Yanağından makas alanı tüfekle vurmak psikolojisi

İlginç olay Ankara’da gerçekleşmiş.

Bir kahvehanede otururken sağır ve dilsiz olduğu sonradan anlaşılan kişinin yanağından makas alan vatandaş av tüfeğiyle vuruldu.

Devam ediyorum. Yanağından masas alındıktan sonra evinin yolunu tutan ve av tüfeğini alıp koşarak kahveye gelen vatandaş silahına davranıp ateş etti. Hem de 3 kez ateş etmiş. Ayaklarından yaralanan ve hastaneye kaldırılan yanağından makas alan vatandaşın durumu iyi. Diğer tarafta av tüfeğiyle ateş eden kişi önce gözaltına alındı, ardından tutuklandı. İfadesinde ise sanırım ‘Yazarak ifade vermiştir’

“Olay günü gezmek için evden çıktım, ateş ettiğimi ve yayındakini tanımıyorum, ikisinin uyuşturucu veya alkol aldığını anladım, kendilerinde değildi. Sakallı olan adam bana bakarak el kol hareketi yaptı. Kendisini anlamadım ben de 'ne diyorsun?' anlamında hareketler yaptım. Sakallı olan kişi yanıma yaklaştı ve yanağımdan makas alarak sıktı. Makas alma hareketi çok ağrıma gitti. Koşarak eve gidip av tüfeğini alarak yanlarına tekrar gittim. Yanağımdan makas alarak yüzümü sıkan adama birkaç kez ateş ettim”

AETEŞ EDİLEN VE YARALANAN VATANDAŞIN İFADESİ

"Elinde de tespih sallıyordu, bakışlarından rahatsız oldum, ne bakıyorsun dedim. Bana el kol hareketi yaptı, sağır ve dilsiz olduğunu anladım, bana el hareketi ile gel şeklinde işaretler yaptı, ben de aynı şekilde karşılık verdim. Şahıs olay yerinden uzaklaştıktan 5-10 dakika sonra elinde bir beze sarılı tüfekle üzerime ateş etti. Şahsı tanımıyorum"

Bizim pireyi deve yapmak gibi güzel bir atasözümüz var. Ya da habercilerin sık sık kullandığı tabir, Neden yan baktın kavgası veya Neden yan baktın cinayeti. Türkiye maalesef bu ve benzeri adli vaka olayları arttı.

Birine bakma, birinden bir şey rica ederken karşı tarafın çok sert tepkisi, toplu ulaşımda sen oturacağım ben oturacağım durumu, ya da birbirlerini itme durumu. Ses tonundan rahatsız olma durumu. Bakışmadan rahatsız olma durumu. Benzeri, benzeri…

Evet maalesef bu duruma geldik.

Tahammülsüzlük durumu had safhada.

Gün içindeki işsel huzursuzluk veya evdeki huzursuzluk, veya başka sebeplerin huzursuzluğa dönüşmüş halini tanımadığımız insanlara tepki olarak göstermek.

Bir de şu var. Hep ben haklıyım.

Trafikte yüzde yüz haksız olan bir vatandaş bile sesini çok yükselterek bağıra bağıra “Sen ne yapıyorsun, yol benim, bunu nasıl yaparsın, nasıl şoförsün” diyerek en azından çevreye haklı olmak psikolojisiyle davranması.

Tahammülsüzlük ve hep ben haklıyım durumu birleşince ortaya bambaşka bir insanlar topluluğu çıkıyor.

Allah gün içinde bizleri, çoluğumuzu, çocuğumuzu, sevdiklerimizi bu tarz insanlardan uzak eylesin.

Yeniden görüşmek üzere