Mpox virüsü, Afrika'da hızla yayılan ve uluslararası sağlık yetkililerini alarma geçiren bir tehdide dönüşmüş durumda. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq'ın açıklamalarına göre, Afrika'daki mpox salgınının kıta dışına yayılma olasılığı, "uluslararası endişe yaratan bir durum" olarak tanımlanıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve diğer Afrika ülkelerinde görülen vaka artışlarını dikkate alarak bu durumu bir "halk sağlığı acil durumu" olarak ilan etti. Peki, mpox virüsünü bu kadar endişe verici yapan nedir ve dünya bu tehdide karşı nasıl bir önlem alabilir?
Mpox virüsü, hayvanlardan insanlara bulaşan bir zoonotik hastalık olarak biliniyor. Fareler ve sincaplar gibi kemirgenler, bu virüsün yayılmasında önemli bir rol oynuyor. Ancak insanlara bulaştıktan sonra, enfekte bireylerin vücut sıvıları, cilt döküntüleri veya bu döküntülerin bulaştığı eşyalarla temas yoluyla da hızla yayılabiliyor. İlk belirtiler, virüsü kapmanın ardından 5 ila 21 gün arasında ortaya çıkıyor. Yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı gibi grip benzeri semptomlarla başlayan hastalık, ciltte su çiçeğine benzer döküntülere yol açıyor. Bu döküntüler, hastalığın hem tanısında hem de bulaşmasında kritik rol oynuyor.
Mpox virüsünün korkutucu yanlarından biri, henüz kesin bir tedavi yönteminin olmaması. Antiviral ilaçlar semptomları hafifletmek için kullanılıyor, ancak virüsün tamamen tedavi edilmesine yönelik bir ilaç bulunmuyor. Neyse ki, vakaların büyük çoğunluğu hafif seyrediyor ve hastalar birkaç hafta içinde iyileşiyor. Ancak virüsün yayılma potansiyeli, özellikle sağlık altyapısı zayıf olan ülkelerde büyük bir tehdit oluşturuyor.
DSÖ'nün son açıklamaları, virüsün Afrika kıtası dışına yayılma olasılığına dikkat çekiyor. BM, bu duruma karşılık olarak acil müdahale fonları ayırmış durumda. Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, önümüzdeki günlerde bu tür acil durumlara yönelik daha fazla para ayırmaları gerekebileceğini belirtti. DSÖ, virüsün yayılmasını durdurmak için 15 milyon dolarlık acil bir finansman ihtiyacı olduğunu vurgularken, bağışçılara bu konuda destek çağrısında bulunuyor.
Virüsün küresel ölçekte bir salgına dönüşme riski, Afrika'daki vaka artışları ile birleştiğinde daha da belirgin hale geliyor. Geçmişte Afrika dışında nadiren görülen mpox, artık seyahat ve küreselleşmenin etkisiyle daha geniş bir alana yayılma riski taşıyor. Bu durum, sadece Afrika için değil, tüm dünya için bir tehdit anlamına geliyor. Zoonotik hastalıkların sınır tanımadığı ve herhangi bir ülkenin bu tür bir sağlık krizinden muaf olmadığı gerçeği, tüm dünya liderlerinin bir araya gelerek hızlı ve etkili çözümler bulmasını zorunlu kılıyor.
Mpox virüsünün yeniden gündeme gelmesi, yalnızca bu hastalıkla mücadele etmenin ötesinde, zoonotik hastalıklarla başa çıkma stratejilerimizi de gözden geçirmemiz gerektiğini gösteriyor. Sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi, erken teşhis ve müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi ve uluslararası işbirliğinin artırılması, bu tür tehditlerle başa çıkmada kilit öneme sahip. Dünya, mpox virüsünü ciddiye almalı ve hızla harekete geçmeli; aksi takdirde, küresel bir salgınla karşı karşıya kalabiliriz.