Ürdünlü siyaset uzmanı Amir Beni Amir, İsrail'in ekim ayında Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıların, ülkede eylül ayında yapılacak parlamento seçimlerine "güçlü bir şekilde" yansımaları olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Temsilciler Meclisi seçimlerinin yapılması direktifi üzerine yeni dönemde Meclis'te olmak isteyen adaylar, hükümete Ürdün-İsrail ilişkilerinin gidişatını değiştirme yönünde baskı yapacakları vaadiyle şimdiden halk arasında kampanya yürütmeye başladı.
Milletvekili adayları arasında, kampanyalarını, başta 1994 yılında imzalanan Vadi Araba Anlaşması olmak üzere ülkeleriyle İsrail arasındaki barış anlaşmalarının iptal edilmesi için çaba sarf etme sözü verecek kadar ileri boyuta taşıyanlar oldu.
Bu adaylar, Ürdün'ün Kasım 2023'te Tel Aviv'deki büyükelçisini geri çağırma ve İsrail büyükelçisinin ülkeye dönmesine izin vermeme yönünde attığı adımlara rağmen İsrail'in Gazze'ye savaş açtığı süreçte ülkelerinin tepki gösterme konusundaki tavrını yetersiz bulduklarını ifade etti.
Halk tabanında ise İsrail'e tepki gösterileri devam ediyor. Ürdünlü göstericiler Vadi Araba Anlaşması'nın iptal edilmesini istiyor.
- "İsrail'in Gazze'ye açtığı savaşın etkileri seçimlerde net bir şekilde görülecek"
Seçimler, hükümet ile parlamentonun çalışmaları gibi konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Rasad'ın Başkanı Amir Beni Amir, "İsrail'in Gazze'ye açtığı savaşın Ürdün'de yapılacak seçimler üzerindeki etkisi, çeşitli düzeylerde açık ve güçlü bir şekilde görülecek." değerlendirmesinde bulundu.
Ürdünlü siyaset uzmanı Beni Amir, ağustos ayında başlaması beklenen seçim kampanyalarında bazı siyasi partilerin oy toplamak için İsrail'in Gazze'ye saldırılarını seçim propagandası olarak kullanacağını ifade etti.
Gazze'de olanların, ulusal güvenlik konusunu gündeme getirdiğini, seçimlerde seçmen düzeyindeki ana sorunlardan birinin de bu ulusal güvenlik meselesi olacağını kaydeden Beni Amir, "Gazze'de yaşananlar, ulusal kimlik ve genel olarak ulusal önceliklere ilişkin endişeleri artırdı. Bu nedenle Gazze meselesi, seçim sürecinin tüm aşamalarını etkileyecek." dedi.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, son dönemde yaptığı açıklamalarda, Filistinlilerin Ürdün'e sürgün edilmesi yönünde yapılacak herhangi bir girişimin, "savaş ilanı" anlamı taşıyacağını söylemişti.
Amman yönetimi, İsrail'in, Gazze savaşını ve işgal altındaki Batı Şeria sakinlerine uyguladığı baskıyı, Filistinli demografik kitleden kurtulmak için kullanmasından endişe ediyor.
- "Seçime katılım oranı beklenenin altında kalabilir"
Ürdün genel seçimlerine katılımın ise beklenen düzeyden düşük olacağı tahmininde bulunan Beni Amir, bu bağlamda 2021'de başlayan "siyasi modernleşme" sürecine denk gelen inceleme süreçlerinde yüzde 40'lık katılım oranına ulaşılmasının konuşulduğuna dikkati çekti.
Ürdünlü siyaset uzmanı, kötüleşen ekonomik durum, geçim kaygısı ve Gazze'deki insanların yaşadıklarıyla ülkedeki genel atmosfer göz önüne alındığında seçimlere katılım oranı olarak yüzde 40'lara çıkamayacaklarını ancak katılımın hayal kırıklığı oluşturacak kadar da düşük olmayacağını söyledi.
Ürdün'de 2020 yılında gerçekleştirilen son Temsilciler Meclisi seçimlerine katılım oranı yüzde 29,9 olmuştu.
Yeni mecliste milletvekillerinin çoğunun parti geçmişine sahip isimlerden oluşacağını ifade eden Beni Amir, partilerin, ittifaklar kurarak ya da destek vererek en az parlamentodaki sandalyelerin yarısından fazlasını kontrol edebileceklerinin de muhtemel olduğunu söyledi.
Beni Amir, "Siyasi partilerle ilgili gözlemlediğimiz ve takip ettiğimiz hazırlıklardan bu anlaşılıyor ancak bu, çok yüksek beklentilerin olduğu bir deneyim olacağı anlamına gelmiyor." ifadesini kullandı.
Yeni parlamentonun, oluşum açısından öncekilerden farklı olacağını ifade eden Beni Amir ayrıca beklenen sonuçlara ilişkin, "Beklentileri fazla yükseltmemeliyiz. Bu yeni bir deneyim." değerlendirmesini yaptı.
Ürdünlü siyaset uzmanı Beni Amir, "Hükümet ile parlamento arasında yaşanacak rekabet nedeniyle ilk yılda kurulacak ilişkiler bir derece gergin olabilir, ancak zamanla işler yoluna girecektir." öngörüsünde bulundu.
Parlamentonun son üç dönemde dış politikada çok fazla yer almadığına dikkati çeken Beni Amir, "Ancak Gazze savaşı ve etkileri gibi bölgenin içindeki geçtiği durumlar da göz önüne alınırsa gelecek mecliste bazı ulusal ve bölgesel konular yerini alacak. Ancak bunun Ürdün'ün dış politika önceliklerini ve ülkenin bölge ülkeleriyle çalışma mekanizmasını belirlemede bir rolü olmayacak." dedi.
Ürdün 2021'den bu yana siyasi sistemi modernleştirmeye yönelik önemli bir sürece tanık oldu. Ürdün Kralı 2. Abdullah halk katılımını artırmak, siyasi yaşamı geliştirmek, temsil tabanını genişletmek ve güçler arasında dengeyi sağlamak hedefiyle siyasi değişiklik önerilerinde bulunmakla görevli bir komite kurmaya karar verdi.
Parlamento, Ocak 2022'de bu komitenin seçim yasaları ve partilere ilişkin önerdiği 30 anayasa değişikliğinden 26'sını kabul etti.
Ürdün parlamentosu Kral tarafından atanan isimlerin yer aldığı "Senato" ve 4 yılda bir gerçekleşen seçimlerle iş başına gelen "Temsilciler Meclisi" olmak üzere iki kanattan oluşuyor.