nedeniyle hurdaya ayrılma zamanı geldiği için karlı dahi sayılabilirdi. Fakat gemi kaptanı olarak geminin batarken yaşadığım o feci sahneler hala aklımdan çıkmaz. Gemi personelini emniyetli bir şekilde filikalara bindirmiş ve gemide sadece ben kalmıştım. Daha sonra sancak filika iskele taraftan şeytan çarmıhının yanına kadar geldi ve buradan beni de aldı. Artık ikiye bölünen gemimde kimse kalmamıştı ve yavaş yavaş sulara gömülüyordu.

Gemimizde 24 bin ton demir cevheri vardı. Bu nedenle çevre için zararı neredeyse yok gibiydi. Hatta deniz canlılarına yuva olarak belki faydalı bile olmuştur. Lakin yıllarca yaşadığım bu kötü hatıra hala rüyalarıma girmektedir. Türkçede bir söz vardır “ne oldu! gemin mi battı da böyle üzülüyorsun” derler ya işte bunun gibi uzunca bir müddet bu olayı yaşamaya devam ettim.

Yine bir başka seferde bu sefer Güney Kore’den satın alınan bir gemiyi Türkiye’ye getirmek üzere Yaz Musonlarına yakalanmıştım. Gemimiz küçük olmakla birlikte bir de iki aylık bir seferde boş dönmemek için rulo saç yükünü yüklemiştik. Fırtına da dev dalgalar arasında adeta fındıkkabuğu gibi kalmıştık. Nihayet Sokotra adasına varıp kuzeyine demirlemeye muvaffak olmuştum. Fakat yine bir fırtına mevsimi idi ve gemide su, yakıt ve yiyecek tükenme noktasına gelmişti.  

Çaresiz “Vira Bismillah” deyip yeniden yola çıktık. Fakat dalgalar ile savaşmak mümkün değildi. Zaten fırtınadan daima deniz galip çıkar. Bu nedenle denizle kavga etmeye gerek yoktur. Bu nedenle Somali sahillerine ulaşmak yerine rotayı kuzeye çevirip gemiye olan etkisini azaltmaya çalıştım. İyi de etmişim akşama doğru Umman sahillerine yaklaşmış yüksek basınç nedeni ile fırtınanın etkisinden yavaş yavaş kurtulmuştuk. Artık asıl rotamıza dönebilirdik. Aden den su ve Cidde den yakıt ikmalini yaparak Süveyş Kanalı üzerinden Türkiye’ye geldik. Bu arada cayromuz bozulmuş emektar pusulamız ile yola devam etmiştik.